19. Hukuk Dairesi 2016/14483 E. , 2017/7887 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı iflas idaresi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin bakiye cari hesap alacağı için davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin temsilcisi ile müvekkili arasında yazılı sözleşme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında düzenlenen mağaza açılışlarına dair katılım bedelleri, ciro primi ve kart primi bedellerini ihtiva eden faturaların davacı tarafından haksız olarak borçtan mahsup edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, sözleşmeyi davacı şirket adına imzalayan kişinin davacının sigortalı çalışanı olduğu ancak yetkili temsilci olmadığı, bu nedenle sözleşmenin davacıyı bağlamayacağı, davalı tarafından düzenlenen faturalara davacı tarafından süresinde itiraz edilmesi nedeniyle faturalarının cari hesaptan mahsup edilemeyeceği, takipte talep edilen alacağın haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davalı defterlerinde kayıtlı olan davacı defterlerinde kayıtlı olmayan davalı tarafından sözleşmeye istinaden düzenlendiği iddia edilen mağaza açılışlarına dair katılım bedelleri, ciro primi ve kar primi bedelleri için düzenlenen faturalardan kaynaklanmaktadır. Davacı sözleşmenin yetkili temsilcisi tarafından imzalanmadığını ve belirtilen faturalara süresinde itiraz edildiğini savunarak, faturaların dikkate alınmaması gerektiğini savunmuştur.
Borçlar Kanununun 38.maddesi gereğince yetkisiz bir kimsenin yapmış olduğu sözleşmeye temsil olunanın onay vermesi durumunda o sözleşme, temsil olunanı bağlayıcı olur ve sözleşmeden doğan hak ve borçlar temsil olunana intikâl eder. Yetkisiz temsilcinin yaptığı işleme ya da sözleşmeye temsil olunan tarafından verilen onay, biçime bağlı olmayan, yönetilmesi gerekli tek yanlı bir irade bildirimi olup, açık olabileceği gibi örtülü de olabilir. Davalı sözleşmeyi imzalamadığı halde yetkisiz bir kimse tarafından imzalanmış olsa dahi o sözleşmeyi kullanarak bir hukuksal işlem yapmış ise yetkisiz temsile onay vermiş sayılır ve sözleşme kendisini bağlayıcı olur. Ayrıca faturaya süresinde itiraz edilmiş olması faturanın haksız olduğu anlamına gelmez.
Bu bilgiler doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasındaki 13.10.2011 tarihli sözleşmenin davacı adına sigortalı çalışanı Bahadır Nişancı tarafından imzalandığı konusunda ihtilaf yoktur. Bilirkişi raporlarında, davalının davacı adına düzenlediği faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, ancak uyuşmazlık konusu faturalar dışında kalan aynı mahiyette bulunan dava dışı 15 adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Bu durumda taraflar arasında fiilen yürürlüğe giren sözleşme kapsamında inceleme yapılması gerekirken, yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre davanın reddine karar verilmiş ve bu karar müflis davacı iflas idaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava devam ederken 18/06/2015"te davacının iflas etmesine rağmen İİK 194. md"si gereğince davanın 2. alacaklılar toplantısını takip eden 10. güne kadar durdurulması gerekirken bu işlemin yapılmadığı ve yargılamaya devam olunarak 17/11/2015 tarihli temyize konu kararı vermiştir. Dosyanın dairemizce geri çevrilmesi üzerine 2. alacaklılar toplantısının hala yapılmamış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda yerel mahkeme kararının İİK 194. md"si hükümleri gereğince işlem yapılması ve iflas idare temsilcilerinin davaya taraf olması yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.