2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/22007 Karar No: 2017/6123
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/22007 Esas 2017/6123 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/22007 E. , 2017/6123 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Taraflar boşanma protokolünde, halen ... adına kayıtlı olan ......ada 13 parselde kayıtlı 45/642 arsa paylı 3. kat 14 nolu bağımsız bölüm ile ... arsa paylı 4. kat 9 nolu bağımsız bölümün mahkeme kararıyla ... adından terkin edilerek ... adına tescil edileceğini düzenlemişler ve duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmişlerdir. Mahkemece, sadece taşınmazların devrine karar verilmekle yetinilmiş tescile ilişkin her hangi bir hüküm kurulmamıştır. Mahkemece kurulan hükmün infazı kabil olmalıdır. O halde, mahkemece yapılacak iş, protokole uygun infazda şüphe ve tereddüte yer vermeyecek şekilde hüküm vermektir. Bu yön gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Taraflar arasında düzenlenen anlaşma protokolünün 2. ve 3. fıkralarında “davalı ... adına kayıtlı bulunan ..., ... nolu bağımsız bölüm ile, yine davalı adına kayıtlı .., 22 parsel 9 nolu bağımsız bölümün davacı kadın adına tescil ettirileceği, 22 parselde bulunan 9 nolu bağımsız bölüm için İşbankasından davalı adına çekilen banka kredisinin geri ödemelerinin davacı kadın tarafından ifa edileceği, ancak erkeğin kendi kurumundan kullandığı kredi borcunun geri ödemesinin davalı erkek tarafından yapılacağı hususunda anlaşmaya varılmış, söz konusu bu prokotol tarafların hazır olduğu 3.3.2016 tarihli celsede taraf beyanları ile teyit edilmiş, protokole uygun şekildeki taraf beyanlarının zapta geçirilmesine karşın, hükümde anlaşma prokotolünde ve tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarını açıkladıkları 3.3.2016 tarihli celsede bulundukları ifadelere rağmen “davacının kendi üzerinde bulunan kart borçlarını ödemesine” de karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmaya karar verilip, taraflarca düzenlenen ve mahkemece de uygun bulunan protokole uygun hüküm oluşturmak gerekirken, davalı adına 22 parsel sayılı taşınmaz için kullanılan banka kredi borçlarının davacı kadın tarafından ödenmesine, davalının işyerinden kullandığı kredi borçlarının ise davalı erkek tarafından ödenmesi kararlaştırılmasına rağmen, infazda tereddüt yaratacak şekilde, kredi borcu bulunmayan davacı kadının üzerinde kayıtlı kredi borçlarının ödenmesine dair anlaşmaya uygun olmayan şekilde karar verilmesi de doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2017 (Çrş.)