Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/9974
Karar No: 2019/10645
Karar Tarihi: 16.09.2019

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/9974 Esas 2019/10645 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi         2019/9974 E.  ,  2019/10645 K.

    "İçtihat Metni"

    TALEP EDEN :Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    DAİRE KARARI : Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 13/05/2019 tarih,
    MAHKEME KARARI : Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/04/2015 tarih,
    2015/16 Esas ve 2015/313 Karar
    HÜKÜM : Mahkumiyet
    SUÇ : Hırsızlık

    Sanık ... hakkında müşteki ...’a yönelik hırsızlık suçundan yapılan yargılama sonucunda; sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 142/2-h, 143, 168/1-4, 62, 53, 58. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/04/2015 tarih, 2015/16 Esas ve 2015/313 Karar sayılı kararının sanık ... tarafından temyizi üzerine;
    Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 13/05/2019 tarih, 2019/6237 Esas ve 2019/7179 Karar sayılı kararıyla;
    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanığın 18/05/2015 tarihinde tebliğ edilen hükmü 20/05/2015 tarihinde temyiz etmesinden sonra 03/07/2017 tarihinde gönderdiği dilekçe ile dosyanın onaylanmasını istediğini talep ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın verdiği dilekçe ile temyizden vazgeçme iradesini ortaya koyduğundan, sanığın 03/07/2017 tarihli temyiz talebinden feragat nedeniyle dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, karar verilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 19.06.2019 tarih ve 2-2015/208781 sayılı yazısı ile;
    ANLATIM VE TALEP:
    “Sanık ... hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/12/2014 tarihli iddianamesiyle hırsızlık suçlamasıyla açılan kamu davası sonucunda Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/04/2015 tarih, 2015/16 Esas ve 2015/313 Karar sayılı hükmüyle sanığın 5237 Sayılı TCK’nun 142/2-h, 143, 168/1-4, 62, 53, 58 maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilip bu mahkumiyet hükmü sanık tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmekle Başsavcılığımıza intikal etmiş ve 11/03/2019 tarihli bozma talepli tebliğname ile dosya Yüksek 17. Ceza Dairesine gönderilmiştir.

    ./..

    Dosyanın tevdi edildiği Yüksek 17. Ceza Dairesi, 13/05/2019 gün, 2019/6237 Esas ve 2019/7179 Karar sayılı ilamıyla;
    " ...Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Sanığın 18/05/2015 tarihinde tebliğ edilen hükmü 20/05/2015 tarihinde temyiz etmesinden sonra 03/07/2017 tarihinde gönderdiği dilekçe ile dosyanın onaylanmasını istediğini talep ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın verdiği dilekçe ile temyizden vazgeçme iradesini ortaya koyduğundan, sanığın 03/07/2017 tarihli temyiz talebinden feragat nedeniyle dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na İADESİNE, ... " oybirliğiyle karar vermiştir.
    Başsavcılığımıza intikal eden ilamların kontrolü sırasında tespit edilen hukuka aykırılık sebebiyle açıklanacak gerekçelerle iade kararına karşı CMUK’nun 308. maddesi uyarınca itiraz zorunluluğu doğmuştur.” olarak belirtilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ:
    “İtiraza konu olayda Başsavcılığımız ile Yüksek 17. Ceza Dairesi arasında suçun sübutuna, cezanın bireyselleştirilmesine dair bir uyuşmazlık olmayıp itiraz konusu, sanığın usule uygun ve yasal süresinde verdiği temyiz dilekçesinden sonra "Cezamın onaylanıp tarafıma bildirilmesini istiyorum " şeklindeki dilekçesinin temyizden feragat sayılıp sayılamayacağı ve dolayısıyla temyizin incelenip incelenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
    Yargılamaya ve itiraza konu somut olay incelendiğinde; müştekinin Ulu Cami mahallesinde bulunan iş yerinde, mal sevkiyatı yapıldığı sırada kargoya verilmek üzere kolilenmiş olan kutu içerisindeki 240 adet gömleği alarak kaçtığı, müştekinin sanığı gördüğü ancak önce olayın farkına varamayıp farkettiğinde ise yakalayamadığı, bilahare şikayet ve teşhis üzerine sanığın yakalanarak hakkında kamu davası açıldığı ve yapılan yargılamada mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkumiyet kararının tebliği üzerine sanık süresinde verdiği 20/05/2019 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş, 03/07/2017 tarihli dilekçesi ile de "Sayın Başkanım, tarafıma vermiş olduğunuz 2 sene 1 ay cezamın onaylanıp tarafıma bildirilmesini istiyorum. Siz değerli büyüklerimin bu konu hakkında gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim." şeklinde cezasının onaylanmasını talep etmiştir. Başsavcılığımız tebliğnamesinde, bu dilekçe temyizden vazgeçme olarak değerlendirilmeyerek dosya usul ve esastan incelenerek bozma talep edilmiş ise de, Yüksek Daire, itiraza konu ilamında bu dilekçe içeriğinin temyizden vazgeçme iradesini açıkça ortaya koyduğundan temyizden feragat sayarak başkaca da temyiz bulunmadığından dosyanın incelenmeksizin iadesine karar vermiştir.
    Sanığın, temyiz dilekçesindeki ibareler ve istem yukarıda açıkça zikredildiği gibi sadece hükmün onanması talepli olup dilekçe içeriğinde temyizden açıkça feragat edildiğini gösteren bir irade açıklaması yer almamaktadır. Sadece hükmün onanması talebinin, temyiz talebinden feragat olarak kabule ise yasal imkan bulunmamaktadır. Nitekim, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23/10/2018 tarihli, 2017/1-842 Esas, 2018/457 Karar sayılı içtihadında da aynı husus tartışılmış ve sanığın bu meyandaki dilekçesinin mahalline gönderilerek iradesinin açıklattırılmasının gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu karar doğrultusunda, sanık hakkındaki yargılamanın ve temyiz incelemesinin nihai olarak sonuçlanmasına yol açacak şekilde dosyanın temyizden feragat sebebiyle incelenmesizin iadesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, sanığın dilekçesinin mahalline gönderilerek isteminin feragat mahiyetinde olup olmadığı hususu açıklattırılmak ve bundan sonra hukuki durumun takdir ve tayini için dosyanın tevdiine karar verilmesi gerekçesiyle itiraz zorunluluğu doğmuştur.” olarak belirtilmiştir.
    SONUÇ VE İSTEM: Açıklanan gerekçelerle;
    “Yüksek Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 13/05/2019 gün, 2019/6237 Esas ve 2019/7179 Karar sayılı İNCELENMEKSİZİN İADE kararının kaldırılarak, Adana 26. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2015 tarih, 2015/16 Esas ve 2015/313 Karar sayılı dosyasının, sanığın temyizden feragat iradesi bulunup bulunmadığının araştırılması için TEVDİİNE karar verilmesi, itiraz kabul edilmediği takdirde dosyanın itiraz incelemesi yapılmak üzere Yüksek Ceza Genel Kurulu Başkanlığına tevdii itirazen saygıyla arz ve talep olunur.” şeklinde istemde bulunulması üzerine dosya dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü;
    İTİRAZIN KAPSAMI;
    Sanığın 03/07/2017 tarihli dilekçesine konu "Sayın Başkanım, tarafıma vermiş olduğunuz 2 sene 1 ay cezamın onaylanıp tarafıma bildirilmesini istiyorum. Siz değerli büyüklerimin bu konu hakkında gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim." biçimindeki isteminin feragat iradesi niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için dilekçenin sanığa açıklatılmak üzere mahalline gönderilmesi gerektiğinden, Dairemizin feragat nedeni ile dosyanın incelenmeksizin iadesine dair kararının kaldırılması talep edilmiştir.
    KARAR;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 23/10/2018 tarih, 2017/1-842 Esas ve 2018/457 Karar sayılı içtihadında, "İncelenen dosya kapsamından; Yerel Mahkemenin direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün sanık müdafisi ile katılan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesinden sonra, sanığın tutuklu bulunduğu ceza infaz kurumundan Yargıtay Ceza Genel Kurulu Başkanlığına hitaben "...Dosyamda lehe olacak durum var ise lehime uygulanmasını, şartlı tahliye, kefaletli tahliye, adli kontrollü tahliye, kelepçeli tahliye olabilir. Aksi karar çıkacaksa dosyamın bir an önce tasdik edilip gönderilmesini arz ve rica ederim" şeklinde 03.05.2016 tarihli; "...Dosyamın incelenip karara varılmasını rica ediyorum. Yarı açık hakkım doldu geçti, dosyam tasdiklenirse hiç değilse açık cezaevinde çoluğuma çocuğuma daha çok destek olurum. Başkanlığınızdan dosyamın incelenmesini mağduriyetimin giderilmesini, karara bağlanmasını saygılarımla arz ve rica ederim" şeklinde 03.05.2016 tarihli ve "...Tarafınızca uygun görüldüğü takdirde dosyamın onaylanmasını istiyorum. Bu konuda gereğinin yapılmasını saygılarımla arz ederim" şeklinde 15.08.2017 tarihli dilekçeler gönderdiği anlaşılmaktadır." hususu, "Ceza miktarı yönünden resen temyize tabi olmayan Yerel Mahkeme direnme kararına konu mahkûmiyet hükmünün, sanık ve müdafisi tarafından süresinde temyiz edilmesinden sonra sanığın cezaevinden göndermiş olduğu dilekçelerde "...Dosyamda lehime olacak durum var ise lehime uygulanmasını,...Aksi karar çıkacaksa dosyamın bir an önce tasdik edilip gönderilmesini arz ve rica ederim", "...Dosyamın incelenip karara varılmasını rica ediyorum. Yarı açık hakkım doldu geçti...Mağduriyetimin giderilmesini, karara bağlanmasını saygılarımla arz ve rica ederim" "...Tarafınızca uygun görüldüğü takdirde dosyamın onaylanmasını istiyorum." şeklinde taleplerde bulunduğu anlaşılmış ise de, sanığın dilekçelerinin tamamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanığın asıl iradesinin temyizden vazgeçmek değil de açık ceza infaz kurumuna geçiş yapmak, daha fazla görüş ve izin hakkı elde edebilmek için dosyanın bir an önce sonuçlanmasına yönelik olduğu, dilekçelerinde temyizden vazgeçtiğine dair açık bir ibare yazmadığı gibi müdafisinin de bu yönde bir talebinin olmadığı anlaşıldığından, sanık hakkındaki mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinin, katılan vekili ile sanık ve müdafisinin temyiz istemlerine istinaden yapılması gerektiği kabul edilmelidir.” olarak değerlendirilmiştir.
    Sanığın 18/05/2015 tarihinde tebliğ edilen hükmü 20/05/2015 tarihinde temyiz etmesinden sonra 03/07/2017 tarihinde gönderdiği dilekçe ile cezasının onaylanmasını istediğini talep ettiğinin anlaşılması karşısında; sanığın verdiği dilekçe ile açıkça temyizden vazgeçme iradesini ortaya koyduğu anlaşılamadığından temyizden feragat ettiği kabul edilemeyecektir.
    Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19.06.2019 tarih ve 2-2015/208781 sayılı itiraz istemi yerinde görülmüş olduğundan İTİRAZIN KABULÜNE, Yargıtay 17. Ceza Dairesi"nin 13/05/2019 tarih, 2019/6237 Esas ve 2019/7179 Karar sayılı ilamı ile verilen iade kararının KALDIRILMASINA,
    Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanığın 03.07.2017 tarihli “Cezasının onaylanmasını” talep eden dilekçesi eklenerek sanıktan dilekçesine konu istemin feragat niteliğinde olup olmadığı hususu sorulup açıklattırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi için, incelenmeyen dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi