2. Ceza Dairesi 2019/422 E. , 2019/4020 K.
"İçtihat Metni"
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair .... Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2012 tarihli ve 2010/810 esas, 2012/1534 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın 09/01/2011 ila 09/01/2013 tarihleri arasında kasıtlı olarak işlediği basit yaralama ve cinsel taciz suçlarından .....9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/03/2014 tarihinde kesinleşen 13/02/2014 tarihli ve 2013/531 esas, 2014/333 sayılı kararı ile mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b ve 62/1 maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 51/1. maddesi gereğince hapis cezasının ertelenmesine ve 2 yıl denetim süresi uygulanmasına ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/222 esas, 2014/654 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/12/2018 gün ve 94660652-105-34-12177-2018-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/01/2019 gün ve 2019/273 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, sanığın denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, ertelenmiş 1 yıl 8 ay hapis cezasının aynen infazına dair .... Asliye Ceza Mahkemesinin 23/03/2018 tarihli 2018/121 esas, 2018/211 sayılı kararı ve bu karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii.... . Ceza Mahkemesinin 04/06/2018 tarihli ve 2018/776 değişik iş sayılı kararının.... Asliye Ceza Mahkemesinin kararlarının kanun yararına bozma yoluyla bozulması hâlinde hukuken yok hükmünde olacağı değerlendirilerek yapılan incelemede;
1-.... Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2012 tarihli ve 2010/810 esas, 2012/1534 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Sanık ...’un nüfus kaydına göre suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu dikkate alındığında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 5560 sayılı Kanun"un 40. maddesi ile değişik 23. maddesi gereğince 3 yıllık bir denetim süresi belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde;
2- .....7. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/222 esas, 2014/654 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
a- Sanık hakkında .....9. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/03/2014 tarihinde kesinleşen 13/02/2014 tarihli ve 2013/531 esas, 2014/333 sayılı kararı ile mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de, sanığın ihbara konu suçu 09/01/2011 ile 09/01/2013 tarihleri arasında işlediği, açıklanmasına karar verilen hükmün ise 11/01/2013 tarihinde kesinleştiği nazara alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden önce işlenen suç nedeniyle hükmün açıklanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hükmün açıklanmasına karar verilmesinde;
b- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, denetim süresi içinde kasıtlı suç işlendiğinden bahisle sanık hakkında daha önce açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükmün, aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, ilk hükümden farklı olarak cezanın ertelenmesine de karar verilmesinde,
c- Sanığın suç tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu göz önüne alındığında, mahkemece yaş küçüklüğü sebebiyle indirim yapılması gerekirken, indirim yapılmaksızın yazılı şekilde fazla ceza tayin edilmesinde,isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1- .....7. Asliye Ceza Mahkemesinin 27/11/2012 tarihli ve 2010/810 Esas - 2012/1534 Karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde,
Nüfus kaydına göre, 25/03/1988 doğumlu olup suç tarihinde 18 yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında verilen 27/11/2012 tarihli ve 2010/810 Esas - 2012/1534 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararda, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 06/12/2006 tarihli ve 5560 sayılı Kanun"la değişik 23. maddesine göre 3 yıllık bir denetim süresi belirlenmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde denetim süresinin 5 yıl olarak belirlenmesi,
2- .....7. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/222 Esas - 2014/654 Karar sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin incelenmesinde,
5271 sayılı CMK"nın 231/11. maddesinde, açıklanması geri bırakılan hükmün, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde açıklanabileceğinin düzenlenmesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 11/01/2013 tarihinde kesinleşmesi karşısında, ihbara konu .....9. Sulh Ceza Mahkemesinin 13/02/2014 tarihli ve 2013/531 Esas - 2014/333 Karar sayılı kararındaki suçların denetim süresi başlamadan 09/01/2011 ile 09/01/2013 tarihleri arasında işlenmesi nedeniyle bu karara dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkındaki 11/01/2013 tarihinde kesinleşen, 27/11/2012 tarihli ve 2010/810 Esas - 2012/1534 Karar sayılı hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi nedenleriyle kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, .....7. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 27/11/2012 tarihli ve 2010/810 Esas - 2012/1534 Karar sayılı karar ile .....7. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 23/12/2014 tarihli ve 2014/222 Esas - 2014/654 Karar sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, bozma kararının niteliği itibariyle 2-b ve 2-c no’lu kanun yararına bozma istemleri hakkında bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, 04/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.