Esas No: 2019/2928
Karar No: 2022/1480
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/2928 Esas 2022/1480 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/2928 E. , 2022/1480 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2928
Karar No : 2022/1480
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı/...
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU :.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı hakkında, kanuni temsilcisi olduğu ...Demir Çelik Kömür Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 2016 yılının ve 2017 yılının Aralık dönemlerine ait katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinden oluşan kamu alacağının güvence altına alınması amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 17. maddesinin 1. bendi gereğince ihtiyati tahakkuk kararı alınmasına yönelik ...tarih ve ...sayılı işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacının kanuni temsilcisi olduğu ...Demir Çelik Kömür Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 9. maddesinde belirtilen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344 ve 359. maddelerinde sayılan hususlara ilişkin bir kamu alacağının salınması yolunda gerekli muamelelere başlanılmış olduğu ve bu durum 6183 sayılı Kanun'un 13 ve 17. maddelerindeki ihtiyati haciz ve ihtiyati tahakkuk sebeplerinden sayıldığından, 6183 sayılı Kanun'un 9. maddesi gereğince teminat istenmesini mucip hallerin mevcut olduğu kanaatine varılarak kamu alacağının güvenceye alınabilmesi amacıyla ilgili dönemlerde şirket kanuni temsilcisi olan ve 6183 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca kamu borçlusu sıfatını kazanan davacı hakkında alınan ihtiyati tahakkuk kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : 6183 sayılı Kanun'un 17. Maddesinde düzenlenen ihtiyati tahakkuk işleminin sadece mükelleflerin kendi adlarına tesis edilebilecek bir güvence yöntemi olması dolayısıyla sözü edilen şirketin genel vekili olmasının davacıyı vergi mükellefi durumuna getirmeyeceği dikkate alındığında, hakkında tesis edilen işlemde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra dava konusu işlem iptal edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : İhtiyati tahakkuk kararının alınabilmesi için Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesi uyarınca ceza kesilmesini gerektiren haller ile 359. maddesinde sayılan hallere temas eden kamu alacağının salınması için gerekli muamelelere başlanmış olmasının yeterli sayıldığı, davacının da aralarında bulunduğu 180 mükellefi kapsayan incelemenin mahiyeti gereği bir ekip tarafından yürütüldüğü, inceleme sırasında ortaya çıkan hususların ekip başkanına aktarıldığı ve bu doğrultuda kurum içi yazışmaların yapıldığı, davacının ortağı olduğu şirketin 2016 ve 2017 yıllarında kayıtlarına aldığı sahte fatura tutarları dikkate alınmak suretiye katma değer vergisi yönünden ilk hesaplamaların yapıldığı, ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararı üzerine davacı adına kayıtlı taşıtlar ve banka hesaplarına elektronik haciz uygulandığı, tapu sicil müdürlüklerine haciz bildirileri gönderildiği, demir çelik sektöründe kayıt dışı faaliyetin çok yaygın olduğu, paravan firmalar arasında gerçeği yansıtmayan işlemler nedeniyle kamu zararına yol açıldığı, ihtiyati tahakkuk ve haciz işlemlerinin, teminat gösterilmediği de dikkate alındığında, davacının ticari faaliyetine engel oluşturmayacağı, kamu alacağının güvence altına alınmasına yönelik olarak şirket borcundan dolayı müteselsil sorumluğu bulunan davacı hakkında tesisi edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ... DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.