8. Hukuk Dairesi 2009/6295 E. , 2010/1628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Akçadağ Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 16.10.2008 gün ve 193/228 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, kadastro çalışmalarında ... köyü, köy içi mevkiindeki 170 ada 1 nolu parselin senetsizden 71.92 m2 olarak 18.12.1995 tarihinde kendi adına tespit edildiğini ve bu tespitin itirazsız olarak 29.2.1996 tarihinde kesinleştiğini; ne var ki, kendisinin zilyetliği altındaki bir kısım yerin kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak gösterilen alanda kaldığını açıklayarak noksanlığın bu yerden tamamlanmasını; ayrıca, aynı köy 130 ada 393 parselin mera niteliğiyle orta malı olarak 30.11.1993 tarihinde tespit edildiğini itirazsız olarak 29 Şubat 1996 tarihinde kesinleştiğini, kendisine ait bir kısım yerin mera parseli içerisinde kaldığını açıklayarak bu yerin mera parselinden iptali ve adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Belediye Başkanlığı, dava dilekçesinin tebliğine rağmen oturumlara katılmamış ve cevap vermemiştir.
Davalı Hazine vekili, paftasında yol olarak belirtilen yer ile mera olarak tespiti yapılan yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlardan olması nedeniyle özel mülkiyete konu olamayacağından davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine; 18.8.2008 tarihli fenni bilirkişinin krokili raporu kapsamına göre, sarı renkle boyalı ve C harfiyle gösterilen ve kadastro çalışmalarında paftasında yol olarak belirtilen 115,33 m2"lik yere ilişkin davacının davasının kabulüne bu bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, yine aynı rapor ve krokide A harfiyle belirlenen 4482,85 m2"lik bölüm kadastro çalışmalarında taşlık olarak belirlenmiş ise de, bu kısmın davacıya ait olduğu anlaşılmakla bu yerin de davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı rapor ve krokide B harfiyle gösterilen 65,72 m2"lik bölüm ve 130 ada 385 nolu parsel içerisinde kalan 6300 m2"lik yerle ilgili davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hüküm süresi içerisinde Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından;Davacının kendisine ait dava dışı 170 ada 1 nolu parselin tespiti 18.12.1995, orta malı mera olarak belirlenen 130 ada 393 nolu parselin tespiti ise 30.11.1993 yılında yapılmış ve itirazsız olarak 1996 yılında kesinleşmişlerdir. Kabulüne karar verilen ve krokide (C) ile gösterilen yer paftadaki yolda, (A) ise tespit harici bırakılan taşlık alanda kalan yerlerdir. Her iki taşınmaz bölümlerinin de 18.12.1995 ve 30.11.1993 tarihlerinde tespit dışı bırakıldıklarının kabulü gerekir. A ve C ile işaretlenen taşınmaz parçaları herhangi bir parsel kapsamında kalmayan yerlerdir. Kadastro tespitlerinin yapılması ile 20 yıllık kazanma süresi kesilir ve kadastro tespitlerinin yapıldığı ve tespit dışı bırakıldıkları tarihten itibaren 20 yıllık zilyetlik süresi yeniden işlemeye başlar ve aranır. Bu durumda, davacının tespit öncesi nedene dayalı olarak isteğinin kadastro tespitlerinin yapıldığı tarihten itibaren makul süre içerisinde dava açılmadığından ve kadastro sonrası zilyetlik ve imar-ihya nedenine dayalı olarak ileri sürülen istek yönünden ise tespit dışı bırakıldıkları tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık sürenin geçmemiş olması sebebiyle davacının davasının tümüyle reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru olmamıştır.
Açıklanan bu nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile usul ve kanuna aykırı olan mahalli mahkeme kararının HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.