12. Ceza Dairesi 2020/9694 E. , 2021/4045 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle öldürme suçundan sanık ...’in mahkumiyetine ilişkin hüküm, ile sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 5271 sayılı CMK"nın 231/12. maddesi uyarınca itiraz kanun yoluna tabi bulunduğu, sanık müdafinin itirazı üzerine ... 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.04.2016 tarih ve 2016/419 D. iş sayılı kararı ile itirazın kesin olarak reddine dair karar verildiği anlaşılmakla, CMK"nın 264/2. maddesi uyarınca dosyanın incelenmeksizin mahkemesine iadesinin temini için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE;
2-Sanık ... hakkındaki hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın on yıl hapis cezasından aşağı olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 318 maddesi gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Olay günü saat 17:35 sıralarında sanığın sevk ve idaresindeki otomobil ile gece vakti, aydınlatma olmayan, 8 metre genişliğindeki iki yönlü, hafif virajlı ve dik eğimli (yokuş yukarı) yolda seyir halinde iken, olay mahalli kavşağa geldiğinde istikametine göre sola manevrayla ... köyüne dönmek istediği sırada, karşı yön şeridinde seyreden ölen ... idaresindeki motosiklet ile tam kusurlu olarak çarpıştığı olayda;
Sanığın tüm aşamalarda verdiği ifadelerinde her ne kadar aracı kendisinin değil de oğlu ...’in kullandığını iddia etmiş ise de; gerek hazırlık soruşturmasında gerek ise yargılama sırasında, bağımsız ve tarafsız kamu tanığı olarak nitelenen .... ve ..."un tanık sıfatıyla alınan beyanlarında, 08/11/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sırasında ... plaka sayılı aracı ..."in kullandığına dair açık beyanlarının mevcut olması, TİB kayıtları ve toplanan tüm deliller doğrultusunda Mahkemenin suçun faili konusunda kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin suçun failinin sanık değil de oğlu olduğu yönündeki temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dosya içeriğine göre, sanığın idaresindeki otomobil ile tam kusurlu olarak bir kişinin ölümüne neden olduğu olayda; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekmekte olup, dava konusu olayda sanık tam kusurlu olmakla birlikte maddede öngörülen cezanın alt sınırı nazara alınmak suretiyle, cezada orantılılık ilkesi ile adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, alt sınırdan çok fazla uzaklaşılarak teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmek suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini;
2-5237 sayılı TCK"nın 53/6. maddesinde, belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet hâlinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebileceği düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 3/1. maddesi uyarınca tayin olunacak güvenlik tedbirinin süresinin, fiilin ağırlığı ile orantılı, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun olacak şekilde belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın sürücü belgesinin asgari hadden çok fazla uzaklaşmak suretiyle 3 yıl süre ile geri alınmasına karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.