16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/9716 Karar No: 2020/6687 Karar Tarihi: 22.12.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/9716 Esas 2020/6687 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ve Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılan sanığa yazılı şekilde karar verilmesi sonucunda savunma hakkının kısıtlanmasına ve ilk derece mahkemesi karar başlığında sanığın tahliye tarihinin yanlış gösterilmesine dair hatalar bulunduğu gerekçesiyle mahkeme kararı bozuldu. Sanık hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 58/9, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi kararı verilmiştir. CMK'nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğu dikkate alınarak karar bozulmuştur.
16. Ceza Dairesi 2019/9716 E. , 2020/6687 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.12.2017 tarih ve 2017/145 - 2017/812 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanık hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 3, 5/1, TCK’nın 62/1, 58/9, 53, 63. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Duruşma istemi içermeyen temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre belirlenerek yapılan incelemede; 1-Silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığın, yargılama aşamasında kendisinin seçtiği bir müdafii bulunmadığı gibi CMK"nın 156. maddesi gereğince de re"sen bir müdafii görevlendirilmediği, sanığa isnat edilen “silahlı terör örgütü üyeliği” suçunun niteliği ve Dairemizin 16.01.2018 tarih ve 2017/3415 E. - 2018/495 K. sayılı ilamında “temyiz edilebilirlik sınırı belirlenirken suçun temel şeklinde belirlenen cezanın değil nitelik hal ve ağırlaştırıcı nedenlerde gözönünde bulundurularak istenilen sonuç cezanın esas alınması” gerektiğine yönelik gerekçesi dikkate alındığında, CMK"nın 150. maddesinin 2 ve 3. fıkraları uyarınca hakkında müdafii görevlendirilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmeyerek yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması, 2-Kabul ve uygulamaya göre de; İlk Derece Mahkemesi karar başlığında sanığın tahliye tarihinin "07.07.2017" olarak gösterilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün CMK"nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.