Esas No: 2021/7394
Karar No: 2022/2225
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 8. Daire 2021/7394 Esas 2022/2225 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2021/7394 E. , 2022/2225 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7394
Karar No : 2022/2225
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Üniversitesi
VEKİLİ : Av. …
DAVALI YANINDA MÜDAHİLLER: 1- …
VEKİLİ : Av. …
2- …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı ile ilgili olarak 14/06/2018 tarihinde ilan edilen profesörlük kadrosu ile ilgili işlem ve bu işleme karşı yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptaline karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerle, hükme esas alınabilecek nitelikte bulunan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 14/06/2018 tarihinde ilan edilen öğretim üyesi alım ilanında açılan Üroloji, Profesör (Türkçe) kadrosundaki 29 numaralı şerhte "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurtdışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklinde koşulun, üniversitenin akademik yapısına ve işleyişine katkı sağlayacak objektif ve denetlenebilir ek koşullar olmadığı, daha dar kapsamda ve bir grubu, belli bir zümreyi tarif eder nitelikte bir tanımlama olduğu, ilan edilen kadro için gerekli olmadığı, dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında; ilanda belirtilen özel koşulun dar veya geniş kapsamlı bir tanımlama içermesinden ziyade, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak bir ihtiyacı ortaya koyup koymadığı yönünden incelenmesinin gerektiği, anılan bilirkişi raporunda olaya ilişkin yapılan birtakım saptamalar ile azlık oyu kullanan bilirkişinin tespitlerinin davalı idarece belirtilen hususlarla birlikte değerlendirilmesinden; bilirkişi raporunda azlık (karşı) oyu kullanan bilirkişi tarafından, ilanda yer alan "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurtdışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahisi sertifikası sahibi olmak" şeklindeki koşulun, üroonkoloji yani kanser hastaları ve kullanılan tedavi yöntemleri ile ilgili bir şartı belirtmekte olduğu, yani ürolojinin bir alt grubunu, hastasını ve tedavi yöntemini gösteren bir genel tanımlama olduğu, kişiyi tarif eden bir şart olmadığı, bir başka anlatımla, özel bir tanımlamadan ziyade genel bir tanımlamayı ifade ettiği yönündeki görüş ile 2547 sayılı Kanun'un rektöre verdiği yetki ve yürütülen kamu hizmetinin, eğitim, araştırma, yayın ve benzeri etkinliklerin planlanması, düzenlenmesi ve icra edilmesi aşamalarında, yönetim yetkisinin serbestçe kullanılabilmesini, belirtilen faaliyetlerle ilgili üniversite kaynaklarının kullanımına yönelik kararların üniversite yönetim organlarınca serbestçe alınabilmesini ifade eden bilimsel özerklik ilkesinin, üniversitelerin kamu hizmetini yerine getirecek en uygun adayı belirleme sürecinde de geçerli olduğu; davalı idarenin 2014 yılından itibaren Minimal İnvaziv Cerrahide robotik cerrahi cihazı kullanma ihtiyacını somut olarak ortaya koyduğu ve bu cerrahide kullanılan cihazı da kadro ilanından daha önce satın aldığı ve söz konusu robotik cihazı aktif olarak kullanmak ve bu alanda öğrenciler yetiştirmek amacıyla yetişmiş ve belli bir tecrübeye ulaşmış hazır öğretim üyesini kadrosuna katmak için ilanda söz konusu cihaza ilişkin yurt dışı deneyimi ve cihaz sertifikası sahibi olmayı özel koşul olarak belirlemesinin; üniversitenin yapısına ve işleyişine katkı sağlayacağı, öte yandan, ilanda yer alan özel/ek koşulun üniversitenin verdiği eğitim ve sağlık hizmetleri açısından da bir ihtiyaç olduğu ve bu ihtiyacın kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğunun değerlendirildiği, bu itibarla "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurtdışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklindeki özel koşulun kişiyi tarif eder nitelikte olmadığı, Üroloji Anabilim Dalı içinde belirli bir hastalık türüne yönelik ihtisaslaşmaya katkı sağlayan akademik bir değer taşıdığı ve ilgili Anabilim Dalında mevcut bulunan ihtiyacın karşılanması amacıyla getirildiği sonuç ve kanaatine varıldığı, davacının … Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Ana Bilim Dalı ile ilgili olarak 14/06/2018 tarihinde ilan edilen profesörlük kadrosu ile ilgili işlem ile bu işleme karşı yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun zımnen reddine dair işlemde hukuka aykırılık, dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ilanın kişiye özgü, tek bir adayı tarif eder nitelikte olduğu, kendisinin toplam yayın ve bildiri sayısının diğer adaydan daha fazla olduğu, bilirkişi raporuyla durumun ortaya konulduğu, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğu, bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare