12. Ceza Dairesi 2019/10856 E. , 2020/986 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 51/1-3-7-8, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii, katılanlar vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay günü, 12:45 sıralarında, meskun mahal dışında, orta refüjle bölünmüş, çift şeritli, eğimsiz düz, asfalt yolda, sanık ...’in idaresindeki aracıyla seyir halinde olduğu tali yoldan U dönüşü yapmak için ana yola girdiğinde, ana yol üzerinde seyir halinde olan katılan ...’nun kullandığı diğer katılan ...’nın ise yolcu olarak bulunduğu aracın sağ arka kısmına çarpması sonucu, çarptığı aracın yolun sağındaki zeytin bahçesine girerek durabildiği,...u‘nun basit tıbbi müdahale ile giderilemez, ağır 4. derece kemik kırığı oluşacak şekilde, ...‘nın ise basit tıbbi müdahale ile giderilemez, ağır 5. derece kemik kırığı oluşacak şekilde yaralandıkları olayda, sanığın asli kusurlu olarak iki kişinin yaralanmasına sebep olduğu anlaşılarak yapılan incelemede;
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin sanığa az ceza verildiğine, sanık müdafinin sanığın beraat etmesi gerektiğine dair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Güvenlik tedbiri olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağından TCK"nın 51/3. maddesine göre, cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin mahkemece hükmolunan 10 ay hapis cezası ertelenen sanık hakkında 10 ay denetim süresinin belirlenmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu sebeple yerinde görülmüş olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 7. paragrafında yer alan “10 ay” ibaresinin çıkarılarak yerine “1 yıl” ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.02.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.