Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4966
Karar No: 2022/8323
Karar Tarihi: 01.06.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/4966 Esas 2022/8323 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Hizmet tespiti istemine ilişkin davada, sigorta sürelerinin saptanmasının önemine dikkat çekilmiştir. Davada yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, davalı işverenin vergi dairesinden muhtasar beyannamelerinin sorulması, işyerinin çalışma tipinin belirlenmesi ve benzer işyerleri ile borolda yer alan kişilerin saptanması gerektiği bildirilmiştir. İlgili kanun maddesi 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesidir. Bu madde, sigortalının çalışma süresinin belirlenmesine ilişkin düzenlemeler içermektedir.
10. Hukuk Dairesi         2022/4966 E.  ,  2022/8323 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi



    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, 01.12.2008-05.07.2013 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmaların tespiti istemine ilişkin davada, mahkemenin kabulüne yönelik verdiği ilk hüküm dairemizin 19.01.2015 tarih ve 2014/23867 Esas 2015/65 Karar sayılı ilamı ile eksik araştırmaya dayalı bozulmuş olup bozma sonrası yapılan yargılama sonucu yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun’un 86. maddesidir. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Eldeki davada; davalı işverenin, 20.07.2011 tarihi itibari ile ‘Balık, Kabuklu Deniz Hayvanları ‘işiyle Kurum nezdinde kapsama girdiği, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 1998 yılından itibaren tescilli olduğu ve halen faal gözüktüğü, Mahkemece, bozma öncesinde bordrolu tanıkların tamamının dinlendiği, davacı ve bordrolu iki tanığın benzer mahiyette davası bulunduğu, davalı ve bordo tanıklarından bir tanesinin ise davalı işverenin kızı olduğu, bozma sonrası ise komşu işyeri olarak belirlenen benzer işi yapan ...Gıda’nın bordrolu tanıklarının dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Tanık beyanları bütün olarak değerlendirildiği zaman ve dosya kapsamından, davacının, balık işleme, temizleme, paketleme işinin yapıldığı işyerinde çalıştığı, davalı işverenin kapasitesinin çok büyük olmadığı, balık gelen dönemlerde işçi alımının fazlalaştığı ayrıca dosya kapsamında tarihleri tam olarak belirlenemese de, bir dönem avlanma yasağının olduğu, bunun 1-3 ay arasında olduğuna dair beyanların net olmadığı, ayrıca ... Ticaret Odası tarafından düzenlenen kapasite raporuna göre, davalı işverene ait işyerinin yıllık 180 bin kg dondurulmuş balık üretim kapasitesinin olduğunun belirlendiği açıktır. Bozma sonrası yapılan yargılamada , bozmada bahsi geçen hususlarla ilgili olarak araştırma yapılsa da halen açıklığa kavuşmamış hususlar olduğu bu haliyle davacının, çalışmasının gerçekliği, işin ve işyerinin kapsam ve niteliğiyle süresinin belirlenebilmesi amacıyla yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olduğu gibi davalıya ait işyerinde mevsimlik mi, yoksa, sürekli mi çalışma yapıldığının net olarak belirlenmediği anlaşılmaktadır.
    Mahkemece; davalı işverenin bulunduğu yörede balık av yasağının hangi dönemler uygulandığı ve ne kadar süre ile uygulandığı belirlenmeli, işyerinin 20.07.2011tarihinde kapsama girdiği hususu da gözetilip davalı işverenin dava konusu döneme ilişkin vergi dairesinden muhtasar beyannameleri sorularak, davalı şirketin sürekli mi, yoksa, mevsimlik mi çalıştığı araştırılmalı; aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ile bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler re'sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı, yargılama sürecinde dinlenen tanık anlatımlarının değerlendirilmesinde, iş yerinin kapsamı, kapasitesi ve niteliği nazara alınmalı, işyerinde hem sürekli, hem de mevsimlik işlerin yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde, gerekirse davacının davasını somutlaştırması adına hangi bölümde çalıştığı, ne tür işler yaptığı net olarak belirlenmeli; bunun dışında sigortalının kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenlerle kayıtlara geçmediği ya da bildirim dışı kaldığı hususu gereğince araştırılmalı, davacı tarafça iddia edilen çalışmalara ilişkin Kurum tespitleri (müfettiş ve yoklama memuru raporları, mahalli denetim tutanakları v.s) sorularak getirtilmeli; toplanan ve toplanacak delillerin sonucuna göre, çalışma iddiası ispatlandığı takdirde, işin mevsimlik olduğu ve/veya davacının mevsimlik işlerde çalıştığı anlaşılırsa dönemleri belirlenmeli, bu dönemde davacı ile işveren arasındaki sözleşmenin askıda olduğu ve mevsimlik dönemlerde hak düşürücü sürenin işlemeyeceği gözönünde bulundurulmalı çalışmanın varlığı, başlangıç ve bitiş tarihleri, mevsimlik mi, sürekli mi olduğu hiçbir kuşku ve duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenerek, davaya konu talep hakkında bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırma sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.06.2022gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi