Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/782 Esas 2018/2538 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/782
Karar No: 2018/2538
Karar Tarihi: 22.03.2018

Resmi belgede sahtecilik - başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/782 Esas 2018/2538 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin başkasının kimlik bilgilerini kullanarak suç işlemesi ve resmi belgede sahtecilik yapması nedeniyle açılan davada sanığın mahkumiyetine karar vermiş ancak mahkeme kararında bazı hatalar olduğu saptanmıştır. İlk olarak, sahte belgenin fotoğrafının üzerinde soğuk mühür izinin bulunmaması nedeniyle aldatma niteliği olmadığı ve suçun unsurlarının oluşmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. İkinci olarak, adli emanette kayıtlı olan sahte belgenin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi de hata olarak değerlendirilmiştir. Üçüncü olarak, sanığın mahkumiyeti sırasında TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına karar verilmesine rağmen, 9. fıkrasında \"53. maddenin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığına\" denilerek çelişki yaratılmıştır. Bu nedenlerle mahkeme kararı, kanun maddelerinde belirtilen sebeplerden dolayı bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK\"nın 321. maddesi.

11. Ceza Dairesi 2016/782 E. , 2018/2538 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, başkasına ait kimlik bilgilerini kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet

A-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanığın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
1-Sanığın ... ... adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanını kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, suç konusu belge aslının Dairemizce incelenmesi neticesinde fotoğraf üzerinde soğuk mühür izinin bulunmadığının gözlenmesi karşısında; suça konu belgenin sahte olduğu ilk bakışta anlaşıldığından aldatma niteliği bulunmadığı ve suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Adli emanette kayıtlı suça konu belgenin akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
3-Kabule göre de; hükmün 4. fıkrasının a ve b bentlerinde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına karar verildiği halde, 9. fıkrasında "53. maddenin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığına" denilmek suretiyle çelişkiye neden olunması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
B-Sanık hakkında "başkasının kimlik bilgilerini kullanma" suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin sanığın ve Cumhuriyet Savcısı’nın temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamade açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, 14.11.2012 tarihli iddianame ile sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan kamu davasının açıldığı ‘‘başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak’’ suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak sanık hakkında “başkasının kimlik veya kimlik bilgilerini kullanmak” suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.