Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7899
Karar No: 2018/1751
Karar Tarihi: 13.03.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/7899 Esas 2018/1751 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/7899 E.  ,  2018/1751 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi, davalı ... ve müdahil Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    .....1317 parsel sayılı 8750 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden çalılık niteliğiyle davalı gerçek kişi adına tapuda kayıtlıdır.
    Davacı Orman Yönetimi, 1317 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, ..... lehine olan irtifak hakkı şerhlerinin silinmesine karar verilmesi istemiyle dava açmış, Hazine de 15.12.2010 tarihli dilekçesiyle taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle müdahil olmuş, mahkemece davanın kabulüyle 1317 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptaline, orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmaz üzerindeki .....lehine konulan irtifak hakkı şerhinin silinmesine karar verilmiş; hüküm davalı ...,..... tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/11/2012 gün ve 11952 - 12738 E.K. sayılı bozma kararında özetle; "Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki: mahallinde 09.07.2009 tarihinde ve 24.05.2010 tarihinde yapılan keşifler sonucunda bilirkişiler tarafından düzenlenen 30.07.2009 ve 14.06.2010 havale tarihli bilirkişi raporlarında; çekişmeli taşınmazın 23.07.1986 tarihinde kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı bildirilmiş ve ekli tahdit haritasında yeri gösterilmiş, 1996 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına göre değerlendirmesi yapılmamıştır. Dairenin geri çevirme kararı sonrasında gönderilen kadastro paftası üzerine çakıştırılmış orman kadastro haritasında ise çekişmeli 1317 parselin yeri 1996 yılında orman sınırı dışına çıkarılan P.VII nolu 2/B poligonu içinde gösterilmiştir.
    Mahkemece öncelikle, 1996 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına ilişkin, taşınmazın içinde bulunduğu bildirilen P. VII nolu 2/B poligonuna ait tüm tutanaklar getirtildikten sonra dava dosyası hükme esas alınan raporu düzenleyen fenni bilirkişi...verilerek çekişmeli taşınmazın yörede 1996 tarihinde yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sırasında 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan P.VII nolu 2/B poligonu içinde mi, yoksa 23.07.1986 tarihinde kesinleşen orman kadastrosuna göre orman kadastro sınırları içinde mi kaldığını, tahdit haritası üzerinde yerini tam olarak gösterecek şekilde ek rapor alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" açıklanmıştır.
    .....

    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra alınan 24/12/2013 tarihli ek raporda dava konusu yerin orman sınırları dışarısına çıkarılmış 2/B alanı olduğu, 27/04/2014 tarihli yine aynı bilirkişi heyetinden alınan ek raporda da meyve bahçesi, yerleşim alanı olduğu, eylemli orman olmadığı belirlendiğinden, müdahil Hazinenin 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi, müdahil Hazine ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman tahdidi, 1951 yılında yapılan makiye ayırma çalışması, 24.09.1982 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 22.07.1985 ilân edilerek kesinleşen 2986 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması ve 27.02.2013 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece, çekişmeli 1317 parsel sayılı taşınmazın P.VII numaralı kesinleşmiş 2/B alanında kaldığı ve eylemli orman olmadığı gerekçesiyle Hazinenin 6292 sayılı Kanun gereğince davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmiş ise de; Dairenin 2012/11952-12378 sayılı bozma ve 2015/12890 - 3089 E.K. sayılı geri çevirme kararı gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Şöyle ki; dosyada bulunan 43 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 30/06/2012 tarihinde düzenlenen şekli ve hukuki noksanlıkları düzeltme tutanağının 64. sayfasında " 1317 parselin bulunduğu yere gelindi. Bu parselin büyük kısmının ..... Devlet Ormanının .....çalışma alanı sınırlarındaki tahdit noktalarını birleştiren hattının içinde kaldığı görüldü. Aynı parselin yukarıda 1 sıra numarasında yazılı mahkeme kararı ile orman sayılmayan yer olduğuna karar verildiği, ancak daha sonra 83 sıra numarasında yazılı mahkeme kararı nedeni ile orman sınırları içerisine alınmasının gerektiği anlaşıldı...bu kapalı poligona.......... adı verildi" denilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın orman sınırı içine alındığı anlaşılmaktaysa da; .....Ormanı-VIII olarak gösterilen yerin haritası eklenmediğinden, bu çalışmanın ilan edilip edilmediği, kesinleşip kesinleşmediği ve tutanakta sözü edilen mahkeme kararlarının ne olduğu anlaşılamadığından, dosya mahalline iade edilmiş ancak geri çevirme kararı gerekleri yerine getirilmemiştir.
    Bu nedenlerle mahkemece öncelikle, 2012 yılında yapılan şekli ve hukuki noksanlıkları düzeltme çalışmasına ilişkin, özellikle de taşınmazın içinde bulunduğu bildirilen Sarıkaya Devlet Ormanı-VIII" e ait harita, tutanak, ilan ve mahkeme kararlarının getirtilmesi, bir fenni bilirkişi ve orman bilirkişi aracılığıyla yöntemince uygulanması, taşınmazın bu haritalardaki konumunun tereddüte yer vermeyecek biçimde belirlenmesi, bundan sonra tarafların taleplerine uygun karar verilmesi gerekirken, davacı Orman Yönetimi ve müdahil Hazinenin her ikisi de orman savına dayalı talepte bulundukları halde, 6292 sayılı Kanun gereğince Hazinenin davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi, Orman Yönetiminin talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi ve davalı ... kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı Orman Yönetimi, davalı ... ve müdahil Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi