4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/12427 Karar No: 2018/7710 Karar Tarihi: 06.12.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/12427 Esas 2018/7710 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/12427 E. , 2018/7710 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/07/2015 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırıdan kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, Cumhuriyet Savcısı olan davacının, davalı hakkında bir soruşturma yürüttüğünü ve kamu davası açtığını, davalının bu nedenle internet sitesinde yayınladığı yazıda davacı hakkında ithamlarda bulunduğunu belirterek, uğranılan manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalının sözleri ile davacının kişilik haklarına saldırıda bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 118-186. maddeleri arasında düzenlenen yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona erdirilmesi ve sözlü yargılama ile hüküm aşamalarıdır. Aynı kanunun 186/1. maddesinde; “Mahkeme, tahkikatın bitiminden sonra, sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak amacıyla iki tarafı davet eder. Taraflara çıkartılacak olan davetiyede, belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilir.” hükmü yer almaktadır. Dosyanın incelenmesinde; mahkemenin 24/12/2015 tarihli karar oturumuna, davalı veya görevlendirdiği bir vekilin katılmadığı, mahkemece bir önceki oturumda davalıya HMK 186/1 maddesi gereği sözlü yargılama için duruşma davetiyesi gönderilmesine ilişkin herhangi bir ara karar da kurulmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 186"ncı maddesinin açık ve emredici hükmüne rağmen, davalı tarafın savunma hakkını sınırlar mahiyette, sözlü yargılama için duruşmaya davet edilmeden ve sözlü yargılama aşaması gerçekleştirilmeden karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 06/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.