Esas No: 2018/7040
Karar No: 2022/2241
Karar Tarihi: 31.03.2022
Danıştay 8. Daire 2018/7040 Esas 2022/2241 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2018/7040 E. , 2022/2241 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/7040
Karar No : 2022/2241
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Van İli, Erciş İlçesinde Geçici Köy Korucusu olarak görev yapan davacının, "İzinsiz ve özürsüz olarak on gün ve on günden fazla göreve gelmemek" fiilini işlediğinden bahisle görevine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dosyada yer alan bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde, davacının görevli olduğu köy hudutları dışında görevlendirilmesine ilişkin işlemin Kaymakamlık Makamı oluru ile tesis edildiği, dava konusu göreve son verme işlemi tesis edilmeden önce davacının yazılı savunmasının alındığı ve dava konusu işlemin … Valiliği'nin tarafından tesis edildiğinden dava konusu işlemin usul ve mevzuata uygun olduğu, davacının alması gereken malzemeleri (telsiz, dürbün, mayın dedektörü) teslim almayıp görev yerine gitmediğinin 1-15 Mart 2016 tarihleri arasında her gün için düzenlenen tutanak ile sabit olduğu, davacı tarafından anılan tarihlerde kendisine ikinci bir görev verildiğinden o tarihlerde ikinci görev yerinde olduğunu iddia etmekte ise de; mevzuat gereği … Kaymakamlığı'nın olurundan geçmeyip taslak aşamasında olan bir çizelgeye dayanarak görev verilemeyeceğinden davacının söz konusu iddiasının da yersiz olduğu, ayrıca söz konusu taslak halindeki ikinci görev çizelgesinde davacının 16-31 Mart tarihleri arasında ikinci görev ile görevlendirildiğinin açık olduğu, davacının, "İzinsiz ve özürsüz olarak on gün veya on günden fazla göreve gelmemek" fiilini işlediğinin sabit olduğu anlaşıldığından, davacının görevine son verilmesine ilişkin davalı idare işleminde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; görevden çıkarma, disiplin yaptırımı niteliğinde bir işlem olduğundan, bu işlemin de, Anayasal ve yasal düzenlemelerde disiplin yaptırımları için belirlenen ilkelere uygun olarak tesis edilmesi gerektiği, söz konusu ilkelerin başında, Anayasa'nın 129/2. maddesinde düzenlenen savunma hakkının geldiği, buna göre, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları mensuplarına savunma hakkı tanınmadıkça disiplin cezası verilmesinin mümkün olmadığı, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nin 18. maddesinde de; savunma hakkı verilmeden disiplin cezası uygulanamayacağının kurala bağlandığı, savunma hakkının, kamu personeli için sağladığı güvenceleri açıklayan, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 17/02/2011 günlü, E:2007/1846, K:2011/66 sayılı kararında; disiplin cezalarını vermeye yetkili merciler tarafından, ilgili kamu görevlisinin hakkındaki iddiaları, bu iddiaların dayandığı delilleri, üzerine atılı fillerin hukuki nitelendirmesini ve önerilen disiplin cezasını öğrenmesi sağlanarak, savunma yapmasına imkan tanınmasının hukuken zorunlu olduğunun belirtildiği, belirtilen güvencelerin uygulamaya yansıtılmasının ise, ancak, tarafsız bir soruşturmacı tarafından yürütülecek, nesnel sonuçlara varılması için lehte ve aleyhte tüm delillerin toplanacağı, bunlar esas alınarak varılacak hukuki sonucun bildirilerek ilgili kamu personeline kendini savunması için olanak sağlanacağı bir soruşturma ile mümkün olabileceği, Geçici Köy Korucuları Yönetmeliği'nde disiplin yaptırımları ile ilgili olarak ayrıca usul hükümleri belirlenmediğine göre, bu konuda genel hükümlerin dikkate alınması gerektiği, dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, davacıya isnat olunan fiillerle ilgili olarak herhangi bir soruşturma yapılmadığı, isnat olunan eylemlerle ilgili olarak sadece davacının savunmasının alındığı, bu durumda, usulüne uygun olarak soruşturma yapılmadan davacının görevine son verilmesine (görevden çıkarma cezası ile tecziyesine) ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının görevlendirmeden haberi olduğu, görev tebliğine rağmen … Geçiçi Köy Korucularının göreve gitmeme kararı aldıklarını beyan ettikleri, bu nedenle dava konusu işlemin yapıldığı, davacı ve arkadaşlarının araçları olmadığı ve kendilerine araç tahsis edilmemesi gerekçesiyle göreve katılmadıklarını belirtseler de, ilgili Yönetmelik gereği Jandarmanın koruculara araç tahsisi görevi bulunmadığı, köy dışı göreve giden GKKlara Harcırah Kanunu gereği günlük ödemelerin kaymakamlık tarafından yapıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının açıklamalı onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Geçici Köy Korucularının görevlerine son verilmesine ilişkin disiplin yaptırımları ve buna bağlı işlemlerin tamamında savunma alınma zorunluluğu bulunmasına rağmen, her dosyada soruşturma yapılması gerekmemektedir. İncelemekte olduğumuz dosyada olduğu gibi dava konusu olayın niteliği, davacının iddiaları nedeniyle araştırılması gereken hususların varlığı halinde soruşturma yapılması gerektiği açıktır.
Bu nedenle, davacının evi ile görevlendirildiği yer arasındaki mesafenin belirlenerek görevlendirme tarihinde davacının kendi imkanlarıyla görev yerine gidebilme imkanı olup olmadığı (özel araç, toplu ulaşım vs.) hususlarının soruşturma kapsamında incelenmesi gerektiğine karar verilmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklama ile ONANMASINA,
3. Temyiz yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, varsa artan posta ücretinin istemi halinde davalıya iadesine,
4. Kesin olarak, 31/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.