MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇA SÜRÜKLENEN
ÇOCUKLAR : ..., ...(ÖZTANIK)
SUÇ : Hırsızlık, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Suça sürüklenen çocuk ...’nın, hakkında hırsızlık ve iftira suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Yokluğunda verilen ve 21/11/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, 1412 sayılı CMUK"nın 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 10/12/2018 tarihinde temyiz eden suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin, aynı Kanun"un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,
2- Suça sürüklenen çocuk ... (Öztanık)’ın, hakkında hırsızlık ve iftira suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Suça sürüklenen çocuk ... (.... ’ın yokluğunda verilen ve henüz kendisine tebliğ edilmeyen 15/01/2018 tarihli karara yönelik olarak öğrenme üzerine vermiş olduğu 16/03/2018 tarihli dilekçesi içeriğine göre suça sürüklenen çocuğun isteminin temyiz mahiyetinde olduğu kabul edilerek ve buna göre temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Katılanın, suç yerindeki mağaza içerisindeyken omzunda taşıdığı çantasının içinde bulunan ve içerisinde 170 TL para ile nüfus cüzdanının olduğu cüzdanının çalındığı olayda, her ne kadar katılan ... ve görgü tanığı olduğu bildirilen.... isimli şahıs tarafından olaydan sonra karakola müracaat için giderler iken olayı gerçekleştiren iki kişi yolda görülüp durumun kolluk güçlerine bildirilmesinden sonra kolluk güçlerince olay günü olayı gerçekleştiren iki kişiden biri olarak yakalanıp olay anına ilişkin görüntü kayıtlarında da yer aldığı belirtilen ve kendisini ilk etapta.... ismiyle kolluk görevlilerine tanıtan kişinin gerçekte .... olduğuna ilişkin dosya içerisinde yer alan ve parmak izi karşılaştırmasına istinaden düzenlenen 19/11/2012 tarihli ekspertiz raporu mevcut ise de; suça sürüklenen çocuk ... ... ’ın kovuşturma aşamasında alınan savunmasında atılı suçu işleyen kişinin kendisi olmadığını belirterek suçu kabul etmediği, teyzesinin kızı olan....isimli kişinin daha önce karıştığı hırsızlık olaylarında da kendi ismini verdiğini, bu olayı da yine.... ’un işlemiş olabileceğini beyan ettiği ve 19/11/2012 tarihli kolluk fezlekesinde suça sürüklenen çocuk ...... ın ilk kez 07/10/2011 tarihinde ..... ili .... ilçesinde parmak izlerinin alındığının belirtildiği, ancak ..... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 13/02/2014 tarihli iddianame içeriğinde .... un daha önce ....."da yakalandığı sırada .... "ın kimlik bilgilerini kullanarak parmak izi verdiğini beyan ettiğinin belirtildiği ve bu iddianame ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde .... t’un, ..... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2014 tarihli ve 2014/162 Esas – 2014/662 Karar sayılı ilamı ile iftira suçundan mahkumiyetine karar verildiği anlaşılmakla; suça sürüklenen çocuk ...... eklerinin dosya içerisinde yer alan 19.11.2012 tarihli suça sürüklenen çocuk ....... adı ile verilen savcılık ifade tutanağındaki imza ve işlemlerin yapıldığı ilgili emniyet biriminden alınmış olması halinde getirtilecek parmak izi örnekleri ile uzman bilirkişiye karşılaştırmasının yaptırılarak parmak izi ve imzaların suça sürüklenen çocuk ....... ’a ait olup olmadığının araştırılması, gerektiğinde suça sürüklenen çocuk ... .... ile ..... un cepheden ve yandan yeterli miktarda fotoğrafı çektirilerek, dosya içerisindeki 21.11.2012 tarihli CD inceleme tutanağı ekinde yer alan ve olay anına ilişkin görüntülerin yer aldığı belirtilen CD nin çözümü yaptırılarak bu görüntüler ile fotoğraflar üzerinden karşılaştırma yapılmak suretiyle gerçek failin tespit edilmesi ve sonucuna göre suça sürüklenen çocuk ...(.... ın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ...... ’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5237 sayılı TCK’nın 267/8. maddesi uyarınca iftira suçundan dolayı zamanaşımının, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlayacağının da bozma sonrası yapılacak yargılamada gözetilmesine, 04/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.