Esas No: 2020/1760
Karar No: 2022/2262
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 8. Daire 2020/1760 Esas 2022/2262 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2020/1760 E. , 2022/2262 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/1760
Karar No : 2022/2262
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak ili, Silopi İlçe Jandarma Komutanlığı emrinde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacı tarafından, çağrıldığı halde göreve gitmediğinden bahisle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararıyla; olayda, 14/12/2015 tarihinden itibaren icra edilecek operasyonel faaliyet kapsamında Silopi İlçe Merkezi'ne giriş ve çıkışları kapatmak için oluşturulan tecrit noktalarında görevlendirilen kuvvetlerin takviyesi için görevlendirildiğinin davacıya bildirildiği ancak davacının operasyona katılmadığı bu eyleme ilişkin olarak davacıya savunma hakkı tanındığı ve davacının savunmasını verdiği, her ne kadar can güvenliği bulunmadığını ve PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H'nin infaz listesinde adının bulunduğunu ileri sürmüşse de, Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 16/11/2014 tarihli tebliğ tebellüğ tutanağında davacıya koruma talep edip etmediğinin sorulduğu, konuyla ilgili defaeten tehdit aldığını ve bilgisi olduğunu, koruma talep etmediğini beyan ettiği; ayrıca anılan tutanağın tanzim edildiği tarihten sonra da geçici köy koruculuğu görevine devam ettiği, bu hususta bağlı bulunduğu Jandarma Komutanlığı'na herhangi bir başvurusu olduğuna veya bilgi verdiğine ilişkin bilgi ve belgenin de dosya içeriğinde bulunmadığı, öte yandan Şırnak İl Jandarma Komutanlığı'nın ... tarih ve ... sayılı yazısı ile Şırnak Valiliği'nden, Şırnak İlinde görevli geçici köy korucularının tamamının aynı ilçe sınırları içerisinde veya gerektiğinde diğer ilçe sınırları içerisinde ... tarihleri arasında, rutin faaliyetler dışında her türlü görevlendirilebilmeleri için olur istendiği, Vali tarafından olur verilerek geçici köy korucularının görev alanlarının genişletildiği, bu durumda davacının ismini PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H'nin infaz listesinde bulunduğunu öğrendikten sonra da görevine bir yılı aşkın süre devam ettiği, bu hususta koruma veya güvenlik tedbiri alınması hususunda herhangi bir başvurusunun olmadığı, görevlendirmeden önce durumu bağlı olduğu Jandarma Komutanlığı'na bildirdiğine ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı, göreve katılmadığının sabit olduğu, görevleri ilgili mevzuata göre kolluk ve güvenlik görevleri kapsamında yer alan davacının savunmasında ileri sürdüğü "can güvenliği" iddiasının yerine getirilecek görevin nitelik ve önemi göz önünde bulundurulduğunda haklı ve yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceği, davacının Geçici Köy Korucuları Yönetmeliğinin 17. Maddesinin ç fıkrasının 9. bendi gereğince görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih, E:..., K:... sayılı kararıyla; olayda, davacının çağrıldığı halde göreve gitmediği sabit olmakla birlikte, savunma istem yazısının altındaki ifadesinde göreve gitmemesinin can güvenliğinin bulunmamasından kaynaklandığını belirttiği, ancak, davalı tarafından, bu beyanın doğru olup olmadığı, somut bir nedene dayanıp dayanmadığı, göreve gitmemenin geçerli bir mazereti olarak kabul edilip edilemeyeceği ve davacının zırhlı bir araçla evinden alınarak görev yerine sevk edilmeyi gerektiren bir durum içinde bulunup bulunmadığı gibi hususlara ilişkin hiçbir değerlendirme yapılmadığı, savunma istem yazısının ekinde sunulduğu belirtilen savunmanın irdelenmediği, sadece savunma istem yazısında yer verilen ifade ile istem yazısının ekinde sunulduğu belirtilen savunmanın alınmış olması ile yetinilerek dava konusu işlemin tesis edildiği, bu durumda, davalı tarafından, 16/11/2014 tarihli tebliğ-tebellüğ tutanağı ile 23/02/2017 tarihli ifade tutanağı da dikkate alınarak, yukarıda belirtilen hususlarda değerlendirme yapıldıktan ve istem yazısının ekinde sunulduğu belirtilen savunma irdelendikten sonra bir işlem tesisi gerekirken, anılan değerlendirme ve irdeleme yapılmaksızın tesis edilen dava konusu işlemde bu yönüyle hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, .... İdare Mahkemesi'nce verilen kararın kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiş, bu kararın temyiz incelemesi üzerine Dairemizce verilen 26/02/2019 tarih, E:2018/6358, K:2019/1396 sayılı kararla; uyuşmazlık konusu olayda, 14/12/2015 tarihinden itibaren icra edilecek operasyonel faaliyet kapsamında Silopi İlçe Merkezi'ne giriş ve çıkışları kapatmak için oluşturulan tecrit noktalarında görevlendirilen kuvvetlerin takviyesi için görevlendirildiğinin davacıya bildirildiği ancak davacının operasyona katılmadığı bu eyleme ilişkin olarak davacıya savunma hakkı tanındığı ve davacının savunmasını verdiği, her ne kadar can güvenliği bulunmadığını ve PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H'nin infaz listesinde adının bulunduğunu ileri sürmüşse de, Silopi İlçe Emniyet Müdürlüğü'nün 16/11/2014 tarihli tebliğ tebellüğ tutanağında davacıya koruma talep edip etmediğinin sorulduğu, konuyla ilgili defaeten tehdit aldığını ve bilgisi olduğunu, koruma talep etmediğini beyan ettiği; ayrıca anılan tutanağın tanzim edildiği tarihten sonra da geçici köy koruculuğu görevine devam ettiği, bu hususta bağlı bulunduğu Jandarma Komutanlığı'na herhangi bir başvurusu olduğuna veya bilgi verdiğine ilişkin bilgi ve belgenin de dosya içeriğinde bulunmadığı, davacının ismini PKK/KCK terör örgütünün gençlik yapılanması olan YDG-H'nin infaz listesinde bulunduğunu öğrendikten sonra da görevine bir yılı aşkın süre devam ettiği, bu hususta koruma veya güvenlik tedbiri alınması hususunda herhangi bir başvurusunun olmadığı, görevlendirmeden önce durumu bağlı olduğu Jandarma Komutanlığı'na bildirdiğine ilişkin bir iddiasının da bulunmadığı, göreve katılmadığının sabit olduğu, görevleri yukarıda anılan mevzuata göre kolluk ve güvenlik görevleri kapsamında yer alan davacının savunmasında ileri sürdüğü "can güvenliği" iddiasının yerine getirilecek görevin nitelik ve önemi göz önünde bulundurulduğunda haklı ve yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması üzerine, ... Bölge İdare Mahkemesince bozma kararına uyularak incelemekte olduğumuz ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, Bölge İdare Mahkemesinin aynı olaya ilişkin verdiği kararlarla çeliştiği, dava konusu işleme konu görevlendirme esnasında sokağa çıkma yasağı olduğu, müvekkilinin terör örgütünün ölüm listesinde bulunduğundan emniyetçe dikkatli olması hakkında uyarıldığı, müvekkiline savunma için yeterli süre verilmediği ve savunma hakkının kısıtlandığı, il merkezi görevlendirmesi için alınan Vali oluru bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:...., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, varsa artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 31/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.