Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9010 Esas 2014/396 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/9010
Karar No: 2014/396
Karar Tarihi: 14.01.2014

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/9010 Esas 2014/396 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Tefecilik suçundan mahkum olan sanık hakkındaki Asliye Ceza Mahkemesi kararı Daire tarafından bozulmuştur. Tefecilik suçunun kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verme olarak tanımlandığı belirtilmiş, bu suç ile korunan hukuki yararın ekonomik kuralların ve serbest rekabet mekanizmasının bozulmasının önlenmesi olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca, mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da zincirlemeli suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nın 241. maddesi, 43/1. maddesi ve 5377 sayılı Kanun'un 6. maddesi ifade edilmiştir.
5. Ceza Dairesi         2013/9010 E.  ,  2014/396 K.

    "İçtihat Metni"



    Tefecilik suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda; atılı suçtan mahkumiyetine dair ... Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05/11/2009 gün ve 2008/50 Esas, 2009/137 Karar sayılı hükmün şikayetçi vekili ve sanık müdafiin temyizi üzerine, Dairemizin 11/03/2013 gün ve 2012/3772 Esas, 2013/1722 Karar sayılı ilamı ile bozma yönündeki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/05/2013 tarih ve KD-4-2010/74893 sayılı yazısı ile itiraz isteminde bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
    İddia, savunma, deliller, itirazın kapsamı ve tüm dosya içeriğine, 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 241. maddesinde tefecilik suçunun; “Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para veren kişi,...” biçiminde tanımlanmasına, tefecilik suçunun ekonomi, sanayi ve ticarete ilişkin suçlar bölümü içerisinde yer almasına, bu bölümün de topluma karşı suçlar kısmı içinde bulunmasına, bu suç ile korunan hukuki yararın; ekonomik kuralların ve serbest rekabet mekanizmasının bozulmasının önlenmesi ve kamu güvenliğinin korunması olmasına, suçun mağdurunun ise toplumu oluşturan herkes olmasına, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi, suçun mağdurunun aynı kişi olmasını suçun zorunlu unsuru haline getirmiş iken, 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanunun 6. maddesi ile anılan madde ve fıkraya eklenen “Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.” hükmü ile zincirleme suçun kapsamının genişletilmesine ve mağduru aynı kişi olsun ya da olmasın maddenin son fıkrasındaki istisnalar dışındaki tüm suçlarda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün hale getirilmesine göre Dairemizce verilen bozma kararı usul ve yasaya uygun olup, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ileri sürülen itiraz nedenleri yerinde görülmediğinden 6352 sayılı Kanunun 99. maddesi ile değişik CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca İTİRAZIN REDDİNE, dosyanın itiraz konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 14/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.