Esas No: 2022/5299
Karar No: 2022/8223
Karar Tarihi: 31.05.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5299 Esas 2022/8223 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, muris eşi ...'ın Devlet Demir Yollarında 13/03/1968 tarihinden Aralık 1968 tarihine kadar çalıştığı halde sadece 93 gün sigortalı olarak gösterildiğini ileri sürerek, 13.03.1968-Aralık 1968 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi davayı reddederken, istinaf mahkemesi kabul etmiş, ancak temyiz mahkemesi eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğuna karar vererek kararı bozmuştur. Sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların kamu düzenine ilişkin olduğundan özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Mahkemece yapılması gereken iş, davacıyla ilgili tüm belge ve kayıtların işverenden istenilmesi, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtların getirtilmesi, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalıların tanık sıfatıyla dinlenilmesi, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulması, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının araştırılması ve tanık anlatımlarının değerlendirilmesidir. Davada uygulanacak kanun maddesi, 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
İlk DereceMahkemesi : ... Batı 3. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili, davacının muris eşi ...'nın, Devlet Demir Yollarında 13/03/1968 tarihinden Aralık 1968 tarihine kadar çalıştığını, müteveffanın bu süreç içinde çalışmasına rağmen sadece 93 gün sigortalı olarak gösterildiğini ileri sürerek, 13.03.1968-Aralık 1968 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II-CEVAP
Davalı DDY Genel Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, hak düşürücü sürenin geçtiğini, davanın husumetten de reddinin gerektiğini, davalı işyerinde çalışan işçilerin çalışmalarının düzenli olarak Kuruma bildirildiğini, çalışmaların eksik bildirilmesinin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama sonunda, davanın reddine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen ilk kararın, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 19/02/2019 tarihli ve 2018/1707-2019/295 E.K. sayılı ilamı ile; "...Somut olayda, davacı murisi hakkında verilmiş işe giriş bildirgesi ve bildirilen hizmetlerin varlığı karşısında, hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği belirgindir. Ancak dinlenen tanıkların ilgili bordrolarda isimlerine rastlanılmamakla ve bu tanıklara ait sigorta sicil kayıtları getirtilmemiş olmakla, bordro tanığı niteliği taşıyıp taşımadıkları ortaya konulmadığı gibi, bir kamu kurumu olan işverene ait dönem bordrolarında ve davacı murisi hakkında düzenlenen hizmet çizelgesinde neden Aralık ayına dek bildirimlerin yapılmadığı belirlenmemiştir. Yapılan açıklamalar ışığında, davanın esasına ilişkin deliller toplanarak karar verilmesi" gereğine işaret edilerek ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen davanın reddine dair verilen ikinci karar hakkında; ilk derece mahkemesi kararının vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, dinlenen bordro tanıklarınca davacının müteveffa eşinin 1968 yılının 5 Ocağından aynı yılın Aralık ayına kadar davalı işyerinde çalıştığının beyan edildiğini, mahkemece diğer deliller hep bir arada nazara alındığında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, usul ve yasaya aykırı şekilde reddine dair verilen kararın, temyizen bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu tür davalarda mahkemece yapılacak iş, davacıyla ilgili varsa tüm belge ve kayıtlar işverenden istenilmeli, çalışmanın gerçekleştiği ileri sürülen işyerinin Kurum nezdinde bulunan dosyası, işverence hazırlanması gerekli ücret ödeme bordroları, puantaj kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilmeli, dönemsel sigorta primleri bordrosuyla veya aylık prim ve hizmet belgesiyle bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, Kurum müfettişlerince inceleme yapılıp yapılmadığı sorulmalı, inceleme yapılmışsa belgeler getirtilmeli, aynı çevrede faaliyet yürüten ve davacının çalışmasını bilebilecek durumda olan tarafsız nitelikte başka işverenler ve bordrolu çalışanlar yöntemince saptanarak tanık sıfatıyla dinlenilmeli, işçilik alacaklarına ilişkin dava dosyasının varlığı araştırılarak celbedilmeli ve işçilik hakları davasında dinlenen tanıkların anlatımları ile bu dosyada bilgi ve görgüsüne başvurulan tanıkların anlatımları karşılaştırılmalı, varsa çelişki giderilmeli, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işin mevsimlik olduğu anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı; böylelikle; çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu, yapılan işin kapsam ve niteliği de nazara alındığında kısmi çalışma mümkün olduğundan kısmi ve kesintili olup olmadığı yöntemince araştırılmalıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının muris eşi ... adına 16304 sicil sayılı TCDD unvanlı 2. İş Md. Ş. 21 Paz. Şefliği unvanlı işyerinden 13.03.1968 tarihli işe giriş bildirgesinin düzenlenerek Kuruma verildiği, muris adına 1968/1. dönemde 19 gün, 1968/2. dönemde 73 gün hizmet bildirimi yapıldığı, davacı tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı, muris eşi ...’nın 13.03.1968-Aralık 1968 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen hizmetlerinin tespitini istemiş; mahkemece, davalı tarafın kurum olduğu, kamu kurum ve kuruluşlarında eksik bildirime ilişkin iddianın yazılı delillerle desteklenmesi gerektiği, dinlenen tanıkların Aralık ayına kadar çalışmalarının bulunmadığı, tanıklar adına 01/07/1968 yılına kadar hizmet bildirimi yapıldığı, müteveffanın 1968 yılından 92 günden fazla çalışması bulunduğuna dair somut delil olmadığından bahisle ispatlanamayan davanın reddine dair karar verilmiş ise de; hüküm eksik inceleme ve araştırmaya dayalıdır.
Yapılması gereken iş; ihtilaflı dönemin tamamına ilişkin tüm bordrolar getirtilmeli, dönem bordrolarında kayıtlı tanıkların murisin çalışmasına yönelik ayrıntılı beyanları alınmalı, resen araştırma ilkesi kapsamında, muris ile aynı dönemde birlikte çalışan müdür, amir, şef ve yöneticileri tanık sıfatı ile dinlenilmeli, böylelikle çalışmanın varlığı ve süresi hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek oluşacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararı kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 31.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.