12. Ceza Dairesi 2019/10147 E. , 2021/4048 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın olay tarihinde, merkezi ..."da bulunan ...Ürünleri A.Ş."nin üretim müdürü olduğu, katılanın bu şirket tarafından üretilen 150x50 cm ebatındaki 6 kg ağırlığındaki, duvar aynasını 17.10.2013 tarihinde ... ... AVM işyeri içinde bulunan ...’dan satın aldığı, aynanın montaj görevlisi olan ve hakkında açılan davada beraat kararı verilen sanıklar ... ve ... tarafından 26.11.2013 tarihinde montajının yapıldığı, montajdan yaklaşık 5 ay sonra, katılanın salon masasında oturduğu sırada, aynanın duvardaki çerçeveden ayrılarak katılanın üzerine düştüğü ve katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı olayda; ... 6. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından olayın montaj kusurundan kaynaklanmadığı, üretim aşamasındaki ihmalden kaynaklandığı ve ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine sanık hakkında dava açıldığı,
Dosya içerisinde bilirkişi raporu bulunmadığı, ... ayna yapıştırma talimatının bulunduğu, talimatta aynanın ağırlığı ile ile orantılı olarak ... marka çift taraflı bant kullanılması gerektiğinin yazıldığı, olay yeri inceleme raporunda kırık ayna parçasının arka kısmında uzunlukları 25-28 cm arasında, 2.5 cm eninde 10 adet çift taraflı yapışkan bantların olduğu, aynanın çerçeveye ne şekilde sabitlenmiş olduğu, sabitlenme şeklinin ne şekilde olması halinde olayın gerçekleşmeyeceği hususunda, sebep sonuç ilişkisi kurularak, iş güvenliğine dair mevzuat ışığında değerlendirilmesi için A sınıfı iş güvenliği uzmanı, makine, üretim veya montaj mühendisi bilirkişiye dosyanın tevdii edilerek görüş alınması, sanık haricinde başka yetkililere kusur atfedilmesi halinde ilgili şahıs veya şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunularak haklarında iddianame tanzim edilmesi halinde dosyaların birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi, haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi halinde ise soruşturma evrakının denetime olanak verecek şekilde dosya arasına alınarak sanığın hukuki durumlarının tespit ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
1-Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkeme kararlarının, karşı oy da dahil olmak üzere gerekçeli olarak yazılması zorunludur. Hükmün gerekçeyi ihtiva etmemesi ise 1412 sayılı Kanunun 308/7 ve 5271 sayılı CMK’nın 289/1-g bendi uyarınca hukuka kesin aykırılık halini oluşturacaktır. Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanununun 230. maddesi uyarınca, hükmün gerekçesinde, suç oluşturduğu kabul edilen eylemin gösterilmesi, bunun nitelendirmesinin yapılması, Ceza Kanununda öngörülen sıra ve esaslara göre cezanın ve ayrıca cezaya mahkumiyet yerine veya yanı sıra uygulanacak güvenlik tedbirinin belirlenmesi, cezanın ertelenmesine, hapis cezasının adli para cezasına veya tedbirlerden birine çevrilmesine ya da ek güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına veya bu hususa ilişkin istemlerin kabul veya reddine dair dayanakların gösterilmesi zorunludur. Gerekçe, hükmün dayanaklarının, akla, hukuka ve dosya içeriğine uygun açıklamasıdır. Bu nedenle, gerekçede hükme esas alınan veya reddedilen bilgi ve belgelerin belirtilmesi ve bunun dayanaklarının gösterilmesi, bu dayanakların da, geçerli, yeterli ve yasal olması gerekmektedir. Bu itibarla keyfiliği önlemek, tarafları tatmin etmek, sağlıklı bir denetime olanak sağlamak bakımından, hükmün gerekçeli olmasında zorunluluk bulunmakta olup, incelenen dosya kapsamında; bu ilkelere uyulmadan sanığın üzerine atılı suçun ne olduğu, sanık hakkında kurulan beraat hükmünün dayanakları ve dosya kapsamındaki deliller irdelenmeksizin, delil tartışılması içermeyen kararla gerekçesiz olarak yazılı şekilde hükmün kurulması,
2-Bozma ilamına uyulduğu takdirde, sanığa isnat edilen taksirle yaralama suçu için mahkumiyet yoluna gidildiği takdirde TCK’nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında öngörülen temel ceza miktarı itibariyle, 5271 sayılı CMK’nın, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenmiş olan ve 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Basit yargılama usulü düzenlemesine tabi olacağı; Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile, kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararı doğrultusunda CMK’nın 251. maddesi hükümlerinin değerlendirilmesi gerekmesi;
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.