Esas No: 2020/2517
Karar No: 2022/2070
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 4. Daire 2020/2517 Esas 2022/2070 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2020/2517 E. , 2022/2070 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2020/2517
Karar No : 2022/2070
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ..... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, kanuni temsilcisi olduğu ... Endüstri Tozları San. Ve Tic. A.Ş.'nin vergi borçlarından dolayı uygulanan haciz işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacı adına uygulanan haciz işleminin dayanağı olan ve davacı adına düzenlenen 07/03/2016 tarihli ödeme emirlerinin içeriğinde yer alan borçların büyük bir kısmının tahsili için asıl borçlu şirket adına düzenlenen haciz varakasının davacıya düzenlenen ödeme emrinden sonraki bir tarih olan 10/03/2016 tarihinde şirket adına düzenlendiği, yine davacı adına düzenlenen ödeme emri ve haciz varakalarından sonraki bir tarihte şirket adına hacizler uygulandığının görüldüğü, dolayısıyla asıl amme borçlusuna yönelik takip yolları tüketilmeden ilgili dönemde şirketin kanuni temsilcisi olduğu gerekçesiyle davacı adına uygulanan haciz işleminde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, tesis edilen işlemlerin hukuka uygun olduğu, temyiz talebinin kabulü ve temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Kanuni Temsilcilerin Ödevi" başlıklı 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi veya buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uyuşmazlık döneminde yürürlükte bulunan 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 62. maddesinde ise borçlunun mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarının tahsil dairesince haczolunacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 6183 sayılı Kanun'un "Kanundaki terimler" başlıklı 3. maddesinde, "tahsil edilemeyen amme alacağı" teriminin, amme borçlusunun bu Kanun hükümlerine göre yapılan mal varlığı araştırması sonucunda haczi kabil herhangi bir mal varlığının bulunmaması, haczedilen mal varlığının satılarak paraya çevrilmesine rağmen satış bedelinin amme alacağını karşılamaması gibi nedenlerle tahsil edilemeyen amme alacaklarını; "tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağı" teriminin, amme borçlusunun haczedilen mal varlığına bu Kanun hükümlerine göre biçilen değerlerin amme alacağını karşılayamayacağının veya hakkında iflas kararı verilen amme borçlusundan aranılan amme alacağının iflas masasından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılması gibi nedenlerle tahsil dairelerince yürütülen takip muamelelerinin herhangi bir aşamasında amme borçlusundan tahsil edilemeyeceği ortaya çıkan amme alacaklarını ifade ettiği belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemelerin birlikte değerlendirilmesinden; şirket borçlarından dolayı kanuni temsilcilere başvurulabilmesi için öncelikle şirket adına kesinleştirilmesi ve usulüne uygun tüm takip yollarının tüketilmesine karşın, borcun şirketin malvarlığından kısmen ya da tamamen tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin ortaya konulması gerektiği sonucuna ulaşılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; davacının kanuni temsilcisi olduğu ... Endüstri Tozları San. Ve Tic. Ltd. Şti.'nin vadesinde ödenmeyen ve kesinleşen borçlarının şirketten tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin tebliğ edildiği ve alacağın şirketten tahsili olanağı kalmadığından bahisle ilgili dönemlerde şirketin kanuni temsilcisi olan davacıdan tahsili amacı ile ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiği ve buna karşı süresinde dava açılmadığı dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden amme alacağının şirket tüzel kişiliğinden tahsil imkanının kalmadığının ortaya konulması bakımından internet (GİB İNTRA) üzerinden yapılan sorgulamalarda asıl borçlu şirkete ait 1998 model hidromek marka araç üzerine davalı idarece haciz konulmuş ise de dava konusu ödeme emirlerindeki amme alacağının tutarı da dikkate alındığında araç satışı ile elde edilecek paranın davalı idarece tahsil edilecek tutarın amme alacağını karşılamayacağı görüldüğünden, asıl borçlu vergi mükellefinin mal varlığından kısmen veya tamamen tahsil edilme imkanının bulunmadığının vergi dairesi tarafından ispatlandığı anlaşılmıştır.
Dosyanın bir bütün halinde değerlendirilmesinden, şirketin borçlarını ödeyecek mal varlığı bulunmadığı ve tahsil edilemeyeceği de anlaşıldığından davacı adına düzenlenen haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmış olup, vergi mahkemesi kararının kaldırılması isteminin reddine dair Bölge İdare Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.