6. Ceza Dairesi 2014/14588 E. , 2017/1996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Yağma, Yağmaya teşebbüs
HÜKÜM : Hükmün açıklanması;
CMK"nın 231/11,
1-) 5237 sayılı TCK"nın 148/1, 168/1-3, 31/3, 62.maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis
2-) 5237 sayılı TCK"nın 148/1, 35/2, 31/3, 62.maddeleri gereğince 10 ay hapis
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-) Sanık ... hakkında mağdur ... ...’a yönelik yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
5237 sayılı TCK"nın 61.maddesine aykırı olarak aynı Yasanın 168/3. maddesinin, 31/3. maddesinden önce uygulanması sonuç cezayı değiştirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca Devlete ait yargılama giderlerinin, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan (20.-TL dahil) az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerekirken, toplam 8,00.-TL yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, "Yargılama giderinin Hazine üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-) Sanık ... hakkında mağdur ...’a yönelik yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Mağdur Ümit Yavuz’a karşı işlediği yağmaya teşebbüs suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK’nın 148/1, 35/2, 31/3, 62, 50/3-1, 52. maddeleri uyarınca 6.000.-TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Antalya 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 25.10.2007 gün ve 2007/173- 383 sayılı kararının sanık savunmanları tarafından temyiz davası açılması üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 6. Ceza Dairesi 15.06.2010 gün ve 2008/5485 Esas, 2010/9400 Karar sayı ile;
“Suçların niteliği, cezaların türü ve süresine göre; 8.2.2008 tarih ve 26781 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun Geçici madde; 1/1. fıkrası yollamasıyla aynı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231/5-14. madde ve fıkraları gereği sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi” zorunluluğundan bozulmasına karar verildiği,
Yerel Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 19.10.2010 gün ve 2010/457- 397 sayı ile; 5237 sayılı TCK’nın 148/1,35/2,31/3,62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına CMK’nın 231/5.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği,
Sanığın, denetim süresinde işlediği yağma suçundan Antalya 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 11.10.2012 gün ve 2012/502-384 sayılı mahkumiyet kararı üzerine dosyayı ele alan olay mahkemesi 27.09.2013 gün ve 2013/285-420 sayılı karar ile; CMK’nın 231/11.maddesi uyarınca sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 148/1, 35/2, 31/3, 62.maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair mahkumiyet hükmünü açıklandığı,
Cezayı aleyhe değiştirmeme yasağı öğreti ve uygulamada “temyiz davası yalnızca sanık veya müdafii ya da sanık lehine Cumhuriyet Savcısı veya sanığın eşi ya da yasal temsilcisi tarafından açıldığında hükümde yaptırım türü ve ağırlığı bakımından sonucu sanığın aleyhine ağırlaştırıcı diğer bir anlatımla aleyhe sonuç verici düzenlemelerin yapılmaması veya kurulacak yeni hükümdeki cezanın sanığın aleyhine ilk hükümden daha ağır olmaması” şeklinde tanımlanmaktadır. 1412 sayılı CMUK’nın 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 326. maddesinin 4. fıkrası ve 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK’nın 307/4.maddesi bu düzenlemelere yer vermiştir.
Aleyhe değiştirmeme yasağı “cezalar” ile ilgili sınırlıdır.
5237 sayılı TCK’nın 50.maddesi kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenlemiştir. Hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırıma çevrilmesi cezanın sanığın kişiliğine uydurulmasını öngören bir kurumdur. Kanun koyucu hakime hapis cezasının adli para cezasına veya diğer seçenek yaptırıma çevrilip çevrilmeyeceğini belirleme yetki ve görevini yüklemiştir.
Seçenek yaptırımların tamamı “cezadır”.
Bu açıklamalar ışığında; yalnızca sanık lehine temyiz davasına konu edilen bozma öncesi hükümde; sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesine karşın,
Bozma sonrası uygulama ve CMK’nın 231/11.maddesine göre açıklanan kararda sanık hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının 1412 sayılı CMUK’nın 326. (5271 sayılı CMK’nın 307/4.) maddelerinde öngörülen ceza süresi bakımından kazanılmış hak kuralı gereğince 5237 sayılı TCK’nın 50/1.maddesinde belirtilen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun düşünülmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 30.05.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi