3. Ceza Dairesi 2019/12938 E. , 2019/21627 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
...
SUÇ : Kasten yaralama, 6136 sayılı Kanun"a muhalefet
HÜKÜMLER : Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, mahkumiyetlere dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Ceza evinde bulunan sanık ..."a yapılan gerekçeli karar tebliğinin, 5271 sayılı CMK"nin 35/2-3. maddeleri kapsamında, gerekçeli kararın kendisine okunup, anlatılarak yapılmaması nedeniyle usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, sanık ..."ın temyiz isteminin de süresinde yapıldığı kabul edilerek ve sanıklar ..., Serdal ve Mesut"un sanık sıfatıyla haklarında verilen mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri belirlenerek yapılan incelemede;
1) Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun"a muhalefet suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık hakkında verilen dava sonuçlandırıcı nitelikte olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karara karşı 5271 sayılı CMK"nin 231/12. maddesi gereğince itiraz kanun yoluna gidilebilecek olup, CMK"nin 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranların haklarını ortadan kaldırmayacağından, sanığın temyiz talebi itiraz niteliğinde kabul edilerek, itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
2) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Müşteki ..."ın yaralanmasına ilişkin hükme esas alınan Kars Harakani Devlet Hastanesinin plastik ve rekonstrüktif estetik cerrahi uzmanınca tanzim edilen 05.06.2015 tarihli raporda, ".. izin sabit olduğu kabul edilebilir" ibaresine yer verildiği ve bu ibarenin kesinlik taşıdığı yönünde tereddüt oluşturulduğu gibi, Malatya Adli Tıp Şube Müdürlüğü"nün 04.08.2014 tarihli adli raporunda yer alan organlarından birinin işlevinin zayıflaması ya da yitirilmesi açısından 18 ay sonra muayene edildikten sonra değerlendirme yapılacağı bildirilmesine rağmen bu hususta da bir değerlendirme de yapılmadığı görüldüğünden, raporların hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafileri ile birlikte müşteki Serdal"ın en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilip yüzünde sabit iz oluşup oluşmadığı, duyularından birinin işlevinin zayıflaması ya da yitirilmesi niteliğinde bulunup bulunmadığı ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporu alınarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Hükümde sanığın isminin ... olmasına rağmen, ... olarak gösterilmesi suretiyle maddi yazım hatası yapılması,
c) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 tarih ve 2015/1167 Esas - 2017/247 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
d) Sanığa TCK"nin 86/1 ve 86/3-e maddeleri uygulanarak verilen "1 yıl 6 ay hapis cezası"nın TCK"nin 87/1-c maddesi uyarınca bir kat artırılması ile "2 yıl 12 ay hapis cezası"na çıkartılması, ardından TCK"nin 87/1-son fıkrası uygulanarak "5 yıl hapis cezası"na karar verilmesi gerekirken, doğrudan 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
e) Olayın başlangıç aşamasının tam olarak tespit edilememesine, müşteki Serdal"ın olayın başlangıç aşamasına ilişkin beyanının gerçekçi bulunmamasına, müştekinin kendisine hakaret ettiği ve kulağına el hareketi yaptığına ilişkin sanığın aksi ispat edilemeyen savunmalarına göre, sanığın cezasında TCK"nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik nedeniyle asgari oranda(1/4) indirim yapılmasının uygun olacağının değerlendirilmemesi,
f) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
3) Sanıklar Serdal ve Mesut haklarında kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a) Müşteki ... hakkında Malatya Devlet Hastanesi’nce olay tarihi olan 01.06.2014 tarihinde tanzim edilen adli raporda, müştekinin nazal dorsumunda 1 cm lik kesi, hassasiyet mevcut olduğu, sağ omuz çıkığı bulunduğu ve yaralanmasının basit tibbi müdahale ile giderilebileceğinin belirtildiği, müştekinin burnundaki kesi ve omuz çıkığı nedeniyle verilen raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığının anlaşılması karşısında, tüm doktor raporları ve tedavi evraklarının varsa grafileri ile birlikte müşteki ..."ın en yakın Adli Tıp Kurumuna sevk edilip yüzünde sabit iz oluşup oluşmadığı, omuzundaki çıkığın hayat fonksiyonlarına etkisinin ne olduğu, yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilip giderilemeyeceği ve 5237 sayılı TCK’nin 86 ve 87. maddelerindeki ölçütlere göre yaralanmasının niteliği konusunda duraksamaya yer vermeyecek şekilde kesin raporu alınarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Sanıkların temel cezalarının belirlendiği paragrafında müştekinin ... olan isminin ... olarak gösterilmesi suretiyle maddi yazım hatası yapılması,
c) Sanıkların, kasten yaralama eylemlerini müşteki ...’ın Seldal’ı TCK’nin 6/1-f maddesi uyarınca silahtan sayılan pala ile vehamet oluşturacak şekilde yaralamasının akabinde gerçekleştirmelerine göre, cezalarında TCK’nin 29. maddesi uyarınca yapılacak haksız tahrik indiriminin en üst seviyeden yapılmasının uygun olacağının gözetilmemesi,
Kabule göre,
d) 5271 sayılı CMK"nin 231/8. maddesine, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesi ile eklenen "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hükmün ancak yürürlük tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanabileceği, sanık ...’un adli sicil kaydında yer alan ve 6545 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce 17.02.2012 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği, diğer sanık ...’ın ise adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının da 3 yıllık denetim süresinin dolması nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, hakkında takdiri indirim maddesi de uygulanan sanıklar hakkında daha önceden kasıtlı suçtan mahkum bulunmaları şeklindeki kanuni olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
e) Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında, TCK’nin 53/4. maddesine göre 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerle, 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının dikkate alınmasına, 26.11.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.