Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/1647 Esas 2018/780 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/1647
Karar No: 2018/780
Karar Tarihi: 07.02.2018

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2015/1647 Esas 2018/780 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2015/1647E-2018/780K sayılı kararda, suça sürüklenen bir çocuğun beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyeti hükmedilmiştir. Ancak, suça sürüklenen çocuk müdafi tarafından duruşmalı inceleme talebi reddedildikten sonra hüküm, ceza miktarı nazara alınarak verilmiştir. Temyize götürülen kararda ise, iddianamenin belirli bir eylemi açıkça göstermesi gerektiği ve açılmayan davadan hüküm verilmesinin kanuna aykırı olduğu belirtilmiştir. İddianamede bahsedilen suçun dışına çıkılarak yapılan yargılama nedeniyle, kararın kanuna aykırı olduğu ve bozulması gerektiği hükmedilmiştir. Kararda, dava ile ilgili 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 318. ve 321. maddeleri de yer almaktadır. Kanun maddeleri, suça sürüklenen çocuğun müdafi tarafından yapılan itirazların yerinde görüldüğünü ve bozulma kararının oybirliğiyle verildiğini göstermektedir.

14. Ceza Dairesi 2015/1647 E. , 2018/780 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN
ÇOCUK : ...
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet

İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi.
Hükmedilen ceza miktarı nazara alındığında, suça sürüklenen çocuk müdafiin duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 318. maddesi uyarınca reddiyle incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 12.03.1990 gün ve 1990/8-3-70, 09.10.2007 gün ve 2007/11-44-200, 17.06.2014 gün ve 658-330 sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, dava konusu yapılan eylemin iddianamede açıkça ve bağımsız olarak gösterilmesi gerektiği, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılması, davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu, bu kapsamda 21.07.2009 tarihli iddianame ile suça sürüklenen çocuk hakkında, 2009 yılı Mart ayında yaşı küçük mağdure ile cinsel ilişkiye girmesi eyleminden dolayı çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kamu davası açılmasına karşılık suça sürüklenen çocuğun aşamalarda müsnet suçlamayı reddedip 2008 yılı Kasım ayında bir gün mağdurenin kendisini öptüğünü beyan etmesine rağmen bu eylemle ilgili kamu davası açılmadığı anlaşıldığından, suça sürüklenen çocuk hakkında 2008 yılı Kasım ayı içerisinde işlediği iddia edilen çocuğun basit cinsel istismarı eyleminden dolayı ayrı bir kamu davası açtırılması yoluna gidilip her iki dosyanın birleştirilmesinden sonra toplanacak delillere göre hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, esası incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.