Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/2064 Esas 2015/823 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2064
Karar No: 2015/823
Karar Tarihi: 18.02.2015

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2014/2064 Esas 2015/823 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı yüklenici, sözleşmeden doğan hak ve alacakların temlik alan davalının yaptığı ve kesinleşen ilâmsız icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti talep etmiştir. Mahkemece ispat külfeti davacıya yüklenerek kanıtlanılmayan davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkeme, takip konusu alacağın nedeni ve dayanağının davalıya açıklattırılarak ispat yükümlülüğünün davalıya yükletilmesi gerektiği kararı vermiştir. Borçlar Kanunu'nun 162 ve devamı maddeleri gereğince temlik sözleşmesi geçerlidir. Borçlar Kanunu'nun 167. maddesi hükmü gereğince temlike vakıf olan yüklenici, defileri temellük edene karşı da ileri sürebilir.
15. Hukuk Dairesi         2014/2064 E.  ,  2015/823 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Davacı yüklenici, davalı iş sahibinden temlik alandır. Davada da iş sahibinden sözleşmeden doğan hak ve alacakların temlik alan davalının yaptığı ve kesinleşen ilâmsız icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti talep edilmiştir. Mahkemece ispat külfeti davacıya yüklenilerek keşif avansının yatırılmaması sebebiyle kanıtlanılmayan davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Tarihsiz iş yapım sözleşmesi başlıklı eser sözleşmesi yüklenici-davacı ..... ile dava dışı iş sahibi ..... arasında imzalanmıştır. Sözleşmeyle yüklenici, iş sahibinin inşaasını yükümlendiği dava dışı Kooperatife ait dairelerin mutfak dolabı ve kapılarının yapımını üstlenmiştir. Sözleşmede 50.000,00 USD karşılığında bir dairenin bedel olarak yükleniciye verileceği kesin ölçümlemeler sonucuna göre fazla ve eksik ödemelerin 2 aylık çekle kapatılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmede öngörülen dairenin verildiği de davacı yüklenicinin kabulündedir. Davalı temlik alan 20.06.2002 tarihli temlik sözleşmesi ile iş sahibi dava dışı şirketten az yukarıda sözü edilen eser sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacakları temlik almıştır. Temlik bedeli 75.000,00 TL olarak gösterilmiştir. Yazılı biçimde düzenlendiğinde yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 162 ve devamı maddeleri gereğince temlik sözleşmesi geçerlidir.
    Davalı temlik alan eser sözleşmesi ve temliknameye dayalı olarak 75.000,00 TL alacak için ilâmsız icra takibinde bulunmuştur. Davacı ile dava dışı iş sahibi şirket arasında imzalanan eser sözleşmesinde temlik eden iş sahibinin borcu, kararlaştırılan daireyi iş bedeli olarak yükleniciye devretmek, yüklenicinin borcu da sözleşme gereğince üstlendiği kapı ve pencereleri temin ve monte etmektir. Eser sözleşmesinde iş sahibinin 75.000,00 TL alacağının bulunduğuna dair düzenleme ve hüküm bulunmamaktadır. Temlik borçlusu olan yüklenici 818 sayılı BK"nın 167. maddesi hükmünce temlike vakıf olduğu zaman temlik edene karşı haiz olduğu defileri temellük edene karşı dahi ileri sürebilecektir. Davalı alacaklı temlik edenin imzaladığı sözleşmeye dayanarak alacağın ödenmesi istemiyle takipte bulunduğuna göre icra takibi kesinleşmiş dahi olsa açılacak menfi tespit davasında alacağın hangi nedenlerden doğduğu ve bunu istemekte haklı olduğunu yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. Diğer bir ifadeyle somut olayda ispat külfeti davacı yükleniciye değil, iş sahibinden temlik alan davalı alacaklıya aittir.
    Bu durumda mahkemece öncelikle takip konusu alacağın nedeni ve dayanağı davalıya açıklattırılıp ispat külfeti davalı alacaklıya yükletilerek gösterdiği deliller toplandıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile ispat yükümlülüğü davacıya yükletilerek keşif avansının yatırılmaması sebebiyle kanıtlanamadığından bahisle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 18.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.