Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5332 Esas 2018/7741 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5332
Karar No: 2018/7741
Karar Tarihi: 06.12.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/5332 Esas 2018/7741 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/5332 E.  ,  2018/7741 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/11/2014 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 02/02/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalının, müvekkili ile evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile birlikte olduğunu, ayrıca dava dışı aldatan eşe attığı mesajlarda müvekkiline karşı hakaret ve aşağılama içeren sözler sarf ettiğini, müvekkilinin davalının bu eylemleri nedeniyle manevi açıdan yıprandığını beyan ederek uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı, davacının iddialarını kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davalının eyleminin davacının kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dava dilekçesinde, davacının hem aldatılma, hem de hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davalının, davadışı davacının eşine gönderdiği mesajlarda, hakaret içerikli, davacıyı aşağılayıcı, küçük düşürücü ifadeler bulunmakta olup bu mesajların davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu kabul edilmelidir. Hal böyle iken; mahkemece, davacı yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle istemin bu yönden de tümden reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazlarının (1) sayılı bentte gösterilen nedenle reddine, bozma nedenine göre davalının vekalet ücretine ilişkin itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.