Esas No: 2019/4716
Karar No: 2022/1453
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/4716 Esas 2022/1453 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/4716 E. , 2022/1453 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/4716
Karar No : 2022/1453
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF(DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Ambalaj Taşımacılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinden alınamayan 2013 ve 2014 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği kamu alacaklarının tahsili için davacı adına … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin daha önceki bir tarihte davacıya tebliği üzerine açılan davada, ödeme emrinin dayanağı şirket adına düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine karşı dava açılması nedeniyle borcun kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gerekçesiyle … takip numaralı ödeme emrini iptal eden ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: … K…. sayılı kararı sonrasında asıl borçlu şirket hakkında düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrine karşı açılan davanın ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla reddedilmesi üzerine asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacakları için şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına önceden düzenlenen ödeme emri içeriği ile aynı mahiyette olan ve dava konusu edilen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin düzenlendiğinin anlaşıldığı olayda, iptal edilen ödeme emrinin sadece kanunen düzenlenmesi gereken safahata henüz gelinmemiş olmasından dolayı iptal edildiği, aradan geçen süre içerisinde, kanunun ön gördüğü süreçlerin tamamlanması üzerine asıl borçlu şirketten tahsil imkanı görülmeyen kamu alacaklarının tahsili düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirketin Kilis İli Merkez İlçesi … Köyü … Mevkii (… Organize Sanayi Bölgesi) adresinde adına kayıtlı … ada … parsel numaralı taşınmazının bulunduğu ve kamu alacağının bu taşınmazdan karşılanabileceği iddiasının araştırılması amaçlı Mahkemeleri ara kararına davalı idarece verilen cevapta, asıl borçlu şirketin 31/12/2009 tarihinde unvan değişikliğine gittiği ve takibin yeni unvan üzerinden yapıldığı ancak şirket tarafından tapuda gerekli tescil yapılmadığından söz konusu taşınmazın tespit edilemediği ve taşınmazdan işbu dava ile haberdar olunmak suretiyle üzerine haciz konulduğu, öte yandan, uygulanan haczin 17. sıraya kaydedildiği ve kendilerinden önce başka kamu hacizlerinin ve şahsi hacizlerin yer aldığı, şirket tarafından 2018 takvim yılına ilişkin olarak verilen kurumlar vergisi beyannamesi eki gelir tablosunda söz konusu binanın 790.176,78 TL olarak beyan edildiği ancak şirketin 1.865.004,30 TL tutarında vergi borcunun bulunduğunun belirtilmesi karşısında, şirketin mal varlığının bulunduğu ve idarece bu mal varlığı üzerine sonradan haciz işlemi tesis edildiği görülmekte ise de, asıl borçlu şirket tarafından taşınmazın beyan edilen tutarı ile cebri takibe konu kamu alacağının tutarı karşılaştırıldığında ve davalı idarenin haczinin de 17. sıraya kaydolmuş olması göz önüne alındığında kamu alacağının şirket mal varlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmış olması şartının gerçekleştiği anlaşıldığı gerekçesiyle istinaf başvurusu reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : ... Vergi Mahkemesinin E:… esasında açılan davadaki ödeme emri ile bu davaya konu ödeme emri içeriği kamu alacaklarının aynı olduğu, mükerrer ödeme emri düzenlendiği, asıl borçlu şirketin öz varlığı değerinin yüksek olduğu, Kilis Organize Sanayi Bölgesi'nde üç adet fabrika binası bulunduğu, şirketin onlarca menkul ve gayrimenkulü var iken kendisinin takip edilemeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : ... Vergi Mahkemesinde E:… esasında görülen davada verilen iptal kararı üzerine … tarih ve … takip numaralı ödeme emri sistem üzerinden de terkin edildiğinden mükerrerlik söz konusu olmadığı, yapılan mal varlığı araştırmasında borcun şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından, davacı adına kanuni temsilci sıfatı ile düzenlenen ödeme emrinin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca … TL maktu harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 31/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X.KARŞI OY:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bu ödevlerin yerine getirilmemesi yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kurala bağlanmıştır.
Değinilen yasa maddesi uyarınca kanuni temsilcilerin ve tüzelkişinin vergi borcundan sorumlu tutulabilmesi için öncelikle, tüzelkişi hakkında 6183 sayılı Kanun ile belirlenen takip ve cebren tahsil yollarının tüketilmesi ve kamu alacağının tüzelkişinin mal varlığından tahsil olanağı bulunmadığının tespit edilmesi gerekmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca davacının sorumluluğu esas alınarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca adına düzenlenen vergi borçlarının asıl borçlu şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşıldığından bahisle ödeme emri düzenlenmiş ise de, dosyanın incelenmesinden, asıl borçlu şirketin Kilis İli Merkez İlçesi … Köyü … Mevkii (… Organize Sanayi Bölgesi) adresinde kayıtlı 102 ada 7 parsel numaralı taşınmazının bulunduğu, davalı idarece üzerine haciz konulduğu ve sözü edilen taşınmazın şirketin bilançosunda … TL değer üzerinden kayıtlı olduğu anlaşıldığından, haczedilen taşınmazın satılarak paraya çevrilmesi ve tahsili sağlanmadan davacı adına ödeme emri düzenlenmeyeceği görüşüyle temyiz isteminin kabulüyle Kararın bozulması gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.