10. Ceza Dairesi 2020/13791 E. , 2020/9501 K.
"İçtihat Metni" Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/12/2015 tarihli, 2015/210 esas ve 2015/459 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 05/07/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 29/08/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2015 tarihli ve 2014/11614 soruşturma, 2015/49 sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve bu süre içerisinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına, kesin olarak karar verildiği, kararın şüpheliye, 17/02/2015 tarihinde MERNIS adresinde aynı konutta birlikte oturan annesi imzasına tebliğ edildiği ve 04/03/2015 tarihinde infazı için Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2- Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 05/03/2015 tarihli ve 2015/369 DS sayılı çağrı yazısının 31/03/2015 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre tebliğ edildiği, müdürlüğe başvurmaması nedeniyle İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 14/04/2015 tarihli kararı ile dosyanın kapatılmasına karar verilerek 15/04/2015 tarihinde Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği,
3- Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 20/04/2015 tarihli, 2014/11614 soruşturma, 2015/1441 esas ve 2015/1201 sayılı iddianamesi ile, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi delaletiyle aynı Kanun’un 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4- Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 01/12/2015 tarihli ve 2015/210 esas, 2015/549 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddesi uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesi uyarınca hapis cezasının ertelenmesine, iki yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, kararın 09/12/2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
5- Sanığın denetim süresi içerisinde 28/12/2015 tarihinde işlediği “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Düzce 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/12/2016 tarihli ve 2016/144 esas, 2016/576 sayılı kararının istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"nin 18/10/2017 tarihli ve 2017/363 esas, 2017/1259 sayılı kararı ile; sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve erteli karar yönünden Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesine ihbarda bulunulmasına kesin olarak karar verildiği,
6- Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, (Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesi kapatıldığından) Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2017 tarihli ve 2015/965 esas, 2015/1236 sayılı ek kararı ile, 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/01/2015 tarihli ve 2014/11614 soruşturma, 2015/49 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, sanık hakkında açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi delaletiyle 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine dair Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/210 esas, 2015/459 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin 11/12/2017 tarihli ek kararın, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 20. Ceza Dairesi"nin 26/05/2016 tarihli ve 2016/1582 esas, 2016/3201 karar sayılı ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi"nin 16/05/2016 tarihli ve 2016/927 esas, 2016/4447 karar sayılı ilâmlarında da değinildiği üzere, şüpheli hakkında verilen "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/01/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar her ne kadar şüpheliye 17/02/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle yapılan tebligatın geçerli olmadığı cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/210 esas, 2015/459 sayılı kararının 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
İncelenen dosyada; şüpheli hakkında 29/08/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonucunda, Düzce Cumhuriyet Başsavcılığının 28/01/2015 tarihli ve 2014/11614 soruşturma, 2015/49 sayılı kararı ile beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına kesin olarak karar verildiği, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmadığı gerekçesiyle kamu davası açılması üzerine, Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/210 esas, 2015/459 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-a maddesi delaletiyle 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 51. maddesi gereğince cezasının ertelenmesine karar verildiği, anlaşılmıştır.
Erteli hapis cezasının aynen infazına ilişkin Düzce 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/12/2017 tarihli ve 2015/965 esas, 2015/1236 sayılı ek kararının, asıl kararın kanun yararına bozulması halinde yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların, şüpheliye tebliğ edilmesinin gerektiği, şüpheli hakkında verilen karar kendisine tebliğ edilmeden ve itiraz hakkı beklenilmeden, dolayısıyla kesinleşmeden Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı, şüpheli hakkında Düzce Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 28/01/2015 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin karar her ne kadar şüpheliye 17/02/2015 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, anılan kararın kesin olarak verildiği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığı, bu nedenle yapılan tebligatın geçerli olmadığı anlaşıldığından, usulüne uygun bir denetimli serbestlik tedbirinin infazı süreci bulunmadığından kamu davasının açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla, bu usulsüzlüğü ortadan kaldırmak için,şüpheliye “kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi gerektiğinden mahkemece kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden mahkumiyet kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlere göre; 5271 sayılı CMK"nın 223/8-2. cümlesi uyarınca şartın gerçekleşmesini beklemek üzere kamu davasının durmasına ve şüpheliye “kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararın,karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için Düzce Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan Düzce 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/12/2015 tarihli ve 2015/210 esas, 2015/459 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının ( a ) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.