7. Hukuk Dairesi 2014/18690 E. , 2015/11586 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalı işyerinde 04.10.2010-12.03.2013 tarihleri arasında gece bekçisi olarak en son aylık net 850,00 TL ücretle ulusal bayram-genel tatil günleri dahil olmak üzere haftanın 7 günü ve 20.30/08.30 saatleri arasında çalıştığını, 11 günlük ücretinin ödenmediğini, yıllık izinlerinin ilk 2 yılını kullandığını, son 1 yılını kullanmadığı gibi ücretinin de ödenmediğini, iş akdinin 12.03.2013 tarihinde haksız, bildirimsiz ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti, ulusal bayram-genel tatil ücreti, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında davacının iş akdinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı vekili davacının sözleşmesinin 12.03.2013 tarihinde haksız, bildirimsiz ve hukuka aykırı olarak feshedildiğini beyan etmiş, davacı asil ise olay günü kimseye hakaret ve küfür etmediğini, tam aksine kamera taktırdıktan sonra kendisini işten çıkarmaya bahaneler arandığını ve kendisine göre iş olmadığını söylediklerini, kendisine güvenlik görevlisiyken "depoda çalış" dendiğini, ayağındaki rahatsızlık nedeniyle depoda çalışamayacağını söyleyince kendisine "arada dolan" dendiğini bu durumun böyle 3 gün sürdüğünü, sonrasında çay molasına erken çıktığı söyleyerek çay makinasının fişini çektiklerini, işyeri yetkililerinin kendisini küçük düşürdüklerini muhasebe bölümüne gittiğini , durumu anlattığını muhasebeden kendisine normal çıkış vermediklerini ve istifa etmesini istediklerini söylediklerini, istifa etmeyeceğini, tazminatlarını istediğini söylediğini, tazminatlarının verilmeyeceğinin söylendiğini, işverenin amacının kendisini işten çıkartmak olduğunu ve kimseye hakaret etmediğini beyan etmiştir.
Davalı davacının iş akdinin işveren vekiline hakaret ederek işyerini terk edip üst üste 2 iş günü mazeretsiz olarak işe gelmemesi nedeniyle haklı nedenle bildirimsiz olarak feshedildiğini işveren vekili tarafından davacının ara dinlenme saatinden evvel çay ocağında çay içtiğini ve görevini ihmal ettiğinin tespit edildiğini ve kendisinin uyarılarak görevinin başına dönmesinin istendiğini, bunun üzerine davacının işveren vekiline küfrederek görev yerini terk ettiğini ve sonrasında 11-12.03.2013 tarihlerinde ardı ardına 2 işgünü işe gelmediğini, bunun üzerine 13.03.2013 tarihinde telgraf ile bildirim yapılarak kendisinden savunma istendiğini, davacıdan herhangi bir cevap gelmemesi üzerine 14.03.2013 tarihinde İş K. md. 25/11- (b) ve (g) bendi uyarınca iş akdinin bildirimsiz olarak haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur.
Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının komşu işyerinde çalıştıklarını, işyerine kamera sistemi kurulunca davalının davacıyı işten çıkardığını beyan etmişlerdir. Davalı tanığı .., davacının firmaya küfrettiğini ve işten kendisinin ayrılıp gittiğini, davacının sabah çay molasına erken çıktığını, .. isimli çalışanın diğer arkadaşların gelmesi gerekir diyerek çay makinasının fişini çektiğini, ardından davacının "hesabımı kesin, işyerinden ayrılacağım" diyerek yukarı çıktığını duyduğunu, istifasını yazdığını, sonra da yırttığını ve işyerinden ayrılıp gittiğini, istifasını yırtıp giderken hiçbir şey söylemediğini, işinin başına dönmediğini ve evine gittiğini, 2 gün boyunca gelmediğini, geldiğinde de "çıkışımı verin sizden tazminat istemiyorum, maaşımı devletten alacağım" dediğini beyan etmiştir. Davalı tanığı .. ise, davacının çay molasına erken çıktığını, davacıyı uyardığını, 10 dk. sonra halen çay molasında oturduğunu görünce çay makinasının fişini çektiğini ve işinin başına dönmesini söylediğini, bir süre sonra davacının muhasebe bölümüne gittiğini, kendisini de çağırdıklarını, "ben esir miyim" dediğini, küfür ve hakaret ettiğini, "beni siz çıkarın devletten para alacağım" dediğini, çıkarmayacaklarını söyleyince de eline bir kağıt alıp başlık attığını ve devamını yazmadığını, karalayıp gittiğini, 3 gün sonra işe tekrar geri geldiğini, "beni işe alır mısınız" dediğini, kendilerinin de "bu kadar küfür üzerine seni işe alamayız" dediklerinde bunun üzerine "beni siz işten çıkarın, devletten maaş alacağım" dediğini beyan etmiştir.
Davalı tarafından tutulan 11-12.03.2013 tarihli 2 adet tutanakta; davacının, haklı bir nedene dayanmaksızın işyerine gelmediği belirtilmiştir. 09.03.2013 tarihli tutanakta ise; davacıya mesai saatleri içerisinde görevinin başında olması gerektiğinin hatırlatıldığı, bunun üzerine işverenliğe hitaben küfrederek işyerinden izinsiz ayrıldığı belirtilmiştir. 14.03.2013 tarihli fesih ihtarnamesinde ise; anılan tutanaklara dayalı fesih yapıldığı görülmüştür. Tutanak mümzilerinden 2 tanesi davalı tarafından dinletilmiştir. 13.03.2013 tarihli PTT aracılığıyla gönderilen savunma istemli yazıda; davacının 09.03.2012 tarihinde işveren vekiline küfrederek görev yerini terk ettiği, işveren vekilinin davacı hakkında hakaretten suç duyurusunda bulunduğu ve 11-12.03.2013 tarihlerinde işe gelmediğinin belirtildiği ve davacının yazılı savunmasının istendiği görülmüştür. Mahkemece getirtilen C. Başsavcılığının 2013/17669 soruşturma nolu ve 2013/8687 sayılı kararında; müştekisinin .., şüphelisinin davacı olduğu ve "TCK."nun 125/1. fıkrasının son cümlesi gereği gıyapta hakaret cezalandırılabilmesi için fiilin en üç kişi ile ihtilat edilerek işlenmesinin gerektiği şeklindeki düzenleme nedeniyle şüpheli hakkında kovuşturmaya yapılmasına yer olmadığına..." şeklinde karar verildiği ve davacının savunmasının da alınmadığı görülmüştür.
Mahkemece gerekçeli kararda davalı tarafça davacının iş akdinin feshinde devamsızlık olgusuna dayanılmış ise de; geçimini çalışarak sağlayan bir kişinin nedensiz yere devamsızlık yaparak tazminatlarını düşünmeksizin işi bırakmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının dinlenen tanık beyanı ile de sabit olduğu üzere 12.03.2013 tarihi itibariyle işe geldiği ve çalışmak istediği ancak davalı tarafça kabul edilmediği ve aynı gün devamsızlık tutanağı tanzim edildiği ve 13.03.2013 tarihinde de savunma istendiği, bu durumun çelişkili olup iş akdinin feshine bahane yaratılmak istendiği, fesihte dayanılan işveren vekiline küfür isnadının ise takipsizlik kararı ile neticelenmiş olup taraflar arasında yaşanan tartışmada eylemin davalı tanığı .."ın çay molasına erken çıkılması, çay makinesinin fişini çekmesi ve davacıyı yıldırıcı hareketlerde bulunması şeklinde haksız hareketlerine dayalı olarak gerçekleştiği ve üst boyutlara taşınmadığı, yanı sıra davalı tarafça kamera alımına ilişkin her ne kadar fatura ibraz edilmişse de, kameranın kurulumuna ilişkin belgelerin ibraz edilmediği, bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, 06.05.2014 tarihinde duruşmada verdiği beyanının dosyada ki diğer delillerle doğrulandığı ve yıldırma politikası uygulanmak suretiyle davalı tarafça fesih yoluna gidildiği, tazminatsız fesih şartlarının bu itibarla oluşmadığı gerekçesiyle davalı tarafın savunmalarına itibar edilmemiş, mevcut delil durumu ve tüm dosya kapsamı sonucu; taraflar arasındaki iş akdinin davalı tarafından haklı bir nedene dayanılmaksızın sona erdirildiği ve davalı tarafından feshe konu edilen 25/II-g maddesi gereği feshin şartlarının oluşmadığı ve davalı tarafın haklı feshin şartlarının oluştuğunu ispatlayamadığı kanaatine varılmakla, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığının kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda gerek ceza dosyasında dinlenen tanık beyanlarından gerekse yukarıda bahsedilen bu dosyada dinlenen tanıkların beyanlarından davacının 09.03.2013 günü çay almak için çay makinesinin başına gittiği diğer işçilerin gelmemesi nedeniyle işyeri yetkilisi tarafından davacının çalıştırılmak istenmesi ve çay almasını engellemek amacıyla çay makinesinin fişi çekilince davacı işçinin sinirlenerek muhasebe bölümüne çıktığı, muhasebecinin yanında ‘’ ben böyle işinde, işyerinin de, işvereninde a…a koyayım ‘’ şeklinde küfür ettiği ve işyerini terk ettiği sonrasında 11.3.2013’te işe gelmediği 12.3.2013’te işe geldiğinde ise işe alınmamak suretiyle iş akdinin işverence feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacının 11.3.2013 tarihinde 1 gün devamsızlık yaptığı sabit ise de işçinin 1 gün devamsızlığı işverene haklı fesih imkanı vermediğinden bu durum sonuca etkili değilse de davacının işyeri yetkilisine küfür ettiği tanıkların beyanlarıyla sabit olduğundan işveren tarafından yapılan fesih haklı olup davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 09/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.