14. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/491 Karar No: 2018/3515 Karar Tarihi: 07.05.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/491 Esas 2018/3515 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir ortaklık giderilmesi davasında, tebligat konusunda 7201 Sayılı Tebligat Kanunu ve 6099 Sayılı Kanun'un değişikliklerini ele almıştır. Kanuna göre, gerçek kişilere yapılacak tebligat için iki aşamalı bir yol izlenmelidir ve muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine doğrudan tebligat yapılamaz. İlk tebligat muhatabın bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya tebligat çıkartılması, Anayasanın hak arama hürriyeti maddesine ve Tebligat Kanunu hükümlerine aykırıdır. Adres değiştirme mecburiyeti kanunu da incelenmiştir. Mahkeme, davalılardan birine gerekçeli kararın doğru bir şekilde tebliğ edilmediğini ve usulsüz olduğunu belirtmiştir. Kararda, Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2 maddeleri detaylı bir şekilde ele alınmıştır.
14. Hukuk Dairesi 2018/491 E. , 2018/3515 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ 7201 Sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bu değişikliğe göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligat, bilinen veya gösterilen adresine yapılacaktır. Buna göre, ilk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi de nazara alınarak muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır. "Adres değiştirmenin bildirilmesi mecburiyeti" kenar başlıklı 35. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında, "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.", Hükümlerine yer verilmiştir. Somut olaya gelince; davalılardan ... ile birlikte diğer davalılara usulüne uygun gerekçeli karar tebliği için Dairemizin 9.10.2017 tarih ve 2015/16817 Esas ve 2018/3515 Karar sayılı ilamı ile dosya mahalline iade edilmiştir. Mahalline iade ilamı sonrası diğer davalılar yönünden usulüne uygun gerekçeli karar tebliğ edilmiş ise de; davalı ... yönünden gerekçeli karar tebliği usulüne uygun yapılmamıştır. Yargılama boyunca bütün tebligatlar dava dilekçesinde davalı ..."a ait olduğu belirtilen “Yenimahalle Mah. Şehit Ertuğrul Mor Cad. No: 20 İç Kapı no:1 Safranbolu/Karabük” adresine doğrudan TK 21/2 uyarınca yapılmış olup, mahalline iade ilamı sonrası aynı adrese çıkarılan gerekçeli karar tebliği iade edildikten sonra bu sefer TK 21/2 uyarınca gerekçeli karar tebliğ edilmiştir. Yukarıda açıklanan ilke ve kurallara aykırı olarak TK"nın 10/2. maddesi gözardı edilmek suretiyle, davalının adına bilinen son adreslerine tebligat çıkarılmadan ve yasal şartları oluşmadan doğrudan doğruya TK"nın 21/2. maddesine göre yapılan gerekçeli karar tebliğinin usulsüz olduğu anlaşılmakla, mahkemece adı geçen davalıya gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre tebliğ edildikten sonra ve dava konusu taşınmazlara ait güncel ... kayıtları temin edildikten sonra temyiz süresi beklenerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 07.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.