Esas No: 2019/5543
Karar No: 2022/1464
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/5543 Esas 2022/1464 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/5543 E. , 2022/1464 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5543
Karar No : 2022/1464
TEMYİZ EDENLER :1- (DAVALI) ...Vergi Dairesi Müdürlüğü/...
VEKİLİ: Av. ...
2- (DAVACI) : ...
VEKİLİ: Av. ...
İSTEMİN KONUSU :...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu ... Yapı Malzemeleri ve Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2010, 2011, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ödeme emri içeriği 2010 ve 2011 yıllarına ait alacakların dayanağı olan (2) nolu ihbarnamelerin düzenlenme nedeni olan .... Vergi Mahkemesinin ..., ...esas sayılı dosyalarında verilen kararların, Danıştay tarafından bozulması sonucunda tecil işlemlerinin yapıldığının belirtildiği bu nedenle, tecil edilen alacaklar yönünden takibinin durması nedeniyle bu kısım yönünden karar verilemeyeceği, yargı harçlarının ise dayanağı ortadan kalktığı, asıl borçlu şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasına ilişkin olarak dava açılmasından sonraki bir tarih olan 07/11/2017 tarihli takbis ve araç sorgusuna ilişkin evraklar dışında dosyaya başkaca bir belgenin sunulmadığı, şirket hakkında düzenlenen ödeme emri kesinleştikten sonra 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 64. maddesinde öngörülen usul çerçevesinde haciz kararı alınıp, haciz varakası düzenlenmesinden sonra mal varlığı araştırması yapılarak kamu alacağının şirketten tahsil edilemediği ortaya konulması gerekirken usulüne uygun biçimde mal varlığı araştırması yapılmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin 2010 ve 2011 yıllarına ait alacaklar haricindeki kısmı iptal edilmiş, 2010 ve 2011 dönemine ait alacaklara isabet kısmı hakkında ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
Vergi Mahkemesi kararının, dava konusu ödeme emrinin, yargı harçları yönünden iptaline ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen istinaf başvurusu, kararın değinilen hüküm fıkrasının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.
Dava konusu ödeme emri içeriği alacağın asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin muhtelif tarihlerde tebliğ edilmesine karşın ödeme yapılmaması ve dava açılmaması üzerine şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırması sonucunda borcu karşılayacak mal varlığına rastlanmadığı anlaşıldığından, ödeme emrinin 2010 ve 2011 yıllarına ait alacaklar haricindeki kısmında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusu kısmen kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı değinilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu yönden reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, usulüne uygun biçimde kesinleşen kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı yasada öngörülen dava açma koşullarının gerçekleşmediği ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, faaliyetine devam eden şirketten alınamayacağı somut olarak ortaya konulmayan alacağın tahsili için kendisinin takip edilemeyeceği, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin usule aykırı biçimde elektronik olarak tebliğ edilmesi nedeniyle söz konusu ödeme emrinden haberdar olunamadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca ...-TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)- KARŞI OY:
Asıl borçlu şirket hakkında yapılan malvarlığı araştırmasıyla ilgili olarak davalı idarece takbis ve motorlu taşıtlar sorgulama ekranına dair çıktıların sunulduğu ancak belediyeler ve bankalar nezdinde araştırma yapıldığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı anlaşıldığından asıl borçlu hakkında yapılması gereken malvarlığı araştırması tamamlanmaksızın şirketten tahsil imkanı kalmadığından söz edilemeyecek olan kamu alacağının tahsili amacıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşıldığından davacı temyiz isteminin kabulü ile isteme konu yapılan Vergi Dava Dairesi kararının, davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması, davalı idare temyiz isteminin ise bu nedenle reddi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.