Esas No: 2019/10091
Karar No: 2019/10661
Karar Tarihi: 16.09.2019
Karşılıksız yararlanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/10091 Esas 2019/10661 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
TALEP EDEN :Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
DAİRE KARARI :Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 09/05/2017 tarih,
MAHKEME KARARI :Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/03/2015 tarih,
2014/510 Esas ve 2015/95 Karar
HÜKÜM : Beraat
SUÇ : Karşılıksız yararlanma
Sanık ... hakkında karşılıksız yararlanma suçundan yapılan yargılama sonucunda; beraatine ilişkin Ankara 15. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/03/2015 tarih, 2014/510 Esas ve 2015/95 Karar sayılı kararına ilişkin sanığın temyizi üzerine;
Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 09/05/2017 tarih, 2016/12275 Esas ve 2017/5607 Karar sayılı kararıyla;
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanığın soruşturma aşamasındaki 09/07/2014 tarihli ifadesinde, ""Bu olayla ilgili olarak ... Polis Merkezi"nde ifade verdiğini ve yaklaşık 6 ay önce mahkemeye girdiğini"" beyan etmesi karşısında, sanık hakkında mükerrer kamu davasının bulunup bulunmadığı hususunun araştırılıp,
25/01/2013 tarihli kaçak/usulsüz elektrik tüketimi tespit tutanağında, sanığa ait meskende 09/04/2012 tarih ve CE033820 sayılı tutanakla elektriğin kesildiğinin belirtilmesi karşısında, katılan kurumdan söz konusu tutanağın aslının veya onaylı örneğinin dosyaya getirtilerek bu tutanakta elektriğin kesilip kesilmediği, kesilmişse hangi nedenle kesildiği ve sayacın bu tarihte arızalı olup olmadığı belirlenerek, arızalı ise 25/01/2013 tarihli tutulan tutanağa göre, bilirkişi marifetiyle kurulu güç tespiti yaptırılarak sanığın kullandığı elektriğin sayaçtan geçip geçmediği tespit edilip,
Alınan bilirkişi raporu sonucunda, sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla hareket ettiğinin tespiti halinde, katılan kurumun normal tarifeye göre vergili ve cezasız gerçek zararının ne olduğunun bilirkişiye hesaplattırılarak, sanık hakkında kamu davası açılmadan önce katılan kurum tarafından talep edilen zararı soruşturma aşamasında tazmin eden sanık hakkında kamu davası açılamayacağından, CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkındaki kamu davasının düşürülmesi, zarar karşılanmıyor ise sanığa kaçak elektrik kullanım bedelini hükümden önce ödemesi halinde TCK"nın 168/5. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanabileceği hususu hatırlatılıp, talep etmesi halinde zararı gidermesi için kendisine makul bir süre verilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, karar verilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 04.07.2019 tarih ve 2019/59106 sayılı yazısı ile;
ANLATIM VE TALEP:
“Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca sanık ... hakkında 25/01/2013 suç tarihli karşılıksız yararlanma suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılması üzerine mahkemece sanık ve müşteki kurum vekiline duruşma gününü belirtir davetiyeler çıkarılmış ve müşteki kurum vekiline çıkarılan davetiyenin 25/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğe rağmen müşteki kurum vekilinin karar duruşması da olan 03/03/2015 tarihli duruşmaya katılmadığı gibi davaya katılan olarak kabule ilişkin bir dilekçe de verilmediği ve sanığın ilk duruşmada atılı suçtan beraatine karar verildiği ve gerekçeli kararın müşteki kuruma tebliğ edilmesi üzerine müşteki kurum vekili tarafından kararın temyiz edildiği, yapılan inceleme sonucu Yüksek dairenizin yukarıda belirtilen kararı ile müşteki kurum vekilinin duruşmadan haberdar olmasına rağmen duruşmaya katılmamasına ve davaya katılma isteminde bulunmaması nedeniyle kararı temyize hakkı bulunmaması nedeniyle şikayetçi vekilinin, temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanununun 317 maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerekirken; davanın esasına girilerek kararın bozulmasına karar verildiği” belirtilmiştir.
İTİRAZ NEDENLERİ:
“Müşteki kurum vekilinin duruşmadan haberdar olmasına rağmen duruşmaya katılmaması ve davaya katılma isteminde bulunmaması nedeniyle kararı temyize hakkı bulunmaması nedeniyle şikayetçi vekilinin, temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanununun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
“Yüksek Dairenizin 09/05/2017 gün, 2016/12275 Esas ve 2017/5607 Karar sayılı bozma kararının kaldırılarak, şikayetçi kurum vekilinin, usulüne uygun tebligata rağmen duruşmaya gelmediği ve 5271 sayılı CMK’ nın 237 ve 238. maddeleri gereğince şikayetçi kurum adına davaya katılmadığı, bu nedenle temyize hakkı olmaması nedeniyle; şikayetçi vekilinin, temyiz isteminin 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanununun 317. maddesi gereğince reddine karar verilmesi itirazen arz ve talep olunur.” şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
İTİRAZIN KAPSAMI;
Sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçunun unsurları oluşmadığından hükmedilen beraat kararına karşı temyiz yasa yoluna başvuran müşteki .... vekilinin, 03.03.2014 tarihli duruşmadan davetiye tebliği sureti ile haberdar olmasına karşın katılma isteminde bulunmadığından bahisle temyiz hakkı olmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek verilen eksik kovuşturma gerekçeli bozma kararının kaldırılması talep edilmiştir.
KARAR;
Duruşmadan haberdar edildiği halde, 5271 sayılı CMK"nın 237. ve 238. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak kamu davasına katılmayan şikayetçi kurum vekilinin sanık hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmadığından, şikayetçi kurum vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.07.2019 tarih ve 2019/59106 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 17. Ceza Dairesi"nin 09/05/2017 tarih, 2016/12275 Esas ve 2017/5607 Karar sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
Yerel mahkemece sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Usulüne uygun olarak duruşmadan haberdar edildiği halde, 5271 sayılı CMK"nın 237. ve 238. maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak kamu davasına katılmayan şikayetçi kurumun sanık hakkında verilen hükmü temyize hakkı bulunmadığından, şikayetçi .... vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.