MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması
HÜKÜM : Mahkumiyet

Gereği görüşülüp düşünüldü:
Mağdur ...’ın, 21.10.2011 tarihli talimat mahkemesi duruşmasında, sanıktan şikayetçi olduğunu ve davaya katılma talebinin bulunduğunu belirtmesine karşın taleple ilgili bir karar verilmediği anlaşılmakla; CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca mağdurun davaya katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Katılan ...’ın velileri katılanlar ... ve ...’ın, resmiyette 1999 doğumlu olarak görülen çocukları ....’nın, aslında 1996 tarihinde doğduğunu belirtmeleri karşısında, sanığın gerçekleştirdiği eylemin kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna mı yoksa evi terk eden çocuğu, ailesini veya yetkili makamları durumdan haberdar etmeksizin yanında bulundurma suçuna mı vücut vereceğinin belirlenmesi bakımından, katılan ...’nın olay tarihinde rızasının hukuki bir değer ifade edip etmediğinin tespiti bakımından, onbeş yaşını doldurup doldurmadığının, öncelikle resmî bir kurumda doğup doğmadığı araştırılarak, resmi bir kurumda doğduğunun anlaşılması halinde resmi kurum belgeleri esas alınarak, resmi bir kurumda doğmamış ise 5271 sayılı CMK.nın 218/2. maddesi uyarınca gerçek yaşının bilimsel şekilde saptanması ile tespitinden sonra sonucuna göre sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken eksik araştırmayla sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.