Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11547
Karar No: 2019/3060
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/11547 Esas 2019/3060 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, davalının kira bedelini eksik ödemesi nedeniyle yapılmış tahliye talepli takip sırasında, davacı tarafından avans yatırılan ve davalıya ait olan araç hakkında dava dışı kişiyle yapılan muvazaalı rehin sözleşmesinin feshi ve araç üzerindeki muvazaalı rehnin kaldırılması istemidir. Mahkeme, davayı kabul ederek muvazaalı rehin sözleşmesinin feshine ve araç üzerindeki muvazaalı rehnin kaldırılmasına karar vermiştir. Ancak kararda, hükümle taraflara yüklenen sorumluluk detaylı olarak açıklanmamıştır. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi ile çeliştiği için Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı gereği karar, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderildiği ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların ayrı ayrı gösterildiği bir hüküm kurularak bozulmuştur. Ayrıca, davalının sair temyiz itirazları için şimdilik karar verilmemiştir. Kanun Maddeleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2., 381-389. (6100 sayılı HMK'nun 294-297.) ve 388. (HMK'nun 297/II) maddeleri.
17. Hukuk Dairesi         2016/11547 E.  ,  2019/3060 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, taraflar arasında 15/12/2009 tarihli 3 yıllık kira sözleşmesi mevcut iken davalı kiracının kira bedelini eksik ödemesi nedeniyle Küçükçekmece 1.İcra Müdürlüğünün 2013/654 sayılı takip dosyasında tahliye talepli takip yapıldığını, takip sonunda tahliyesine karar verildiğini, daha sonra ödenmeyen kiralar için Küçükçekmece 3.İcra Müdürlüğünün 2013/5645 sayılı takip dosyasında takip başlatıldığını, davalının itirazının Küçükçekmece 1. İcra Mahkemesi tarafından kaldırıldığını ve tahliyeye karar verildiğini söz konusu takip dosyasında davalı adına kayıtlı aracın yakalanması için avans yatırıldığını, bu arada 11/04/2014 tarihinde İstanbul 19. İcra Müdürlüğünün 2014/9998 sayılı takip dosyasında davalı aleyhine ... isimli şahıs tarafından rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı ve dayanak olarak da Bakırköy 13. Noterliği tarafından düzenlenen rehin sözleşmesinin gösterildiğini, oysa takibe dayanak rehin sözleşmesinin ve rehnin muvazaalı olduğunu, davacının açtığı icra takibinden sonra yapıldığını, rehin sözleşmesindeki 25.000,00 TL"lik borç için hiçbir ödeme bulunmadığını, ayrıca söz konusu dosyada 22/05/2014 tarihinde haciz talep edildiğini, ertesi gün alacaklı vekilinin eliyle koymuş gibi aracı bulduğunu, satış talep edildiği halde satış konusunda herhangi bir işlem yapılmadığını beyanla, Bakırköy 13. Noterliği tarafından düzenlenen 24/06/2013 tarihli 11429 yevmiye numaralı borç ve rehin sözleşmesinin feshini, ... plakalı araç üzerindeki muvazaalı rehnin kaldırılmasını, ayrıca İstanbul 19.İcra Müdürlüğünün dosyasındaki satışın tedbiren durdurulmasını talep etmiştir.
    Davalı, dava dışı ... ile ticaret yaptığını, mal alıp parasını veremediğini, bu nedenle aracı rehin verdiğini, davacının başlattığı icra takibin de borç miktarı takipteki kadar olmadığından itiraz ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre; davanın kabulüne, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davacı tarafından açılan dava, davacının kiracısı olan davalının kira parasını ödememesi nedeniyle hakkında yapılan takip sırasında yakalanması için icra dosyasına avans yatırılan davalıya ait araç hakkında, davalının dava dışı ... ile yaptığı Düzenleme Şeklinde Borç ve Rehin Sözleşmesi nedeniyle bu muvazaalı sözleşmenin feshi ve araç üzerindeki muvazaalı rehnin kaldırılması istemine ilişkindir.
    Gerekçeli kararın dosya ile uyum içinde olması ve kararın çelişkili ve tereddüt uyandırıcı olmaması gerektiği ilkesi, gerek 10.04.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı"nda; gerekse 1086 sayılı HUMK"nun 381-389. (6100 sayılı HMK"nun 294-297.) maddelerindeki kararın tesisi ve yazımına ilişkin kurallarda açıkça tespit edilmiştir. HUMK’nun 388. maddesinde (HMK"nun 297/II maddesi); hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır. Başka bir anlatımla, tesis edilen hüküm, infazı kabil ve uygulanabilir olmalıdır.
    Bu hükümler yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereği ve kamu düzeni ile ilgili olup, yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kısa ve gerekçeli kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar, kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olması zorunludur.
    Yargıtay"ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için de ortada usulüne uygun şekilde oluşturulmuş bir hükmün bulunması gerektiği açıktır.
    Somut olayda; Mahkemece eldeki dosyada hükmün (1) nolu bendinde sadece "davanın kabulüne” şeklinde karar verilmiş, hükümle taraflara yüklenen sorumluluk ayrıntılı olarak gösterilmemiş ve davayı sonuçlandıran kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında davanın kabulü sonuçları açıklanmamıştır. Bu durum, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesine aykırılık teşkil ettiğinden, 10.4.1992 gün ve 1991/7 Esas-1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, gerekçe ile hüküm arasındaki çelişkinin giderildiği, hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların ayrı ayrı gösterildiği bir hüküm kurulmak üzere kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    2-Kabule göre de; muvazaalı olduğu iddia edilen ve iptali istenen rehin sözleşmesinin tarafı ...’dir. Borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan kişiler arasında mecburi dava arkadaşlığı vardır. Taraf ehliyeti dava koşullarından olup mahkemece öncelikle ve re’sen incelenmesi gereken hususlardandır. Buna göre, dava dışı kalan ..."in davaya dahili sağlanarak taraf teşkili sağlandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
    3-Bozma neden ve şekline göre; davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi