15. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/2330 Karar No: 2015/825 Karar Tarihi: 28.02.2015
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/2330 Esas 2015/825 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, eser sözleşmesinden doğan alacakla ilgili yapılan icra takibine davalıların itirazı üzerine davanın reddine karar vermiştir. Ancak, mahkeme tarafından yapılan hukuki değerlendirmede yanılgı ve eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir. Davalı taraf, akdi ilişkiyi inkar etmiş olsa da, mahkemece icra takibine itiraz dilekçesindeki beyanlar ve sunulan ödeme makbuzları yazılı delil başlangıcı kabul edilip dinlenen tanık beyanları da dikkate alınarak akdi ilişkinin varlığı kabul edilmiştir. Olayda olduğu gibi eser sözleşmesinin kapsamının ihtilaflı olması halinde ise her türlü delil ve tanık anlatımıyla ispatı mümkündür. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 366. maddesi.
15. Hukuk Dairesi 2014/2330 E. , 2015/825 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli takibin devamı, icra inkâr tazminatının davalılardan tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı davasında, davalılar ile aralarında sözlü olarak düzenlenen anlaşmaya göre davalılara ait olan eski tarihi binanın otele dönüştürülmesi işini üstlenip yaptığını ancak yaptığı imalâtların bedellerinin ödenmediğini, bu nedenle takibe geçtiğini ancak davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek yapılan icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalılar savunmalarında davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme düzenlenmediğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemişler, mahkemece davalıların icra dosyasına yaptıkları itirazlarında akdî ilişkiyi kabul ettikleri ancak davacının ne miktar iş yaptığını ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Davalı taraf akdî ilişkiyi inkar etmiş ise de mahkemece icra takibine itiraz dilekçesindeki beyanlar ile sunulan ödeme makbuzları yazılı delil başlangıcı kabul edilip dinlenen tanık beyanları da dikkate alınarak akdî ilişkinin varlığı kabul edilmiştir. Davalılar tarafından karar gerekçe yönünden temyiz edilmediğinden bu durum davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşturur. Olayda olduğu gibi eser sözleşmesinin kapsamının ihtilaflı olması halinde ise her türlü delil ve tanık anlatımıyla ispatı mümkündür. Açıklanan bu ilkelere göre mahkemece yapılması gereken iş dava dışı belediyeden işin yapıldığı yer ile ilgili tamir ve tadile ilişkin proje ve ruhsatların getirilip tanık beyanları da değerlendirilerek işin kapsamının belirlenmesi, bilirkişilerden alınacak ek rapor ile davacının gerçekleştirdiği tespit edilecek işlerin bedelinin işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 366 maddesine göre yapıldığı yıl piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp bulunacak bedelden davacının kabulünde olan ödemeler düşürülerek sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Bu nedenle hukuki değerlendirmede yanılgı ve eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına bozulmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 28.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.