Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin davalı ... Bakanlığına bağlı hastanelerde davalı şirket işçisi olarak çalışırken iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalılar davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı, davacı ve davalılardan ... vekilleri temyiz etmişlerdir. Gerekçe: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Taraflar arasında, fesih olgusunun bulunup bulunmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır. İşçinin asıl işverenden alınan iş kapsamında ve değişen alt işverenlere ait işyerinde ara vermeden çalışması halinde, işyeri devri kurallarına göre çözüme gidilmesi gerekmektedir. Bu durumda değişen alt işverenler işçinin iş sözleşmesini ve doğmuş bulunan işçilik haklarını da devralmış sayılırlar. İş sözleşmesinin tarafı olan işçi veya alt işveren tarafından bir fesih bildirimi yapılmadığı sürece, iş sözleşmeleri değişen alt işverenle devam edeceğinden, işyerinde çalışması devam eden işçi açısından, feshe bağlı haklar olan ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücretinin talep koşulları gerçekleşmiş sayılmaz. Somut olayda, Mahkemece davacının iş sözleşmesinin 15.07.2013 günü sonlandırıldığı, ancak davacının ihaleyi alan dava dışı şirket nezdinde 16.07.2013 günü çalışmaya devam ettiği, işyeri devri fesih niteliğinde olmadığından feshe bağlı alacaklar olan kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacaklarının istenemeyeceği gerekçesi ile ilgili taleplerin reddine karar verilmiştir. Davacı dava dilekçesinde iş sözleşmesine son verildiğini ileri sürerek, işçilik alacaklarının tahsili istemi ile iş bu davayı 16.10.2014 tarihinde alt işverenle birlikte asıl işveren aleyhine de ikame etmiştir. Mahkemenin de gerekçesinde yer verdiği üzere iş sözleşmesinin 15.07.2013 günü sona ermediği gözükmekle birlikte, davacının çalışmasının 31.05.2014 tarihinde sona erdiği sunulan işten ayrılış bildirgesinden anlaşılmaktadır. Buna göre dava tarihi olan 16.10.2014 tarihi itibari ile fesih olgusu gerçekleştiğinden, 31.05.2014 tarihli feshin ne şekilde gerçekleştiği araştırılarak sonucuna göre kıdem ve ihbar tazminatları değerlendirilmeli, yıllık izin ücreti konusunda feshin gerçekleşme sebebinin ilgili alacağa hak kazanma bakımından önemli olmadığı dikkate alınarak yıllık izin ücreti hakkında bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.