5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/1577 Karar No: 2016/8511 Karar Tarihi: 27.04.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/1577 Esas 2016/8511 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/1577 E. , 2016/8511 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir. Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmazın zeminine ekilebilir net ürün gelirine göre değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak; 1-Kısa kararda 13.150,89 TL"ye hükmedildiği halde, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 21.167,81TL"ye hükmedildiğinden kısa karar ile gerekçeli karar çelişiktir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 10.04.1992 gün 1991/7-1992/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması bozma nedenidir. Bozmadan sonra yerel mahkeme önceki kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla vicdani kanaate göre karar verebilir. Bu nedenle kısa karara aykırı gerekçeli karar verilmiş olması, Kabule göre de; 2-Dava konusu taşınmazın konumu ve bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özellikleri dikkate alınarak, tespit edilen metrekare birim fiyatı ilave edilecek objektif değer arttırıcı unsurun %50 oranında olacağı gözetilmeden, daha yüksek objektif değer artış oranı kabul eden bilirkişi raporuna göre fazla bedele hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 27/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.