yanında müdahil … tarafından savunma verilmemiş olup, davalı idare ve davalı yanında müdahil … tarafından, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı ile ilgili olarak 14/06/2018 tarihinde ilan edilen profesörlük kadrosu ile ilgili işlem ve bu işleme karşı yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle bakılmakta olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 'Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller' başlıklı 31. maddesinin göndermede bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 'Bilirkişiye başvurulmasını gerektiren hâller' başlıklı 266. maddesinde; "Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz..." hükmü, 'Bilirkişinin oy ve görüşünün değerlendirilmesi' başlıklı 282. maddesinde; "Hâkim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir." hükmü yer almıştır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 'Profesörlüğe yükselme ve atama' başlıklı 26. maddesinde; "Profesörlüğe yükseltilerek atamada; doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl süreyle, açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak, doçentlik unvanını aldıktan sonra, ilgili bilim alanında özgün yayınlar veya çalışmalar yapmış olmak, gerekir. Yukarıdaki (2) numaralı bentteki yayınlardan biri, başvuru dosyasında başlıca araştırma eseri olarak belirtilir. Üniversiteler, profesörlüğe yükseltilerek atama için aranan bu asgari koşulların yanında, Yükseköğretim Kurulunun onayını almak suretiyle, münhasıran bilimsel kaliteyi artırmak amacına yönelik olarak, bilim disiplinleri arasındaki farklılıkları da göz önünde bulundurarak, objektif ve denetlenebilir nitelikte ek koşullar belirleyebilirler. Profesörlüğe yükseltilerek atama yapılabilmesi için: üniversitelerde veya yüksek teknoloji enstitülerinde atama yapılacak olan profesörlük kadroları, rektörlük tarafından ilan edilir. Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel niteliklerini tespit etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca en az üçü başka üniversitelerden veya yüksek teknoloji enstitülerinden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim alanıyla ilgili beş profesör seçilir. Bu profesörler her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor yazarlar ve kadroya atanacak birden fazla aday varsa tercihlerini bildirirler. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun bu raporları göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör atamayı yapar. Profesörlüğe yükseltilerek atanan kişi, bir başka yükseköğretim kurumunda veya bir başka bilim dalında boş bulunan profesörlük kadrosuna, ancak (a) ve (b) fıkralarında belirtilen esas ve usullere uygun olarak atanabilir." hükmüne yer verilmiştir.
12/06/2018 tarih ve 30449 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Öğretim Üyeliğine Yükseltilme ve Atanma Yönetmeliği'nin 'Profesör Kadrolarına Atanma' üst başlıklı bölümünün 'Atanma şartı' başlıklı 12. maddesinde; "Profesör kadrolarına atanabilmek için doçentlik unvanını aldıktan sonra en az beş yıl açık bulunan profesörlük kadrosu ile ilgili bilim alanında çalışmış olmak, kendi bilim alanında uluslararası düzeyde orijinal eserler vermiş olmak ve uygulama alanı bulunan dallarda uygulamaya yönelik çalışmalarda bulunması gereklidir. 2547 sayılı Kanunun 27 nci maddesi gereğince doçentlik sınavını başarmış sayılarak yabancı ülkelerde aldığı unvanı Türkiye’de geçerli kabul edilen adayların doçentlikteki hizmet süreleri doçentlik unvanını yabancı ülkede aldıkları tarihten başlar." hükmü, 'İlan' başlıklı 13. maddesinde; "Bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsündeki açık bulunan profesör kadroları, Resmî Gazete’de ve üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünün internet ana sayfasında rektörlük tarafından ilan edilerek duyurulur. Bu ilanda adaylara on beş günden az olmamak üzere başvuru süresi tanınır ve son başvurma tarihi belirtilir." hükmü, 'Başvuru' başlıklı 14. maddesinde; "Profesör adayları; özgeçmişlerini, bilimsel yayınlarını kongre ve konferans tebliğleri ile bunlara yapılan atıfları, sanat eserlerini, icralarını ve bunlara ilişkin dokümanı, eğitim-öğretim faaliyetlerini, yönetimlerinde devam eden ve biten doktora, sanatta yeterlik veya yüksek lisans çalışmalarını, üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne katkılarını kapsayan bir dosyayla birlikte bir dilekçeyi rektörlüğe altı nüsha olarak teslim eder. Adaylar, bu başvurularında yayınlarından birini başlıca araştırma eseri olarak gösterir." hükmü, 'Atama süreci' başlıklı 15. maddesinde; "Profesörlük kadrosuna başvuran adayların durumlarını ve bilimsel veya sanatsal niteliklerini tespit etmek için üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunca, en