Esas No: 2022/5759
Karar No: 2022/8293
Karar Tarihi: 01.06.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/5759 Esas 2022/8293 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, dahili davalının çalışmadığının tespiti ile Kurum işleminin iptali istemiyle dava açtı. İlk derece mahkemesi, davacının iş yerinde çalıştığı iddia edilen kişinin işe giriş bildirgelerinin verilmediği ve primlerin ödenmediği iddiasıyla kurum tarafından yapılan denetim sonucu düzenlenen yazının hatalı olmadığına karar verdi. Ancak temyiz incelemesi sonrasında bu karar bozuldu ve davanın yeniden incelenmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri olarak, 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesi belirtilerek, hizmet tespiti davalarında özel bir yöntem öngörülmemesi, resmi belge ve yazılı delillerin güçlü delil olmaları, somut bilgilere dayanılarak bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen tanıkların beyanlarının da dikkate alınması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, mahkemelerin kendiliğinden araştırma ilkesini benimsemesi, çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgelerin dosyaya getirilmesi, çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların beyanlarına başvurulması gerektiği belirtildi.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
İlk Derece Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, dahili davalı ...’un davacının nezdinde çalışmadığının tespiti ile Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisine ait işyerinde ...'un kayıt dışı çalıştırdığı, 01/04/2019 tarihli tutanağa istinaden Kurum tarafından 22/04/2019 tarihli yazı ile işe giriş bildirgesinin ve aylık hizmet belgelerinin istendiği ancak bu şahsı hiçbir zaman çalıştırmadığı, bu şahsın amcasının oğlu olup şahsi işlerini yapmak amacıyla aracı ödünç aldığını ileri sürerek Kurum işleminin iptalini talep etmiştir.
II-CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kayıt dışı istihdam yaptığının Emniyet Müdürlüğünün tutakları ile sabit olduğunu, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEME KARAR
İlk Derece Mahkemesince yargılama aşamasında dinlenen tanık beyanlarından ve dahili davalının beyanından ...'un davacıya ait 72 C 0164 plakalı araçta hizmet akdi kapsamında çalıştığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
" Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine," karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; trafik cezası tutanağına istinaden düzenlenen Kurum işleminin hatalı olduğunu, araç içerisinde sadece ...'un olduğu ve servisin genel itibariyle çalıştığı okul çevresinden çok uzak olduğu ayrıca ...'un beyan ettiği üzere sanayi güzergahında olduğu dosya kapsamından açıkça anlaşıldığı, ...'un çalıştığına dair açık bir delilin bulunmadığını belirterek temyiz yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 86. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, tarafların sunduğu deliller ile yetinilmemeli, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri esas alınarak kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalı, çalışmanın geçtiği iddia edilen iş yerine dair düzenlenmiş Kurum müfettiş raporu ve dayanak belgeler varsa dosya içerisine getirtilmeli, yine çalışmanın geçtiği iddia edilen işyerinden bildirimi bulunup iptal edilmeyen bordrolu tanıkların yeteri kadarının beyanlarına başvurulmalı, ilgili işyerinin hangi tarihten itibaren faal olduğu ile çalışma ruhsatı alıp almadığı araştırılmalı, işyeri işvereninin vergi kayıtları irdelenerek çalışan sayısı tespit edilmeye çalışılmalı, komşu işyeri bodro tanıkları ve işverenleri tespit edilerek beyanlarına başvurulmak suretiyle uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Eldeki davada, davacının 249310101102273607201-08 sicil sayılı iş yeri ile ilgili olarak ... Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'nün 01/10/2018 tarih ve E.2018100110431769088 sayılı yazı ekinde emniyet görevlilerince yapılan denetim sonucu iş yeri denetleme tutanağına istinaden ... isimli şahsın işe giriş-ayılış bildirgelerinin verilmediği ve 2018/09 dönemine ait primlerin ödenmediği iddia olunarak davacı aleyhine 01/04/2019 tarih ve 90778425-206.99-E.5025695 sayılı yazı ile işe giriş ve ayrılış bildirgesi ve prim ve hizmet belgesinin verilmesi, prim ile gecikme zammı tutarının ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, ilgili yazıya davacı tarafından 16/04/2019 tarihli dilekçe ile itiraz edildiğini, kurumca itirazın reddine karar verildiğini, bunun üzerine davalı idarece düzenlenen tutanakta ismi geçen ... isimli şahsın hiçbir zaman müvekkiline ait iş yerinde çalışmadığını, şahsın davacının amcasının oğlu olup 19/09/2018 tarihinde trafik cezasının kesildiği zaman şahsi işlerini yapmak üzere davacıya ait aracı ödünç aldığını, iş yerinde çalışan işçilere ait bildirgeler ile aylık prim ödemelerinin davacı tarafından mevzuata uygun şekilde yerine getirildiğini belirtilerek işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de verilen hüküm eksik araştırmaya dayalıdır.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular ışığında mahkemece, davacıya ait davaya konu ...plaka sayılı aracın servis amacıyla kullanılıp kullanılmadığı, hangi okullarda servis yapıldığı, buna ilişkin varsa sözleşme örnekleri, servisi kullanan öğrenci, personel, öğretmen ve davacının söz konusu araçta şoför olarak çalışıp çalışmadığını bilebilecek diğer kişilerin tespiti yapılarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, gerektiğinde resen araştırma ilkesi çerçevesinde araştırma genişletilmeli ve toplanan tüm deliller birlikte göz önünde bulundurularak hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01.06.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.