MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil

... ve müşterekleri ile ... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Erzin Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 12.03.2007 gün ve 996/38 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı ... ile birleşen davanın davacıları ... ve ..., davalı ...’nun murisleri ..."un sağlığında adına kayıtlı 454 ve 2713 parsel sayılı taşınmazlarda miras payı kadar yer satması için davalı ..."na vekaletname ile bu parsellerde tekrar miras payı almamak koşuluyla satış yetkisi verildiğini, satış yetkisi üzerine satış işlemi yaptığı halde, muris ..."in ölümünden sonra yapılan intikaller sırasında mirastan ayrıca pay aldığını ve tapularda adına intikal yaptığını açıklayarak 454 ve 2713 parsel sayılı taşınmazlarda davalı adına kayıtlı payların iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirastan feragat sözleşmesi ile yapılan bir işlem bulunmadığını, kaldı ki davacıların dayandıkları sözleşmenin genel vekaletname suretiyle verilen satış yetkisini içerdiğini, taşınmazlardaki miras payını önceden almadığını savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu 454 ile 2713 parsel sayılı taşınmazlarda tapu kaydında davalı adına bulunan payların iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi üzerine, hüküm; davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
32 200 m2 ve 20 500 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki 454 parsel ile 2713 parsel sayılı taşınmazlar tapulama yoluyla 9.4.1973 tarihinde miras bırakan ... adına tescil edilmiş, ardından sırasıyla 4700/32200 ve 3300/20500 oranındaki payları 6.1.1977 tarihinde miras bırakanın verdiği vekaletname ile davalı tarafından dava dışı 3. kişiye satılmış, kalan paylar ise tapuda 3.6.1984 tarihinde yapılan intikal suretiyle taraflar adına tescili sağlanmıştır.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davalının miras bırakanın sağlığında dava konusu taşınmazlardaki miras payını aldığı, her ne kadar dayanılan Dörtyol Noterliği tarafından düzenlenen 06.01.1977 tarihli sözleşme genel vekaletname başlıklı ise de kapsamı itibariyle miras payının devrine ilişkin bulunduğuna, aynı tarihte davalı tarafından sözleşmede belirtilen paylar tapuda satış suretiyle 3. kişiye temlik edilip bedeli davalı tarafından alındığına göre, davalı vekilinin aşağıda belirlenen husus dışındaki temyiz itirazlarının REDDİNE,
Dosya arasında bulunan mirasçılık belgesine göre, birleşen davanın davacısı ... yargılamanın devamı sırasında 08.03.2006 tarihinde ölmüş olup, geriye kalan mirasçıları usulüne uygun olarak davaya dahil edildikleri ve vekilleri aracılığıyla yargılamayı takip ederek sonuçlandırdıkları halde, ölü olan davacı adına tescil hükmü kurulmuştur. Ölü kişi adına tescil kararı verilemez. TMK.nun 28. maddesi hükmü uyarınca kişilik ölümle son bulur. 04.05.1978 gün 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da ölü kişiye karşı dava açılamayacağı gibi, ölü kişi adına iptal ve tescile de karar verilemez. Ölü kişi herhangi bir hakkın objesi veya subjesi olamayacağından onun adına sicil oluşturacak şekilde hüküm kurulamaz. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup resen gözetilir. Mahkemece mirasçılık belgesindeki payları oranında davacının mirasçıları adına tescile karar verilmesi gerekirken ölü olan davacı ... adına tescile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, davalı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 578,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine 05.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.