Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/35577
Karar No: 2018/802
Karar Tarihi: 22.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/35577 Esas 2018/802 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2016/35577 E.  ,  2018/802 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalı işverenlikte çalışan davacı ve arkadaşlarının da içinde bulunduğu 506 işçinin metal sendikasından istifa ederek, birleşik metal iş sendikasına üye oldukların, davalı işverenliğinde işçilerin sendika seçme özgürlüğüne hukuku aykırı bir şekilde müdahale ettiğini, işçilerin birleşik metal iş sendikasından istifa edip tekrar Türk metal sendikasına üye olmak zorunda kaldıklarını, davalı işverenliğin davacıda dahil 13 işçinin iş sözleşmesinin haksız yere sendikal nedenle feshedildiğini iddia ederek; feshin geçersizliğinin tespitine ve davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, sendikal iddialarının gerçek olmadığını, işçi eylemleri ile davalı işveren arasında bağlantı bulunmadığını belirterek davacının iş akdinin geçerli sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, davalı işverenin davacı işçinin iş sözleşmesini 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca feshettiği, 24/11/2015 tarihli yazılı feshi bildiriminde kanun maddesi dışında hiçbir fesih gerekçesine değinilmediği, fesih nedeninin açık ve kesin olmadığı, davalı iş verenin sendikal baskı yaptığı, sendika seçme özgürlüğüne müdahale ettiğinin ispatlanamadığı gerekçesiyle sendikal tazminat talebinin reddiyle feshin geçersizliğine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı taraf vekilleri yasal süresi içinde temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşveren ispat yükünü yerine getirirken, öncelikle feshin biçimsel koşullarına uyduğunu, daha sonra, içerik yönünden fesih nedenlerinin geçerli (veya haklı) olduğunu kanıtlayacaktır. Dairemizin kararlılık kazanan uygulaması bu yöndedir. (04.04.2008 gün ve 2007/29752 Esas, 2008/7448 Karar sayılı ilamımız).
    İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/6 maddesi uyarınca da “İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür”.
    İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. (Dairemizin 01.12.2008 gün ve 2008/6294 Esas, 2008/32601 Karar sayılı ilamı).
    Bireysel sendika özgürlüğü, kolektif sendika özgürlüğünün temelidir ve bu ikisi bir bütünü oluşturur. Çalışanların örgütlenmesi önündeki tüm engeller, toplu sözleşme düzeninin varlığını tehdit eder. Sendikal nedenle yapılan fesih, bu engellerden biridir. İşçinin sendikaya üye olması üzerine veya sendikal faaliyetleri nedeni ile çıkarılması iş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiğini gösterir. Yaptırım belirlenirken, sendikal nedenle yapılan feshin, ilk bakışta iş sözleşmesi ve işçi üzerinde etkisini gösteren fakat temelde sendikaya ve nihayet toplu sözleşme düzenine yönelik bir haksız fiil olduğunu gözden kaçırmamak gerekir.
    Sendikal fesih iddiasında tarafların ispat yükümlülüğü yukarda belirtilen normatif kurallar ile düzenlenmiş olup, burada evleviyetle feshin nedeninin ispat yükümlülüğünün işverene ait olduğu belirtildikten sonra işçinin ileri sürülen fesih nedeninin doğru olmadığı ve bunun sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlü olduğu hüküm altına alınmıştır. Başka bir anlatımla sendikal özgürlüğün teminine yönelik olarak sendikal fesih iddialarında tek taraflı bir ispat yükümlülüğü yeterli görülmemiştir. Dolayısıyla işverenin ispat faaliyetinin sendikal nedenle fesih iddialarının değerlendirilmesinde önemli bir etken olacağı aşikârdır.
    Diğer taraftan, her ne kadar 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/7 maddesinde “Fesih dışında işverenin sendikal ayrımcılık yaptığı iddiasını işçi ispat etmekle yükümlüdür. Ancak işçi sendikal ayrımcılık yapıldığını güçlü biçimde gösteren bir durumu ortaya koyduğunda, işveren davranışının nedenini ispat etmekle yükümlü olur” düzenlemesinde fesih dışında ibaresi kullanılmış ise de sendikal nedenle fesih, iş sözleşmesi devam ederken yapılan sendikal ayrımcılıktan daha ağır bir yaptırım olduğundan, sendikal ayrımcılık yapıldığını gösteren güçlü vakıalar var ise işverenin feshin sendikal nedene dayanmadığını ve geçerli nedeni olduğunu kanıtlaması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta; davacı işçi, iş akdinin haklı veya geçerli bir nedenle feshedilmediğini ve bu feshin asıl sebebinin sendika özgürlüğü kapsamındaki sendika seçme özgürlüğünün engellenmesine yönelik olduğunu iddia etmiştir.
    Mahkemece işverence gerçekleştirilen feshin haklı ve geçerli olduğu ispatlanamadığından feshin geçersizliğine karar verilmiş, ancak davalı işyerindeki sendikal faaliyetlerin ise sendikalar arasındaki rekabetten kaynaklı olup, işverenin buna dahlinin olmadığı gerekçesiyle sendikal tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriğine göre geçerli fesih konusunda ispat yükü kendisinde olan davalı işveren feshin haklı ve geçerli nedene dayandığını kanıtlayamadığından feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir.