az üçü başka üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsünden olmak üzere ilan edilen kadronun bilim veya sanat alanı ile ilgili en az beş profesör, ilana son başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde seçilir. Bu profesörler belgelerin kendilerine verildiği tarihi izleyen iki ay içinde her aday için ayrı ayrı olmak üzere birer rapor hazırlar ve kadroya atanmak üzere müracaat eden birden fazla aday varsa tercihlerini bildirir. Bu raporlarda adayların bilimsel veya sanatsal nitelikleri ve çalışmaları değerlendirilir, yöneticilik, yapıcılık ve geliştiricilik özellikleri ile bilim ve sanat adamı yetiştirme konusundaki çabaları ayrıntılı olarak belirtilir. Dosya inceleme raporlarının iki ay içinde gelmemesi halinde aynı usulle tespit edilen başka profesörlere dosyalar incelenmesi için gönderilir. Üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü yönetim kurulunun dosya inceleme raporlarını göz önünde tutarak alacağı karar üzerine, rektör tarafından atama yapılır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 34 üncü maddesi uyarınca sözleşmeli çalıştırılacak yabancı ülke vatandaşı öğretim elemanlarının profesör kadrolarına atanma ile ilgili şartları sağlamaları kaydıyla, sözleşmeli olarak çalıştırılmasında bu Yönetmelikte belirlenen ilan şartı dışındaki usul ve esaslar uygulanır." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
… Üniversitesi Rektörlüğünce Üroloji Anabilim Dalına 1 adet profesör alımı için 14/06/2018 tarihinde verilen ilanda, "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurt dışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklinde koşul konulduğu, davacı tarafından ilana karşı yapılan başvurunun zımnen reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca profesör kadrolarına yapılacak atamalar için 2547 sayılı Kanunda belirtilen koşulların dışında, üniversitelerin senatoları tarafından, anılan kadrolara yapılacak atamalar için belirlenen ve yasada yer almayan genel ve objektif nitelikteki ek kriterler için Yükseköğretim Kurulu'nun onayının alınmasının zorunlu olduğu ancak üniversiteler tarafından ilan edilen bir kadro için, ihtiyaç ve hizmet gerekleri göz önünde bulundurularak getirilen özel ve ilan edilen kadroya özgü, spesifik koşulların ise, Yükseköğretim Kurulu'nun onayına tabi olmadığı, getirilen koşulun kişiyi tarif eder, keyfi, subjektif nitelikte mi, yoksa anabilim dalının kendi içinde belirli bir hastalık türüne yönelik ihtisaslaşmaya katkı sağlayan akademik bir değer mi taşıdığı hususunun çözümünün, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği, dolayısıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, davaya konu "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurt dışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklindeki koşulun kişiyi tarif eder, keyfi, subjektif nitelikte mi, yoksa Üroloji Anabilim Dalı içinde belirli bir hastalık türüne yönelik ihtisaslaşmaya katkı sağlayan akademik bir değer mi taşıdığı hususunun ortaya konulmasını teminen Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden oluşan üç kişilik heyet aracılığıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 03/07/2020 tarihli raporda özetle; robotik cerrahinin olmadığı bir yerde hastanın tedavisinin eksik kalmasının söz konusu olmadığı, robotik cerrahinin Türkiye'de birçok üniversitede yaygın olarak yapılarak eğitim verildiği, bu cerrahiyi öğrenmek için "en az 1 yıl yurt dışı akademik deneyim" kriterinin objektif olmadığı, bu eğitimin Türkiye'de sözü edilen herhangi bir merkezde rahatlıkla alınabildiği, tıp alanında Türkiye'den çok daha geri olan herhangi bir ülkenin de "yurt dışı" tarifine uyabildiği, yurt dışı şartının bilimsel bir kanıt olmadığı, ihtiyaca binaen sadece "robotik cerrahi deneyimi olan" bir öğretim üyesi denilmesinin daha objektif olacağı robotik cerrahi konsol sertifikasının ise akademik olarak bir anlam ifade etmediği, robotu üreten firmanın iki günlük kurs sonrası herkese verdiği katılım belgesi olduğu, bu itibarla "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurt dışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklinde ilave iki kriter daha eklenmesinin Üniversitenin akademik yapısına ve işleyişine katkı sağlayacak objektif ve denetlenebilir ek kriterler olmadığı, daha dar kapsamda bir tanımlama olduğu şeklinde oyçokluğuyla görüş verildiği; karşı görüşte kalan bilirkişi tarafından ise, bahse konu ilanın kişiyi tarif eden bir şart olmadığı, ilan şartının eğer kişinin yaptığı bir çalışmayı, yazıyı, makaleyi, tezini veya kitap bölümünü tarif etseydi bunun özel şart kapsamına gireceği, mevcut ilanda böyle bir durumun söz konusu olmadığı, genel bir tanımlamayı ifade ettiği yönünde görüş verildiği görülmüştür.
Bu çerçevede, davalı idareye bağlı Tıp Fakültesinin Üroloji Anabilim Dalına 1 adet profesör alımı için 14/06/2018 tarihinde verilen ilanda, "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurt dışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklindeki şartın ihtisaslaşmaya katkı sağlayacak düzeyde akademik bir değer taşımadığı ve doğrudan kişiyi tarif eder nitelikte olduğunun bilirkişi raporuyla ortaya konulduğu görülmekle birlikte, davalı idarece bu ihtiyacın varlığını ortaya koyacak tatmin edici bir gerekçenin de ileri sürülemediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka uygunluk, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında ise hukuka isabet bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Öte yandan, dava konusu işlemlerin hukuka aykırı bulunarak iptal edilmesi, davacının doğrudan bu kadroya atanması sonucunu doğurmayacağı, davalı idarece yeniden bir değerlendirme yapılarak işlem tesis edileceği hususu da açıktır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesine uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesine kesin olarak, 31/03/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY :
(X-) Dava, davacı tarafından, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı ile ilgili olarak 14/06/2018 tarihinde ilan edilen profesörlük kadrosu ile ilgili işlem ile bu işleme karşı yapılan … tarih ve … sayılı başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Davaya konu "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurt dışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklindeki koşula ilişkin olarak Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 03/07/2020 tarihli raporda özetle; robotik cerrahinin olmadığı bir yerde hastanın tedavisinin eksik kalmasının söz konusu olmadığı, robotik cerrahinin Türkiye'de birçok üniversitede yaygın olarak yapılarak eğitim verildiği, bu cerrahiyi öğrenmek için "en az 1 yıl yurt dışı akademik deneyim" kriterinin objektif olmadığı, bu eğitimin Türkiye'de sözü edilen herhangi bir merkezde rahatlıkla alınabildiği, tıp alanında Türkiye'den çok daha geri olan herhangi bir ülkenin de "yurt dışı" tarifine uyabildiği, yurt dışı şartının bilimsel bir kanıt olmadığı, ihtiyaca binaen sadece "robotik cerrahi deneyimi olan" bir öğretim üyesi denilmesinin daha objektif olacağı robotik cerrahi konsol sertifikasının ise akademik olarak bir anlam ifade etmediği, robotu üreten firmanın iki günlük kurs sonrası herkese verdiği katılım belgesi olduğu, bu itibarla "Minimal invaziv üroonkoloji ve robotik cerrahi konusunda en az bir yıl yurt dışı akademik deneyime sahip olmak ve robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" şeklinde ilave iki kriter daha eklenmesinin Üniversitenin akademik yapısına ve işleyişine katkı sağlayacak objektif ve denetlenebilir ek kriterler olmadığı, daha dar kapsamda bir tanımlama olduğu şeklinde oyçokluğuyla görüş verildiği; karşı görüşte kalan bilirkişi tarafından ise, bahse konu ilanın kişiyi tarif eden bir şart olmadığı, ilan şartının eğer kişinin yaptığı bir çalışmayı, yazıyı, makaleyi, tezini veya kitap bölümünü tarif etseydi bunun özel şart kapsamına gireceği, mevcut ilanda böyle bir durumun söz konusu olmadığı, genel bir tanımlamayı ifade ettiği yönünde görüş verildiği görülmektedir.
İlanda yer verilen "en az bir yıl yurt dışı akademik deneyime sahip olmak" şartının Üniversitenin akademik yapısına ve işleyişine katkı sağlayacak objektif ve denetlenebilir bir koşul olmadığı, davalı idarece bu ihtiyacın varlığını ortaya koyacak somut bir gerekçenin ortaya konulamadığı, anılan koşul yönünden dava konusu ilanda hukuka uygunluk bulunmadığı açık olmakla birlikte; "robotik konsol cerrahi sertifikası sahibi olmak" koşulu yönünden, davalı idarenin 2014 yılından itibaren minimal invaziv cerrahide robotik cerrahi cihazı kullanma ihtiyacını somut olarak ortaya koyduğu, bu cerrahide kullanılan cihazı da kadro ilanından daha önce satın aldığı, söz konusu robotik cihazı aktif olarak kullanmak ve bu alanda öğrenciler yetiştirmek amacıyla anılan cihaza ilişkin cihaz sertifikası sahibi olma şartının aranmasının kişiye özgü, spesifik bir koşul olarak kabul edilemeyeceği, nitekim bilirkişi raporunda da, anılan sertifikanın kurs sonrası herkese verilen katılım belgesi niteliğinde olduğu hususuna yer verildiği, dolayısıyla anılan koşul yönünden dava konusu ilanda hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, çoğunluk görüşüne gerekçe yönünden katılmıyoruz.