10. Ceza Dairesi 2020/13790 E. , 2020/9500 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık ... hakkındaki Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/494 esas, 2014/555 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 03/07/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-)Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığının 05/11/2014 tarihli,2014/3335 soruşturma, 2014/1835 esas ve 2014/191 sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı TCK’nın 188/3, 43/1 ve 31/3. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemi ile Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2-Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 24/12/2014 tarihli ve 2014/494 esas, 2014/555 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı TCK’nın 188/3, 43/1, 31/3, 62/1 ve 53. maddeleri uyarınca 6 yıl 11 ay 10 gün hapis ve 1.660,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanık müdafiinin kararı temyiz ettiği, ancak daha sonra temyiz talebinden vazgeçmesi nedeniyle Yargıtay (Kapatılan) 20.Ceza Dairesinin 03/12/2019 tarihli ve 2017/220 esas, 2019/6755 sayılı kararıyla “hükmün incelenmesine yer olmadığına” karar verildiği, kararın 03/12/2019 tarihinde kesinleştirildiği
Anlaşılmıştır.
B-)Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Uyuşturucu madde ticareti suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 188/3, 43/1, 31/3, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 6 yıl 11 ay hapis ve 1.660,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına dair Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/494 esas, 2014/555 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesince, suça sürüklenen çocuğun 11/05/2014 tarihinde gizli soruşturmacı olarak atanan kişiye uyuşturucu madde satmak suretiyle üzerine yüklenen suçu işlediği sabit görülerek 5237 sayılı Kanun"un 188/3. maddesine göre tayin edilen cezanın aynı Kanun"un 43/1. maddesi gereğince artırılması cihetine gidilmiş ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/102016 tarihli ve 2016/9-994 esas, 2016/340 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, gizli soruşturmacıya yapılan satımın gerçek bir satım niteliğinde olmadığı, ancak "satmak için uyuşturucu madde bulundurmak" suçu yönünden bir delillendirme niteliğinde olduğu, temeldeki suç uyuşturucu satımı olmadığından müteakip satımların da bu satım için teselsül olarak kabul edilmesine imkan bulunmadığı, açıklanan sebeplerle suça sürüklenen çocuk hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi gereğince Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/494 esas, 2014/555 sayılı kararının bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/494 esas, 2014/555 sayılı kararı ile; uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 188/3, 43/1, 31/3, 62/1, 52/2 ve 53. maddeleri gereğince 6 yıl 11 ay hapis ve 1.660,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Bursa Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucunda elde edilen istihbari bilgiler doğrultusunda gizli soruşturmacı görevlendirilmesi kararı alınmıştır. Gizli soruşturmacılar 28/08/2014 tarihinde, sanıktan 2 adet MDMA etken maddesini içerir tablet satın almıştır. Böylece sanığın "uyuşturucu madde ticareti yapma " suçu belirlenmiş ve delil elde edilmiştir. Buna karşın aynı gizli soruşturmacılar 16/09/2014 tarihinde sanıktan tekrar 1 adet MDMA etken maddesini içerir tablet satın almıştır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 139. maddesine göre, kolluk görevlisi Cumhuriyet savcısının emri doğrultusunda ve “suçu ve failini belirleme, suçla ilgili delilleri toplama” konusundaki genel görevi kapsamında, kimliğini gizleyerek, alıcı rolüne girip, kışkırtma yoluna gitmeden şüpheliden uyuşturucu madde alabilir . Bu şekilde elde edilen delil hukuka uygundur.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun Dairemizce de benimsenen 28/04/2015 tarihli, 2014/462 esas, 2015/135 karar ve 2014/848 esas, 2015/136 karar sayılı kararları ile 04/10/2016 tarihli ve 2016/9-994 esas, 2016/340 karar sayılı kararlarında da; kolluk görevlilerinin gerçek iradesinin uyuşturucu madde satın alma değil, suçu ve failini belirleyecek suç delilini elde etme olduğu, sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alınmasının ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım - satım" söz konusu olmadığı belirtilmiştir.
Somut olayda; Adli kolluk görevlisinin 28/08/2014 tarihinde sanıktan uyuşturucu madde satın alması üzerine sanığın " uyuşturucu madde ticareti yapma " suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen adli kolluk görevlisinin açık kimlik bilgilerini bildiği sanıktan tekrar uyuşturucu madde alması gereksiz olduğu gibi görevleri kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl amacı "uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak" değil, "suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir." Bu nedenlerle gizli soruşturmacı tarafından sanıktan ikinci kez uyuşturucu madde alınması, ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir "alım -satım" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek, sanığın cezasının TCK’nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
2- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53/4. maddesinde yer alan “Kısa süreli hapis cezası ertelenmiş veya fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.” şeklindeki düzenleme karşısında, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında, aynı Kanun’un 53/1. maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle; Sanık hakkındaki Bursa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 24/12/2014 tarihli ve 2014/494 esas, 2014/555 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309.maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA,
5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak ve mahkemenin uygulaması gözetilerek ;
a) Hüküm fıkrasından, TCK’nın 43. maddesinin uygulanmasına ilişkin 2. paragrafın ve TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin 9. paragrafın çıkarılmasına,
b) Hüküm fıkrasının;
Sanık ..."ın üzerine atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan, eylemine uyan TCK’nın 188/3 maddesi uyarınca, suçun işleniş biçimine göre, takdiren ON YIL HAPİS VE paranın satın alma gücü dikkate alınarak 120 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığın suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 31/3 maddesi uyarınca, cezasından 1/3 oranında indirim yapılarak, ALTI YIL SEKİZ AY HAPİS ve 80 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA.
Sanığın yargılama sürecindeki hal ve davranışları takdiri indirim sebebi kabul edilerek TCK’nın 62/1 maddesi uyarınca, cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak BEŞ YIL ALTI AY YİRMİ GÜN HAPİS VE 66 GÜN ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Sanığa verilen 66 gün Adli Para Cezasının, TCK’nın 52 maddesi uyarınca, sanığın ekonomik ve diğer şahsi hallerine göre, günlüğü takdiren 20 TL’den hesaplanmak suretiyle, sanığın SONUÇ OLARAK BEŞ YIL ALTI AY YİRMİ GÜN HAPİS VE 1.320,00TL ADLİ PARA CEZASI İLE CEZALANDIRILMASINA,
Adli para cezasının, TCK’nın 52/4. maddesi uyarınca, sanığın ekonomik ve sosyal durumuna göre 1’er ay ara ile 10 eşit taksitle sanıktan tahsiline,taksitlerden birisi süresinde ödenmediği takdirde, geriye kalan taksitlerin tamamının bir defada tahsiline, ödenmeyen adli para cezasının, sanığın suç tarihindeki yaşı dikkate alınarak, 5275 Sayılı Yasanın 106/4-11 maddeleri gereğince, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsiline,
TCK’nın 53/4. maddesi gözetilerek sanık hakkında hak yoksunluklarına hükmedilmesine yer olmadığına,
TCK’nın 63.maddesi gereğince gözaltı ve tutuklulukta geçen sürelerin sanığın cezasından mahsubuna”
Şeklinde DEĞİŞTİRİLMESİNE,
Hükmün değiştirilen bu şekliyle infazına,
Dosyanın mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 23/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.