    Ancak davalı işyerinde sendikal bir faaliyet olduğu sabit olup, bu olgu Mahkemenin de kabulündedir. Bu uyuşmazlıkta çözüm, işverenin sendikal nedenle feshi gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve bu bağlamda ispat yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği noktalarında toplanmaktadır. Dosyadaki bilgi ve belgeler ile aynı davalı işverene karşı aynı iddialarla açılan ve Dairemiz’in ilk derece mahkemesinin sendikal tazminat talebini reddeden kararının ortadan kaldırılarak yeniden hükmün kurulmasıyla feshin geçersizliğine ve sendikal tazminat talebinin kabulüne karar verilen 2016/18021 ilâ 2016/18029 Esas sayılı ve 2016/27214 ilâ 2016/27222 Esas sayılı dosyalarında da, eldeki bu dosyadaki gibi davalı işverence yazılı fesih bildiriminde fesih nedeni açıklanmamış, yargılama safhasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında da bu yönde somut bir açıklama yapılmadığı gibi delil de sunulmamış, sadece sendikal feshin söz konusu olmadığı, bu iddianın ispatının işçiye ait olduğu yönünde savunma yapılmıştır. Davalı tanıkları beyanlarında dahi somut bir fesih sebebi belirtilmemiş, hatta bu fesihlerin duyuma dayalı olarak sendikal nedenle yapıldığını öğrenildiğinden, ayrıca fesih sonrası yeni işçi alımlarının olduğundan dahi söz etmişlerdir.
    Dosyada yapılan incelemede davalı işverene ait 4 işyeri bulunmakta olup, 01.06.2015 tarihi itibariyle davalı İşletmedeki toplam işçi sayısı 1611 olup, 1433 işçinin..... üye olduğu, işyerindeki yetkili .... olduğu, 2015/Haziran ayında ise davalı İşyerinde ..... örgütlenme çalışmalarının yoğunlaştığı, bu meyanda 501.....üyesinin istifa ettiği, bu istifa eden işçilerden 489 işçinin...... üye olduğu, bilahare üye olan bu işçilerin 478 inin kısa bir süre sonra istifa etiği ve 13.01.2016 tarihi itibariyle Birleşik Metal İş Sendikası’nda 8 üye kaldığı, 21.12.2015 tarihi itibariyle de.....üye sayısının 1482 olduğu tespit edilmiştir.
    Taraf tanıklarının tutarlı anlatımlarından, davalı işveren ve vekillerinin doğrudan söz konusu faaliyeti engellemeye yönelik sözlü ve fiili bir baskının yapılmadığı, ancak işyerinde bu baskıları yapan diğer işyeri çalışanı işçilerin daha iyi pozisyonlara (vardiya amiri, beyaz yaka olarak görevlendirme v.s.) getirildiği ve ilk işyerine girenlerin işveren temsilcilerince işyerinde örgütlü olan.... üye olmaları yönünde tavsiyelerde bulunulduğu açıklanmıştır.
    Dairemiz’den emsali geçen yukarıda esas ve karar numaraları yazılı dosyalarda da, eldeki bu dosyada olduğu gibi davalı işverenin bu süreçte işyerindeki yetkili sendika değişikliğini önlemek için işçilere para dağıtıldığının iddia edildiği ve bu iddiayı desteklemek için işyerindeki panolarda ilan edilen davalı işyerini......yazısının dosyaya ibraz edildiği ve ibraz edilen bilâ tarihli bu yazıda, “Hepimiz için olumsuz sonuçlar doğuracak sıkıntılı bir sürecin sağ duyulu davranan sizler sayesinde sona ermiş olması, iş disiplininin ve üretimin kesintisiz şekilde devam etmesi dolayısıyla işinize ve işyerinize sahip çıkmanız bizler için büyük önem taşımaktadır.” yönünde söylemlere yer verildikten, sonra Mayıs ayı sonunda 1.000,00 TL tutarında destek ödemesi yapıldığı, 2015/Ağustos ayından itibaren toplam 4 ay içinde yapılacak ödemelere ilişkin bilgi verildiği görülmüştür. Taraf tanık beyanlarından bu yazının 2015/Haziran ayında işyerinde yaşanan olaylardan sonra panolara asıldığı da açıklığa kavuşturulmuştur.
    Bu kapsamda mevcut delil durumu itibariyle; davalı işyerindeki sendikal faaliyete ve sendikalar arasındaki çekişmeye davalı işverenin dahil olduğu açıktır. Fesih için neden göstermeyen, sendikalar arası çekişmeye dahil olan davalı işverenin, iş sözleşmesini sendikal nedenle feshettiği açık olup, sendikalar arasındaki rekabetten kaynaklandığını söylemek yerinde değildir. Sendikal fesih iddiası emsal 2016/18021 ilâ 2016/18029 Esas sayılı ve 2016/27214 ilâ 2016/27222 Esas sayılı dosyalarda olduğu gibi, eldeki bu dosya açısından da ispatlanmış olup, sendikal tazminatın kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi hatalıdır.
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu ile 4857 sayılı iş Kanunu’nun 20/3 maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    Hüküm:
    Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1- Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2- Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3- Feshin sendikal nedene dayanması nedeni ile davacının başvurusu, işverenin işe başlatması veya başlatmaması şartına bağlı olmaksızın tazminat miktarının takdiren davacının 1 yıllık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,

    4- Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5- Davacı vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ...... uyarınca belirlenen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
    6- Alınması gereken 35,90 TL karar-ilam harcından davacının yatırdığı 29.20 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar-ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
    7- Davacının yaptığı harçlar dahil toplam 307,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    8- Taraflarca yatırılan gider avansının varsa kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde ilgilisine iadesine,
    9- Yatırdığı temyiz harcının isteği halinde davacıya iadesine,
    Kesin olarak 22.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    .....

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi