![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2019/5386
Karar No: 2022/2260
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 8. Daire 2019/5386 Esas 2022/2260 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/5386 E. , 2022/2260 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/5386
Karar No : 2022/2260
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Şırnak İli, Uludere İlçesi ... Köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacının, çağrıldığı halde ve yapılan tüm ikazlara rağmen göreve gelmediğinden bahisle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin .... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; olayda, davacının göreve usulüne uygun olarak davet edilmediği ve operasyonlara katılması için gerekli valilik olurunun bulunmadığı iddia edilmekteyse de, GKK Yönetmeliğinde çağrının yazılı olma şeklinde zorunluluk bulunmadığı, davacının herhangi bir telefondan değil karakol komutanlıklarının resmi telefon numarasından emrinde ve sürekli irtibat halinde olduğu görevli askeri personelden veya korucu başından arandığının görüldüğü, bunun yanında köy korucularının 01/01/2016-30/06/2016 tarihleri arasında Şırnak İl merkezinde yapılacak operasyonlara katılmasına ilişkin Şırnak Valiliğinin olur yazısının da bulunduğu, bu durumda, davacının operasyonlara katılmadığı, bu eyleme ilişkin olarak davacıya savunma hakkı tanındığı ve davacının savunmasını vermeyerek sarfı nazar ettiği, göreve katılmadığının sabit olduğu, operasyonun önemi ve davacıya ihtiyaç bulunduğu dikkate alındığında, bir an evvel operasyon mahaline gitmesi gerekirken davacının, çağrılara cevap vermeyerek operasyonlara katılmadığı, akabinde tebellüğden imtina etmesinin görevden çıkarılmasına engel teşkil edecek haklı ve yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; olayda, Şırnak İli, Uludere İlçesi'nde geçici köy korucusu olan davacının, çağrıldığı halde ve yapılan tüm ikazlara rağmen göreve gelmediğinden bahisle ... tarih ve ... işlemle görevinden alındığı, davacı tarafından her ne kadar bu işlemin kendisine tebliğ edilmediği belirtilmekte ise de, 09/05/2016 tarihinde işlemin davacıya tebliğ edildiği ancak davacının imzadan imtina ettiği, dolayısıyla davacının bu tarihte dava konusu göreve son verme işleminden haberdar olduğu, bu durumda işlemin tebliğ edildiği 09/05/2016 tarihinden itibaren altmış günlük süre içerisinde doğrudan veya 2577 sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca yapılacak başvuru üzerine anılan maddede öngörülen süreler içinde dava açılması gerekirken; bu süreler geçirildikten çok sonra dava süresini canlandırma imkanı bulunmayan 30/06/2017 tarihinde yapılan başvuru üzerine 14/07/2017 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme imkanı bulunmadığı, bu durumda; İdare mahkemesince, davanın yukarıda belirtilen gerekçe ile süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, davanın reddi yolunda verilen kararda sonucu itibariyle isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçe ile reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, yapıldığı iddia edilen görev çağrısının usulüne uygun olmadığı, idari soruşturmanın birçok yönden hukuka aykırı olduğu, savunma hakkının engellendiği, müvekkilinin savunmasının alınmadığı, dava konusu işlemin müvekkiline talebi üzerine bildirildiği, işlem aslı veya örneğinin muhataba verildiği bilgisi içermeyen tebliğ tebellüğ belgesinin hukuken geçersiz olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Davacının görevine son verilme işleminin tebliğ edildiğine esas alınan Tebliğ Tebellüğ Belgesinde davacının imzasının bulunmadığı, imzadan imtina ettiği bilgisinin yazıldığı, bu şekilde imzadan imtinanın geçerli olabilmesi için davalı idareyi temsil edenler (polis, jandarma...) dışında tutanak tanığı olabilecek kişi/kişilerin imzasının alınması gerektiği, bu olmadığında tutanağın tebliğe esas sayılamayacağı, temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:...., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 31/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.