22. Hukuk Dairesi 2017/26481 E. , 2019/23347 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının çalıştığı süre zarfında her ne kadar temizlik ihalesi alan firmalarda taşeron işçisi olarak çalışıyor gibi gösterilmiş ise de , ... Üniversitesi Hastanesinin davacıyı muvaazalı bir şekilde asli iş olan hasta bakıcılığı işinde çalıştırdığını, işe girdiğinden iş akdinin sonlandırıldığı tarihe kadar zincirleme akit şeklinde yapılan bu sözleşmenin kurulduğu günden itibaren belirsiz süreli olarak kabul edilmesinin gerektiğini, davacı ile emsal aynı işi yapan ve davalı nezdinde hasta bakıcı ünvanı ile kadrolu çalışan işçi ile davacının ücretlerinin aynı olmasının gerektiğini, davacının muvazaalı bir şekilde alt işverende çalıştırıldığını ve kendisine çok düşük ücret ödendiğini, bu davranışın eşit davranma ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek fark ücret alacağı, ilave tediye ücret alacağı,yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma alacağı,kıdem tazminatı, eşit davranma ilkesine aykırılık tazminatı alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Üniversite vekili; idarenin dava konusu olayda ihale makamı konumunda olduğunu, yüklenici firma ile idare arasında asıl-alt işveren ilişkisinin olmadığını, Üniversitenin davacı işçiye karşı işveren olmadığını davacı işçiyle de iş akdi yapılmadığını, Üniversitede hizmetlerin yasal mevzuata uygun olarak hizmet alımı yoluyla gerçekleştirildiğini, idarenin bizzat işçi çalıştırmadığından ve ihaye usulüyle anahtar teslim bir hizmet aldığından işçilerin bütün hak ve alacaklarında tek muhatabının ihaleyi alan şirket olduğunu, üniversitenin ihale makamı konumunda olduğundan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini belirterek davacı tarafından açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ... Sağlık Bilgi İşlem A.ş vekili; müvekkili şirketin Kamu İhale Kanunu kapsamında doğrudan temin usulü ile ... Üniversitesi Hastanesi bünyesinde sözleşmeye tabi olarak hizmet verdiğini, davacının ihalenin şirket nezdinde kalması neticesinde 01/02/2012-10/09/2014 tarihleri arasında çalıştığını, davacı işçinin idareye bağlı işyerinde hizmet işinin ihale ile verildiği şirketlerin işçisi olarak görünmesine rağmen aslında asıl işverene ait işyerinde ve İlgili İdare Yönetiminin emir ve denetimi altında çalıştığını, davacının ihbar olunan davalı müvekkili şirketin ihaleyi kaybetmesi neticesinde gün kaybı olmaksızın ihaleyi kazanan şirket bünyesinde çalışmasını sürdürdüğünü çalışma süresi boyunca diğer davalı idarenin işçisi olarak çalıştığını, davacının asıl ve gerçek işverenin Sağlık Bakanlığı olması nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-Taraflar arasında, davacının yıllık izin ücreti alacağının miktarı noktasında uyuşmazlık vardır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir şeklinde düzenleme yapılarak hakime yargılama sonunda doğruya ulaşma görevini yüklemiştir. Anayasamızın 141. maddesine göre, yargı basit, çabuk ve ucuz gerçekleşmelidir. Devlet yargının basit, ucuz ve çabuk gerçekleşmesi için gerekli düzenlemeleri yapmak durumundadır. Zira hakkın tanınması ve korunmasındaki gecikmeler, hukuk devleti ilkesi ile uyumlu değildir, adil yargılanma hakkını ihlâl eder. Bu sebeple yargılama sonucunda ulaşılacak hüküm, doğru, gecikmemiş ve kendisinden beklenen etkiyi gösteren bir niteliğe sahip olmalıdır. Bundan dolayı belirsiz vakıaların açıklattırılmasına, eksikliklerin hâkim tarafından işaret edilerek taraflarca giderilerek yargılamanın uzatılmasının önüne geçilmesine ilişkin hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü bulunmaktadır. Usul hukukunda bu yükümlülüğün anlamı, doğru hüküm kurulmasıdır. Bu hususta yapılacak bir inceleme içinse, tarafların iddialarını eksiksiz ve zaman, yer gibi somut unsurlarıyla tam bir açıklık içinde yargılamaya getirmeleri gerekmektedir.
Somut olayda davacı vekili süre belirtmeksizin davacının yıllık izin haklarının kullandırılmadığını iddia etmiştir. Mahkemece, davacının toplam hizmet süresince 14 yıllık dönemde 10 gün dışında hiç izin kullanmadığı kabul edilerek 240 üzerinden yıllık ücretli izin alacağı hüküm altına alınmıştır.
Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK m.194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 14 yıllık çalışma süresi boyunca 10 gün dışında hiç yıllık izin kullanmaması hayatın olağan akışına ters olduğundan, davacının beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacı tarafa iadesine, 16.12.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.