20. Hukuk Dairesi 2017/6530 E. , 2018/1749 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 20/12/2016 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ve duruşma talebinde bulunan davacı ... vekili Av. ........le karşı taraftan davalı Hazine vekil..... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 14.02.2014 tarihli dilekçesiyle ...... mevkiinde geldisi Temmuz 1968 tarih, 173 cilt, 74 sayfa, 34 sıra nolu ve Temmuz 1973 tarih, 177 cilt, 76 sayfa, 4 sıra nolu tapu kaydının davacı tarafından satın alındığını, satın aldığı payın 400.000 m2 olduğunu, tapunun 1980 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında .....parsele revizyon gördüğünü, davacının da aralarında bulunduğu tapu malikleri tarafından kadastro tespitine itiraz edilmesi üzerine, ...... Mahkemesinin 2004/1-2005/5 sayılı kararıyla, dayanak tapu kaydının yüzölçümünü zemindeki sınırları esas alarak artıran....Hukuk Mahkemesinin 11/01/1940 tarih 15/1 sayılı izaleyişüyu kararının yolsuz olduğu ve taşınmazın bulunduğu sahanın öncesinin orman olduğu gerekçesiyle, davanın reddine, davacının malik olduğu tapunun da içinde bulunduğu yerlerin Hazine adına tesciline karar verildiğini, kararın 01/07/2008 tarihinde kesinleştiğini belirterek, TMK"nın 1007. maddesi gereğince şimdilik 750.000 TL zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının tutunduğu değişir sınırlı tapu kaydının yüzölçümünün izaleyi şüyu davasında verilen kararla usulsüz olarak artırıldığı, kadastro mahkemesince tekrar tapunun ilk yüzölçümüne itibar edilerek verilen kararın doğru olduğu, Hazinenin sorumluluğunu gerektiren bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre.......de bulunan kayden 1.838.000 m2 yüzölçümlü taşınmazla ilgili olarak, 1926 yılında ......Hukuk Mahkemesinde açılan ortaklığın giderilmesi davası sonunda, mahkemece 11.01.1940 tarih ve 15/1 sayılı taksim ve satış kararı ile taşınmazın satışı yolu ile ortaklığının giderilmesine karar verildiği, ancak kararda, tapu kapsamı belirlenirken kayıt miktarının değil, hudutların esas alınması sonucu 22.201.202 m2 kısmın satışına karar verildiği, ilâma dayalı olarak yapılan açık arttırmada, taşınmazın Kemal Kasapoğlu ve Hasan Ümüksüz adına tescil edilmesinden sonra, 13.04.1944 tarih ve 118 sıra nosu ile oluşan tapu kaydının zaman içerisinde ifrazlara tâbi tutulması sonucu oluşan Temmuz 1968 tarih 34 ve Temmuz 1973 tarih 4 numarada
-2-
2017/6530 - 2018/1749
kayıtlı taşınmazı davacının satın aldığı, ancak 1980 yılında yapılan tapulama çalışmalarında, tapunun hiçbir parsele revizyon görmeyerek orman niteliğiyle tespit harici bırakıldığı, 1975 yılında orman kadastro komisyonu tarafından 6831 sayılı Kanunun değişik 2. maddesi gereği Hazine adına orman sınırı dışına çıkartıldığı, kayıt kapsamındaki alanın 229 parsel olarak, makilik vasfıyla Hazine adına 9.298.589 m2 yüzölçümü ile tespit gördüğü ve bu taşınmazla ilgili olarak Antalya Kadastro Mahkemesine 06.12.1982 tarihinde açılıp, davacılar Ömer Uysal ve arkadaşları ile davalı Hazine arasında görülen 2004/1-5 sayılı dosya üzerinden karara bağlanan davada, söz konusu taşınmazın tapu kaydının dayanağını oluşturan izale-i şuyu davasında yüzölçümünün 1.838.000 m2"den 22.201.202 m2"ye çıkarılarak tescilinin yolsuz tescil niteliğinde ve öncesinin devlet ormanı olduğu, davacı gerçek kişilerin dayandıkları tapu kayıtlarının yüzölçümünün 2000 dönüm olduğu halde; tapu maliklerine tapulama sırasında aynı tapu kaydı nedeniyle, 229 parsele komşu olan çok sayıda parselden toplam 3.931.926 m2 yer verildiği ve tapu yüzölçümünden fazla taşınmaz edindikleri gözönünde bulundurularak, tespite itiraz davasının reddi ile yüzölçümü düzeltilen taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiği ve kararın Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 01.07.2008 gün, 2007/3956 - 2008/2954 E.K. sayılı kararıyla onanarak kesinleştiği,TMK"nın 1007. maddesine göre tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devlet sorumlu ise de; somut olayda Antalya Sulh Hukuk Mahkemesinin kararına göre tapuda infaz yapıldığı, daha sonra 229 parselin kadastro tespitine itiraz davalarının reddedilip taşınmazın hazine adına kesinleştiği, bu nedenle tapu memurunun kusurundan bahsedilemeyeceği, eski tapu maliklerinin kök tapunun miktarından daha fazla yer aldıkları anlaşıldığından,tapu kaydının 229 numaralı orman parseli içinde kaldığı iddiasıyla açılan tazminat davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 13/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.