Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5259
Karar No: 2019/4364
Karar Tarihi: 14.05.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/5259 Esas 2019/4364 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/5259 E.  ,  2019/4364 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.07.2018 gün ve 2016/9233 Esas, 2018/4971 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı ... vd. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, davalıların ....’nın soyundan geldiklerine dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi 1960/124 E. - 121 K. sayılı mirasçılık belgesi aldıklarını, söz konusu mirasçılık belgesinin bilimsel veriler ve tarihi gerçekliklerden uzak olduğunu, sadece tanık beyanlarına göre tanzim edilen bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, davalıların bu mirasçılık belgesine dayanarak çeşitli mahkemelerde açtıkları davalar sonucunda ... Vakfının gelir fazlası ve mütevelliğine müstahak evladı olduklarına dair kararlar alındığını ve buna dayalı olarak yıllardır vakfın gelirlerinden yararlandıklarını, yine davalıların ...’nın 2. Selim’in kızı ile evlenmiş olması nedeniyle Osmanlı Hanedanı ile soybağı kurarak, Osmanlı Hanedanı mensupları tarafından kurulan eski mazbut ve mülhak vakıfların gelir ve mütevelliği için davalı aleyhine dava açtıklarını, dava konusu olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi 1960/124 E.-121 K. sayılı mirasçılık belgesinin yanlışlıklar ve çelişkilerle dolu olduğunu, davalıların bu ilama dayanarak, davacının idaresi ve denetimindeki pek çok mazbut ve mülhak vakfın gelirlerinden yararlandığından davacıyı birebir ilgilendirdiğinden bahisle ... Asliye Hukuk Mahkemesi 1960/124E.-121 K. sayılı mirasçılık belgesi ile aynı dosyada tevhidine karar verilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi 1959/982 E.-839, K.-580 Ek Karar sayılı veraset ilamının iptalini talep etmiştir.
    Davacı vekili 08.10.2012 havale tarihli dilekçesiyle, dava dilekçesinde her ne kadar ...Asliye Hukuk Mahkemesi 1959/982 E.-839 K.-580 Ek Karar sayılı mirasçılık belgesinden bahsedildiyse de bu ilama ilişkin iptal taleplerinin olmadığını, iptal taleplerinin sadece ...Asliye Hukuk Mahkemesi 1960/124 E.-121 K. sayılı mirasçılık belgesine ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
    Davalı ... vd. vekili cevap dilekçesinde, mahkeme ilamlarının 10 yıl sonra kesinleşip iptalinin mümkün olamayacağını, davalıların birçok vakıf evlatlığı davası açtıklarını, davacının da bu davaların tarafı olduğunu, bu zamana kadar iptal davası açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... mirasçıları vekili cevap dilekçesinde, iptali istenilen mirasçılık belgelerinin doğru olduğunu, iptali istenen veraset ilamları hakkında daha önce... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1964/419 Esas, 1984/540 Karar sayılı ilamı ile açılan davanın reddine karar verildiğini ve iptali istenen her iki veraset ilamının kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, dava konusunda iptali istenen veraset ilamları hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1964/419 Esas sayılı dava dosyası açıldığını ...Mahkemesi kararının olması nedeniyle 13.12.1984 tarih ve 1984/540 Karar sayılı ilamı ile davanın reddedildiğini ve iptali istenen veraset ilamlarının kesinleştiğini, Vakıflar Genel Müdürlüğünün ve vakfın 6. mütevellisi ..."nun da bizzat hasım tutulduğu bu davadan davacı idarenin haberi olduğundan söz konusu karar bu dava bakımından kesin hüküm teşkil ettiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalar sırasındaki beyanlarında, davayı kabul etmediklerine belirterek açılan davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
    Asli müdahil ... vekilinin 14.02.2013 havale tarihli dilekçesinde, ...’ın .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2001 tarih ve 1998/244 Esas 2001/719 sayılı Kararı ile... Vakfı evlatlarından olduğunun tespit edildiğini, bu kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2002/2776 Esas, 2002/5795 Karar sayılı kararı ile onandığını, davacının yanında asli müdahale talebinde bulunduğunu, iptali talep edilen veraset ilamına dayanarak davalıların uzun süredir vakfın gelirlerinden yararlanmakta olduğunu, esasen davalıların vakıf evlatları olmadığını beyan etmiştir.
    Feri müdahil ... vekilinin 31.10.2012 havale tarihli dilekçesinde;...’in ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.11.2001 tarih ve 1998/244 Esas, 2001/719 sayılı Kararı ile ... Vakfı evlatlarından olduğunun tespit edildiğini, bu kararın Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2002/2776 Esas, 2002/5795 Karar sayılı kararı ile onandığını, davacının yanında feri müdahale talebinde bulunduğunu, iptali talep edilen veraset ilamına dayanarak davalıların uzun süredir vakfın gelirlerinden yararlanmakta olduğunu, esasen davalıların vakıf evlatları olmadığını beyan etmiştir.
