5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9235 Esas 2020/3210 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9235
Karar No: 2020/3210
Karar Tarihi: 05.05.2020

5607 sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/9235 Esas 2020/3210 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, 5607 sayılı Kanuna aykırılık suçundan mahkumiyet verdiği davada, Gümrük İdaresinin temyiz dilekçesiyle katılma isteğini kabul ederek incelemesine başladı. Dosyadaki belgeler ve gerekçe içeriği incelendikten sonra, 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanuna eklenen düzenlemelerin sanık lehine hükümler içerdiği ve sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması gerektiğine karar verdi. Bu nedenle, hüküm bozuldu ve dosya yerel mahkemeye geri gönderildi.
Kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Kanunun 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.\" şeklindeki düzenleme
- 5607 sayılı Kanunun 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanması olanaklı hale geldi.
- 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesi
- 7242 sayılı Kanunun 63. maddesi
- 5607 sayılı Kanuna eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi.
19. Ceza Dairesi         2019/9235 E.  ,  2020/3210 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören, CMK"nin 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı olan ve temyiz dilekçesiyle katılma isteminde bulunduğu anlaşılan Gümrük İdaresinin temyiz dilekçesinin kapsamı ve içeriği karşısında, CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete" de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen ""Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir."" şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulanmasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK" nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası mucibince ilgili hükümlerin sanığın mükerrir olup olmadığı gözetilerek yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık, katılan vekili ile o yer Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 05/05/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.