10. Hukuk Dairesi 2018/6501 E. , 2020/988 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılardan ... Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
19.02.2004 tarihinde meydana gelen trafik-iş kazası neticesinde malul kalan sigortalıya bağlanan gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve yapılan tedavi masrafından oluşan Kurum zararının tazmini istemine ilişkin olan davada, mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar eksik araştırma ve incelemeye dayalıdır.
1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 26. maddesi olup, kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa"nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır. Aynı Yasa"nın 26/2. maddesinde ise, 3. kişinin rücû alacağından sorumluluğu için, kasıt veya kusuruyla iş kazasının oluşumuna etkide bulunma koşulu öngörülmüştür.
Trafik-iş kazasının oluşumuna etken kusur oranlarının saptanmasına yönelik incelemede; ihlal edilen mevzuat hükümleri, zararlı sonuçların önlenmesi için koşulların taraflara yüklediği özen ve dikkat yükümüne aykırı davranışın doğurduğu sonuçlar, ayrıntılı olarak irdelenip, kusur aidiyet ve oranları gerekçeleriyle ortaya konulmalıdır. Buna göre; işverenin/üçüncü kişilerin iş kazasındaki kasıt veya kusurunun tespiti amacıyla; iş kazasının oluşumuna ilişkin maddi olguların eksiksiz biçimde saptanmalı, sorumluluğu gerektiren her koşul, kendi özelliği çerçevesinde araştırılıp irdelenmeli dosya içeriğindeki tüm deliller takdir olunarak, varsa çelişki giderilerek belirlenmeli ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, kusur oran ve aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesine gidilmelidir.
Meydana gelen olay nedeniyle hükme esas alınan kusur raporunda, konuya ilişkin ceza dava dosyasında alınan kusur raporlarının olayın oluş şekline uygun bulunduğu belirtilmek suretiyle, davalı sürücü ...’ın %62,5 oranında, diğer davalı sürücü ...’nin %37,5 oranında kusurlu olduğu ifade edilmiş ise de; aynı olay nedeniyle hak sahibi sigortalı tarafından açılan tazminat dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda, davalı işveren müessese ... Hizmet Org. ve Taahhüt Ltd. Şti’nin %30, davalı araç sürücüsü ...’nin %30, diğer davalı otobüs sürücüsü ...’ın %40, kazalı işçinin kusurunun olmadığının rapor edildiği ve kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiği anlaşılmış olmakla, iş bu dosya ile Tazminat dava dosyasından alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden kusur oran ve aidiyeti cihetine gidilmesi gerektiğinden, konusunda uzman kişiler ile işgüvenliği uzmanından oluşturulacak bilirkişi heyetinden, kurum sigortalısının işvereni olan dava dışı ... Hizmet Org. ve Taah. Ltd. Şti.’nin de kusurunun irdelendiği yeni bir kusur raporu alınması gerekmektedir.
Mahkemece, söz konusu hususları gözetecek şekilde kusur raporu aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Yasa Koyucu tarafından, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren, 13.02.2011 tarih 6111 sayılı Yasanın 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, anılan değişiklik ile trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı esası getirilmiştir.
6111 sayılı Kanunun, yayımı tarihinde yürürlüğe giren Geçici 1. maddesi ile de, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedelleri, yine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı belirtilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1 maddesine göre “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” 91. maddesine göre de “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Tedavi giderleri kapsamında, şirketinin, Güvence Hesabının, sürücünün ve işletenin, zorunlu olarak sigorta teminatına bağlanması nedeniyle yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemenin yürürlüğe girmesi ile sona erdirilmiş bulunmaktadır.
Bu haktan, sigorta sözleşmesinin tarafı olan işleteni ve sürücülerin yararlanması gerekmekte olup, poliçe limiti kapsamında kalan tedavi giderleri nedeniyle sorumlulukları sona erecektir. Sigorta sözleşmesinin sağladığı teminattan yararlanmayanlar bu haktan yararlanamazlar. Ancak, zorunlu sigorta teminat tutarlarını aşan tedavi giderlerinin, zarara sebep olan veya hukuken sorumlu olanlar tarafından karşılanacağı, bu kişiler yönünden poliçe limitini aşan kısım yönünden sorumluğun devam edeceği de kabul edilmelidir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre, trafik kazasından mütevellit zararlarla ilgili olarak 6111 sayılı Kanunla getirilen bu yeni durum doğrultusunda değerlendirme yapılması gerekirken, tedavi giderleri yönünden anılan yasa hükmü gözetilmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olmakla, Mahkemece, 6111 sayılı Yasanın geçici 1. maddesi ile temyiz eden davalı ... Sigorta Şirketi A.Ş. için kazanılmış haklar da gözetilmek suretiyle, karar verilmelidir.
3-Diğer yandan dosyadaki kayıtların incelenmesinde, davalılardan ... Sigorta A.Ş.’nin Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/987 Esas sayılı dosyası nezdinde, 05.10.2004 günü iflasına karar verildiği anlaşılmakla, Güvence Hesabı Yönetmeliği"nin hesaba başvurulabilecek hallerin düzenlendiği 9. maddenin ç) bendi ""Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,"" hükmü uyarınca, Güvence Hesabına husumet yönetilmesi için, HMK 124. madde kapsamında, davacıya süre verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılardan ... Sigorta A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcını istek halinde davalılardan ... Sigorta A.Ş."ye iadesine, 11/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.