Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/4301
Karar No: 2022/8181
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/4301 Esas 2022/8181 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalı, maddi ve manevi zararlarının giderilmesi için davalıdan 5.309,42 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, maddi tazminat talebini kısmen kabul ederek 5309,42 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat talebini de kısmen kabul ederek 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar vermiştir. Bölge Adliye Mahkemesi, istinaf başvurularını esastan reddetmiştir. Davacı tarafından karar temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, mahkemece yapılacak iş, davacının uğradığı iş kazası nedeniyle tedavi süreci ve kusur durumu dikkate alınarak davacı lehine hakkaniyete uygun ve davacıdaki manevi kaybı tazminle uyumlu bir miktar manevi tazminata hükmetmekten ibarettir. Hâkimin manevi zarar adı ile verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır ve zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilerek davacı lehine hakkaniyete uygun ve davacıdaki manevi kaybı tazminle uyumlu bir miktar manevi tazminata hükmedilmelidir. Özellikle 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun
10. Hukuk Dairesi         2021/4301 E.  ,  2022/8181 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    İlk DereceMahkemesi : ... 6. İş Mahkemesi



    Dava, iş kazasında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul ve kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurusunda bulunmaları üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince verilen kararın davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I- İSTEM:
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sürekli iş göremezliğe uğraması nedeniyle 100 TL maddi ve 100.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle maddi istemini 5.309,42 TL’ye artırmıştır.
    II- CEVAP:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iş kazasının gerçekleşmesinde bir kusuru bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    II- MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince; “1-Maddi tazminat talebinin kabulü ile 5309,42 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 13/06/2006 dan itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    2- Manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/06/2006 dan itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının manevi tazminat konusunda fazlaya ilişkin istemlerin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
    Bölge Adliye Mahkemesince “Taraf vekillerinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanun’un 353-(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle: Davacının kemik kırıklarına bağlı olarak ameliyat olduğunu bu ameliyatları nedeniyle sabit izlerinin mevcut olduğunu, toplamda 3 ay 45 günlük istirahat raporunun olduğunu, hükmedilen 5.000 TL manevi tazminatın faizin düşüklüğü de dikkate alındığında davacıda duyulan elemi gidermediği için manevi tazminatın tam kabule hükmedilmesini talep etmiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplerle temyiz edenin sıfatına, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    Gerek mülga 818 sayılı Borçlar Kanunun 47. ve gerekse de olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 56. maddesinde “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” Hâkimin manevi zarar adı ile verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hâkimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
    Somut olayda, davacı sigortalının davalı işveren şirkette işçi olarak çalışmaktayken olay günü hasar görmüş olan kabloların değişimi işi için merdiven üzerinde çalıştığı esnada gerdirilmiş olan kablonun telin kopup sigortalıyı çekmesiyle direkten aşağı düşmesi neticesinde iş kazası geçirdiği, iş kazasının gerçekleşmesinde işverenin %70, işçinin ise %30 oranında müterafik kusurunun bulunduğu, bu iş kazası nedeniyle oluşan bedensel hasarın gerek kurum sağlık kurul raporunda gerek ise de Adli Tıp İhtisas ve Üst Kurullarından alınan raporlarda tespit edildiği üzere sürekli iş göremezlik tespitine mahal bırakmaksızın iyileştiği anlaşılmakla beraber, sigortalının iş kazası neticesinde bel omurlarında kırık meydana geldiği ve 13.06.2006 -27.10.2006 tarihleri arasında yaklaşık 4,5 ay süreyle geçici iş göremezlik durumunda kaldığı ve bu sürecin bir kısmında da yatarak tedavi gördüğü anlaşılmaktadır.
    Bu açıklamalar doğrultusunda davacının uğradığı iş kazası nedeniyle tedavi süreci, iş kazasının meydana gelmesindeki kusur durumu dikkate alındığında davacı lehine hükmedilen 5.000 TL tutarındaki manevi tazminatın bir miktar az olduğu açıktır.
    O halde mahkemece yapılacak iş, açıklanan hususlar gözetilerek davacı sigortalı lehine hakkaniyete uygun ve davacıdaki manevi kaybı tazminle uyumlu bir miktar manevi tazminata hükmetmekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesince davacı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereğince kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi Hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi