13. Hukuk Dairesi 2016/11020 E. , 2017/4618 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalılar ... ve Mevlüde Edemen yönünden davanın reddine,davalılar ... ve F Profil San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca ve davalılar ..., Mevlüde Edemen avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, banka ile davalılar arasında tüketici kredisi sözleşmesi imzalandığını, davalı ..."e ödenen tüketici kredisini vadelerinde ödememiş bulunduğunu, diğer davalılar kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmakla borcun tamamını ödemekle sorumlu olduklarını, davanın kabulü ile 18.071.046.337 TL alacaklarının fazlaya ve hesap hatasında ilişkin her türlü hakların saklı kalması kaydıyla davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, asıl alacağa dava tarihinden itibaren %180 oranında temerrüt faizi yürütülmesine, BSMV"nin de sözleşme gereği davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı ... ve davalı ... Edemen davaya konu sözleşmedeki imzanın taraflarına ait olmadığını bu nedenle davanın reddini dilemişlerdir.
Davalı F Profil ve ... herhangi bir cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece, sözleşmedeki imzaların davalı şahısların eli mahsulü olmadığı anlaşıldığından davalılar ... ve ... yönünden davanın reddine, sözleşme asıl borçlusu ... ve F Profil San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden davanın kabulü ile 1.921,35 TL"si asıl alacak olmak üzere toplam 17.900,83 TL"nin bu davalılardan müşterek müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, dava tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık % 106,08 oranında temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmiş; hüküm, davacı avukatı ve davalılar ..., Mevlüde Edemen vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı yönünden;
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillere yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davalı ... yönünden;
T.C. Anayasası"nın 36/1 maddesinde "Herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir" düzenlemesine; 6100 Sayılı HMK"nin 27. maddesinde "Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler.Bu hak;yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını,açıklama ve ispat hakkını içerir" düzenlemesine; yine 6100 sayılı HMK"nin 122/1. maddesi "Dava dilekçesi, mahkeme tarafından davalıya tebliğ edilir. Davalının iki hafta içinde davaya cevap verebileceği tebliğ zarfında gösterilir" düzenlemesine yer verilmiştir.
Bir davanın görülmesi için taraf teşkilinin sağlanması esas olup, hakimin bu hususu re"sen gözetmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi, davanın süratle sonuçlandırabilmesi, öncelikle tarafların yargılamanın aşamalarından haberdar edilmesi ile mümkündür.
Adil yargılanma hakkının kapsamında yer alan savunma haklarının etkin biçimde kullanılmasını teminen konulan yasal düzenlemelerden biri de davada esaslı işlem olan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğine ilişkin düzenlemedir.6100 sayılı HMK"nin 280/1 maddesi "Bilirkişi, raporunu, varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir" hükmünü amirdir. Anılan tüm bu yasal düzenlemelerde, davada taraf olanların haklarının korunması amaçlanmış olup tarafların yargılama süreçlerine etkin katılımının sağlanması ise, mahkemece yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olması ile sağlanabilecektir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10/1. maddesi ile "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir" ilkesi benimsenmiştir.
Somut olayda; davalı ..."e ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin öncesinde tebligat yapılmadan görevsizlik kararının" ... Mahallesi 447. Sok. No.32/9 .../ ... adresine birlikte sakin kız kardeşi ...’e tebliğ edildiği görülmüştür.
Tebligat Kanunu 22. maddeye göre, Muhatap yerine kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görünüşüne nazaran onsekiz yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması lazımdır.
23.maddeye göre, Tebliğin kime yapıldığını ve tebliğ muhatabından başkasına yapılmış ise o kimsenin adını, soyadını, adresini ve 22.nci madde gereğince tebellüğe ehil olduğunu yazılması gerekmektedir. Yukarıda yasal dayanağı açıklandığı üzere, posta görevlisince tebellüğe ehil olduğu hususu tebligat mazbatasına şerh düşülmediğinden tebligat usulsüzdür. Yine ... 2. Tüketici Mahkemesi’nin duruşma gününün bildirilmesine ilişkin tebligatın, "Mernis" adresine gönderildiği ancak davetiyeye dava dilekçesi ve eklerinin eklenmediği anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında davalı ..."e dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiştir ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporu da hiç tebliğ edilmemiştir. Mahkemece, davalının bilinen son adresine usulüne uygun şekilde tebligat yapılarak davalının savunma hakkını kullanması ve delillerini bildirmesinin sağlanması, delil bildirdiği takdirde delillerinin toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulünce yapılmış tebligat olmadan yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
3-Davalı ... Edemen yönünden;
Davacı tarafından, davalı aleyhine açılan davanın sözleşmedeki imzanın davalının eli mahsulü olmadığı anlaşıldığından davalı yönünden davanın reddedilmesi nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine nisbi yerine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin ve 3 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Edemen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 2,20 TL kalan harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.