16. Ceza Dairesi 2019/9729 E. , 2020/6684 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.01.2018 tarih ve 2017/247-2018/11 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : Sanık hakkında TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 63, 53, 58/7-9. maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Bölge Adliye Mahkemesince süresi itibariyle temyiz incelemesine tabi olan karar kesin olarak nitelendirilmiş ise de, sonrasında kararın sanık müdafiine tebliğ edilerek, ilgilisince temyiz yoluna başvurulduğu anlaşılmakla, bu hususun yazım hatası olduğu kabul edilmiştir.
Duruşma istemi içermeyen temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre sanık ..."in örgütle iltisaklı Bank Asya nezdindeki rutin bankacılık işlemlerinin örgütsel faaliyet olarak kabul edilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;
Yargılama sırasında dosyada mevcut bulunan ve sanık hakkında düzenlenen veri inceleme raporu içeriğine göre, örgüt içinde öğretmen olarak tanımlanan sohbet hocalığı yaptığı anlaşılan ByLock kullanıcısı sanık ...’in mahkumiyetine karar verilen terör örgütü üyeliği suçu nedeni ile temel ceza
belirlenirken Anayasanın 138/1. maddesi ile 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle, aynı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, sanığın eylem yoğunluğu, örgüt içerisindeki konumu göz önünde bulundurularak; temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle hukuka, vicdana, dosya kapsamına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, asgari hadden cezalandırılarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.