    Mahkemece, mirasçılık belgesinin iptali davası ancak mirasçılar tarafından veya yetki belgesi ile açılabileceğinden, davacının mirasçı olmayanların vakıf evladı olduğu iddiası ile açtığı davada aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiş, Dairemizin 02.07.2018 tarihli, 2016/9233 Esas, 2018/4971 Karar sayılı ilamında; “Somut olayda; mahkemece, iptali istenen mirasçılık belgesine dayanarak açılan davalar sonucunda, davalıların Sokullu Mehmet Paşa Vakfının gelir, gelir fazlası ve mütevelliğine müstahak evladı olduklarına dair kararlar alındığını ve buna dayalı olarak yıllardır vakfın gelirlerinden yararlandıkları, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından, davanın esasına girilmesi, davacı tarafından gösterilen ve gösterilecek tüm delillerin toplanması, sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken aktif dava ehliyetinin bulunmadığı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Davalı ... vd. vekili karar düzeltme talebinde bulunuştur.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 29. maddesi hükmünde; bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimsenin iddiasını ispat etmek zorunda olduğu, TMK"nin 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır. Hukukumuzda çekişmeli yargıya tabi davalarda "taraflarca hazırlama ilkesi" geçerlidir. Hakim tarafların talepleriyle bağlı olup talepte bulunan tarafın iddia ettiği olaylar ve ileri sürdüğü deliller ile yetinerek karar vermek zorundadır. Çekişmesiz yargıya tabi davalarda ise re"sen araştırma ilkesi egemendir. Hasımsız açılan ve çekişmesiz yargıya tabi olan davalarda verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmediği gibi bu kararlar açılacak bir iptal davası sonucunda değiştirilebilir veya ortadan kaldırılabilir.
    Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur. Nüfus kayıtları belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluşturur. Bunların içeriğinin doğru olmadığının ispatı kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça herangi bir şekle tabi değildir (TMK md.7). Hakim çekismesiz yargıda re"sen araştırma ilkesi uyarınca, davanın ispatı için gerekli bütün delillere başvurabilir.
    Mirasçılık belgesinin iptali halinde, hukuksal durumlarının etkilenmesi sözkonusu olabileceğinden iptali istenilen mirasçılık belgesinde hak sahibi olarak gösterilen kişilerle, davadan önce ölmüş ise bunların tüm mirasçılarının davada taraf olarak gösterilmesi, yine davalılardan herhangi birinin yargılamadan sonra ölmesi halinde de davanın mirasçılarına yönlendirilerek mirasçılar aleyhine sürdürülmesi, hükmün de mirasçı oldukları gösterilerek mirasçılar hakkında verilmesi gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
    Somut olayda; iptali istenen mirasçılık belgesine dayanarak açılan davalar sonucunda, davalıların .... Vakfının gelir, gelir fazlası ve mütevelliğine müstahak evladı olduklarına dair kararlar alındığını ve buna dayalı olarak yıllardır vakfın gelirlerinden yararlandıkları, bu nedenle davacının dava açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır.
    İptali istenilen Biga Asliye Hukuk Mahkemesi 1960/124 E.-121 K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen kişilerden, ölenlere ait mirasçılık belgelerinin dosya içerisinde yer almadığından taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı konusunda denetleme yapılamamaktadır. Dosyada bir kısım davalılara tebligat yapılamadığından taraf teşkilinin sağlanamadığına dair 27.12.2013 havale tarihli bilirkişi raporu da bulunmakta olup, gerekçeli kararın da birçok davalıya Tebligat Kanunu ve ilgili Yönetmelikteki belirtilen araştırmalar yapılmaksızın doğrudan ilanen tebliğ edildiği görülmektedir.
    O halde davacının dava açmakta hukuki yararının olduğu göz önünde bulundurularak mahkemece yapılacak iş; iptali istenilen Biga Asliye Hukuk Mahkemesi 1960/124 E.-121 K. sayılı mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen kişilerden, ölenlere ait mirasçılık belgelerinin ilgilisinden teminiyle mirasçıları davaya dahil edilmeli, bu şekilde taraf koşulu gerçekleştirildikten sonra davanın esasına girilmelidir..... Asliye Hukuk Mahkemesi 1959/982 E.-839 K.-580 Ek Karar sayılı ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 1964/419 Esas, 1984/540 Karar sayılı dosyalar ilgili mahkemeden istenilerek incelenmeli, taraflardan varsa başkaca da delilleri de sorulup saptanmalı, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir.
    Dairemizce, hükmün açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile bozulmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı ... vd. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.07.2018 tarihli, 2016/9233 Esas, 2018/4971 Karar sayılı ilamının kaldırılarak, hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Dairemizin 02.07.2018 tarihli, 2016/9233 Esas, 2018/4971 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA, davalı ... vd. vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün yukarıdaki değişik ve eklemeli gerekçe ile BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi